USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

MMT Amerikan Hastanesi bilgilendirmeye devam ediyor

MMT Amerikan Hastanesi doktor kadrosuna dahil olan Dahiliye Uzmanı Dr. İzzet Burhanettin Seçkin, şeker hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi.

MMT Amerikan Hastanesi bilgilendirmeye devam ediyor
23-04-2018 18:35
Google News

Uzman kadrosu ile hastalarına hizmet veren MMT Amerikan Hastanesi vatandaşları bilgilendirmeye devam ediyor. MMT Amerikan Hastanesi doktor kadrosuna dahil olan Dahiliye Uzmanı Dr. İzzet Burhanettin Seçkin, şeker hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi.

Şeker hastalığının aç kalma hastalığı olmadığını dile getiren Uzm. Dr. Burhanettin Seçkin, şeker hastalarının az az ve sık sık bir şeyler yemesi gerektiğini söyledi.  ‘Şeker hastasıyım hiç bir şey yemeyeceğim, aç kalacağım’ bakış açısının doğru olmadığını belirten Seçkin, şeker hastalığı ile ilgili problemlere değindi.

ANA ÖĞÜNLERE ARA ÖĞÜNLERDE EKLENMELİ

3 ana öğüne dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. İzzet Burhanettin Seçkin, “Halk arasındaki şeker hastalığına olan ‘Şeker hastasıyım hiç bir şey yemeyeceğim, aç kalacağım’ bakış açısı ne yazık ki hastalığın doğal karakterine tamamen zıt bir bakış açısıdır. Hastalarımızda gözlemlediğimiz, ‘Ben kahvaltıda çok az yiyorum’,  ‘Akşam yemeğine kadar aç kalıyorum yine de şekerim düşmüyor’ gibi şikâyetler özellikle bölgemizde çok fazla karşımıza çıkıyor. Hâlbuki aç kaldığı süre boyunca kan şekeri düzenleyici hormonlar nedeniyle ya hipoglisemi ya da hiperglisemik olarak seyretmektedir. Bu nedenle şeker hastalarının az az ve sık sık bir şeyler yemesi önerilir. Şeker hastaları 3 ana öğünden başka (sabah, öğle ve akşam) en az 3 defada ara öğün yapması gerekmektedir. Bu 3 ara öğün sabah ile öğlen arası kuşluk vakti, öğle ile akşam arası ikindi vakti ve akşam ile gece arası olarak yapılması gerekmektedir. Ancak üç ara öğün, üç ana öğün gibi yemekle veya yağlı-tuzlu yiyeceklerle değil bir orta boy meyve, bir kâse yoğurt, iki adet galeta veya bir bardak süt gibi hafif ve sindirimi kolay gıdalardan oluşmalıdır. Ara öğünler bir orta boy meyve, yumruk büyüklüğünde bir elma veya yumruk büyüklüğünde bir portakal, armut ya da bir yumruk büyüklüğüne eş gelecek miktarda diğer meyvelerden (üç-dört kayısı, üç-dört erik veya yedi-sekiz kiraz) oluşur. Ana öğünlerin arasında ara öğünlerin yenmesi hastanın kan şekerini aşırı düşüp aşırı yükselmesi gibi hızlı değişikliklerden korur. Ana öğünlerde aşırı acıkma ve neticesinde aşırı yemek yeme sonrası şekerin hızlı yükselmesi ve kilo almak gibi özellikle şeker hastaları için hiç istenmeyecek problemlerin olmasını da engeller. Ana öğünlerin veya ara öğünlerin atlanması hızlı kan şekeri değişikliklerinden başka hızlı kilo alımını da beraberinde getirmektedir” dedi.

İNSÜLİN ALIŞKANLIK YAPMAZ

Halk arasında insülinin alışkanlık yaptığı ve kilo artışına neden olduğu ile ilgili olarak bir şehir efsanesi dolaştığını belirten Seçkin, “İnsülin hekimin verdiği diyet ve dozlarda uygulandığında ne kilo artışı ne de alışkanlıkla ilgili herhangi bir problem yaratır. İnsülinin kilo yapması, verilen diyete uyulmadan ya öğün ya da ara öğünlerin atlanmasından kaynaklı olabiliyor. Özellikle ana öğünlerde alınan gıdaların yüksek glisemik indeksli dediğimiz çabuk kana karışan gıdaların alınması ile ya da ara öğünde alınması gereken gıda miktarından çok daha fazla kalori içeren yüksek miktarda yiyeceklerin tüketilmesi ile ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.

POSALI GIDALAR TÜKETİLMELİ

Yüksek glisemik indeksli yiyecekler yendiği zaman alınan glikozun (şekerin) çok hızlı bir şekilde kanda yükselmesine neden olduğunu söyleyen Seçkin, “ Bu gıdalar genellikle saf şeker içeren veya çok kolay sindirilerek saf şeker haline çabuk gelen gıdalardır. Bu gıdalara örnek vermek istersek direk şekerli gıdalar; pekmez, bal veya tamamen beyaz undan yapılmış yiyeceklerdir. Kepekli gıda tüketilmesinin önerilmesi de bu sebepten kaynaklanmaktadır.  Kepekli gıdalar, içerisinde sindirilemeyen selüloz yani kepek içerdiklerinden yanlarındaki sindirilebilen un (nişasta) moleküllerinin de sindirilmesini yavaşlattığından yenilen gıdanın şekerinin kontrol altına alınması ile sağlanmaktadır. Kalorisinin yavaş sindirilmesi sonucu kan şekerinin yavaş yavaş yükselmesine dolayısıyla vücudun ve şeker için kullanılan ilaçların etkisi ile kan şekerinin düzgün bir şekilde çok yükselmeden kontrol altına alınmasını sağlamaktadır. Yukarıda anlattığımız sebepler nedeni ile şeker hastaları az az sık sık ve kepek gibi, yeşillik gibi yüksek posalı gıdalarla beslenerek kan şekerini düzeltmeleri çok daha kolay olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki şeker tedavisi hekim hasta iş birliği ile ilaç diyet ve egzersizin birlikte uygulanmasıyla gerçek anlamda mümkündür. MMT Amerikan Hastanesi olarak tüm vatandaşlarımıza sağlıklı ve mutlu günler diler sağlığınızla ilgili problemleri birlikte çözmeyi umut ederiz” diyerek sözlerini tamamladı.

 Editör: Turgut Bozgeyik

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3287+53
2Fenerbahçe3285+57
3Trabzonspor3252+12
4Beşiktaş3248+4
5Çaykur Rizespor3248-4
6Başakşehir FK3246+4
7Kasımpaşa3246-2
8Sivasspor3244-5
9Antalyaspor3242-1
10Alanyaspor3242-5
11Adana Demirspor3240+5
12Samsunspor3238-6
13MKE Ankaragücü3237-1
14Kayserispor3237-9
15Konyaspor3236-11
16Hatayspor3233-8
17Gaziantep FK3231-15
18Fatih Karagümrük3230-6
19Pendikspor3230-28
20İstanbulspor3216-34
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü