Sanatçı Rutkay Aziz, "12 Mart'ta ve 12 Eylül'de bile soldan bu kadar dönek çıkmamıştır" görüşünü dile getirdi.
Rutkay Aziz, Posta'dan Alev Gürsoy Cimin'in sorularını yanıtladı. Aziz, Cimin'in "Bugünü geçmişle kıyaslayınca nasıl bir değişim görüyorsunuz sanat dünyasında?" sorusuna şu yanıtı verdi:Çok var. 12 Mart'ta ve 12 Eylül'de bile soldan bu kadar dönek çıkmamıştır. 80'li yıllarda Ruhi Su ile sohbet ederken saf değiştirenler için şöyle demişti: "Rutkay evladım, bazı insanlar özüne dönmek için bazı tarih ve dönemleri beklerler." 80'li yıllarda dediği laf bağdaş kurmuş kafamda oturuyor şimdi…
İşte o röportajdan dikkat çeken bölümler:
Siz de cüzdanınıza bakınca kara kara düşünüyor musunuz?
Kuşkusuz. Ben de emeğiyle yaşayan insanım. Rant diye yaşayan bir adam değilim neticede. Üç oyun kalktığı zaman hep beraber zorlanıyoruz. Ben zengin aile çocuğu değilim. Eğitimli bir ailenin çocuğu olsam da bugüne dek hep kendi emeğimle ayakta durdum. Tabii kızım Doğa da öyle... O nedenle bizlerin ay sonunu düşünmeme gibi bir şansı, lüksü yok.
En yakın arkadaşınız Tarık Akan’ın acısını daha atlatamadınız değil mi?
Asla yeri dolmuyor. Dolmaz da. Çok özlüyorum. Tam şurada oturuyorduk işte, şimdi oturamıyorum orada. O koltuğa geçemiyorum. Çok arkadaş kaybettik, yalnızlaştım. 72 yaşındayım artık... Çoğu arkadaşım bu yaşını göremedi. Onlar gittikçe ben eksildim. Eksildikçe de üzüntüm arttı.
Umutsuz musunuz geleceğe dair?
Olur mu? Umut olmaz mı canım! Önemli olan umudu eyleme dönüştürmek. 80 öncesi ve sonrasındaki tiyatroyla günümüz tiyatrosu ve sanatı arasındaki en büyük farklardan biri sanatçıların muhalif duruşunun bir anlamda bölünmesi, parçalanması. Hiçbir zaman sanatçılar bu kadar parçalanmamış ve karşı karşıya gelmemişti. Düzenin adamı olmamıştı sanatçı, daima muhalif duruşunu göstermişti, göstermek durumundaydı.
METİN’LE MÜjDAT TÜRKİYE’NİN SAYILI GÜLDÜRÜ USTALARINDAN
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen iki yakın dostunuz. Yaşadıklarını nasıl tanımlarsınız?
Metin’le Müjdat tartışmasız Türkiye’nin sayılı güldürü ustalarından. Çok üzüldüm ve şaşırdım. Bu iki güldürü ustası şu anda çok trajikomik bir oyunun içindeler. Ve bir an önce tarafsız ve bağımsız bir yargının onları özgürlüğüne kavuşturmasını diliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fazıl Say’ın konserine gidecek. Fazıl Bey’in daveti bir adım değil mi sizce?
Tabii canım bir adımdır. Atılsın yeter ki gitsin Cumhurbaşkanı bir Mozart bir Beethoven dinlesin. Belki iyi gelir.