CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Meşru olmayan bir seçimde Anayasa değişiklikleri gerçekleşti. Seçimlerde meşru bir sonuç elde ettiklerini düşünüyorlar. Ne Anayasa referandumu ne bu seçimler meşru değildir. Tek başına sandık bir seçime meşruluk kazandırmaz. Bu seçimler gayrimeşrudur" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Hakimlere sormak istiyorum, yargıya en büyük itibar kaybını yargı mensupları veriyor. Sayın Berberoğlu’nun içeride kaldığı her an bir hukuksuzluk örneğidir. Eren Erdem eski milletvekilimiz. 29 Haziran’da gözaltına alındı. Dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra 38 kez yurt dışına gidip geldi. Eren Erdem neden kaçsın. Duruşması Eylül ayında erkene alıyorlar, tutukluyorlar. Eren Erdem’in yazdığı kitapların tümü FETÖ’nün Türkiye için ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmaktır.
Yargının içinde bulunduğu perişan hali bilginize sunuyorum. Ama hiçbir hakim unutmasın nereye giderseniz gidin sizi teşhir etmek benim boynumun borcudur. Sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu geri adım atacak. Her ortamda ve her yerde hakkı ve hukuku savunacağım. Ulaştırma bakanı Tekirdağ’daki kazada menfez ile ray arasında toprağın kaymasından dolayı kazanın oluştuğunu açıkladı. Kaza yerinde bulunan 3 köy sakinlerine teşekkür ediyorum, onlar ambulans gelmeden olaya müdahil oldular.
ODTÜ’nün bir geleneği vardır, kamuda ve özel sektörde çalışan binlerce ÖDTÜ’lü vardır. ODTÜ’de öğrenci olmak ayrıcalıktır. Taşıdıkları pankartlarda zeka vardır. Zeki değilsen bunun farkında ben sana ne yapayım. ODTÜ’de herkes birbirine saygılıdır. Penguen Dergisi’nde 13 yıl önce yayınlanan bir karikatürü taşıyor öğrenciler. Adı Tayyipler Alemi. Hakim bu karikatürle ilgili kararla örnek bir karar vermiş, 13 yıl önce davanın reddine karar verilmiş, 13 yıl sonra hiçbir şeye tahammül edemiyor. Benim milletvekili adresimden bu karikatür yayınlanacak. Turgut Özal kendisini eleştiren karikatürleri duvarına asmıştır. Sen eleştiriye tahammül edeceksin kardeşim, bak koydum Twitter hesabına hadi bakalım ne yapacaksın?
İki farklı 15 Temmuz var, Sarayın 15 Temmuz’u ve halkın 15 Temmuz’u
Darbenin olacağı biliniyordu önlenmedi darbe. Önlenmedi ve sonra sonuçlarından yararlanıldı. Adil Öksüz kim? Adil Öksüz’ün FETÖ’nün imamı olduğu 2008’den beri biliniyor. Savcıların iddianamesinde var. Eğer MİT ben Adil Öksüz’ün kim olduğunu bilmiyorsa o teşkilatı hemen kapatmak lazım. Ortalık toz duman bir başbakanlık müşaviri o gece gidiyor ve Adil Özsüz ile görüşüyor. Kim buna izin veriyor. Nasıl görüşürsün. GPS cihazını Türkiye’ye getiren şirket kim? Bunu öğrenirseniz Adil Öksüz’ü bulursunuz. O gece bir polis Adil Öksüz kimdir diye arkadaşına sorar? bütün bunların yanıtı belgelerde var.
Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, 15 Temmuz karanlık darbe gecesinin bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmak istedik, engelleyen de Erdoğan’dır. Ne Hulisi Akar ne de Hakan Fidan savcıya gidip ifade vermediler. Yaptıkları tek şey oldu savcıyı görevden aldılar. Darbeci diyorsan bir numaralı darbeci sensin kardeşim. Darbeden 3 ay önce Abdullah adlı bir kişi ifade veriyor. Neden gereği yapılmıyor. Aslında bekliyorlar darbe yapılsın diye. Erdoğan da darbenin olacağını biliyordu, niye Marmaris’e saklanıyor. Darbeyi fırsata çevirmek için ve yaptılar bunu. Bugün 20 Temmuz sivil darbesinin sonuçlarını yaşıyoruz.
Şimdi parlamentoya bir yasa getiriyorlar OHAL’i sürekli kılmak için. Ama zalimin zulmü sona erecek. Her darbe kendi hukukunu yaratır. Biz yola çıkarken dedik ki, Türk hukuk sistemi darbe hukukundan arındırılmalıdır. Darbecilerden örnek alıyorlar neyi nasıl yapacağız diye. Anayasa Mahkemesi ben bunlara bakmam dedi korkudan. O zaman söylemiştim YSK içinde bir çete var diye. Bu seçim tarihe mühürsüz seçim olarak girdi. Meşru olmayan bir seçimde Anayasa değişiklikleri gerçekleşti. Seçimlerde meşru bir sonuç elde ettiklerini düşünüyorlar. Ne Anayasa referandumu ne bu seçimler meşru değildir. Tek başına sandık bir seçime meşruluk kazandırmaz. Özellikle havuz medyası beni eleştirecek. 82 Anayasası meşru muydu? Kenan evren sokak sokak gezip hayır diyenlere polisleri saldı. Sizin yaptığınız da adil seçim değil. Eşit koşullarda yapılmazsa meşru olamaz. Lekeli bir demokrasi ile seçimlere gittik.Bugün medyanın yüzde 92’sini kontrol ediyor. “
(Sözcü)
