24 Ocak 2001’de öldürülen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı “öldürme talimatını” vermekten 18 yıl 9 ay hapis cezası alan “Hizbullah’ın yöneticisi” Mehmet Beşir Varol, hükümetle varılan “dostane çözüm” kapsamında tahliye edildi.
HİZBULLAH ÜYELERİNE “DOSTANE ÇÖZÜM”
İddiaya göre, bir Hizbullah üyesinin yargılandığı dönemde, gözaltında “yasal süreyi aşan bir şekilde tutulduğu”, “gözaltında işkence gördüğü”, “Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılanması”, “uzun süren tutukluluk” ve “adil yargılama hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru olumlu sonuçlanınca; Türkiye, benzer durumu yaşayan Hizbullah üyeleriyle “dostane çözüm” yoluna gitti.
Diyarbakır'da 23 kişinin enselerine sıkılan tek kurşunla infaz edilmesi, 22 kişinin de satır ve silahla yaralanması saldırılarına katılan 10 hükümlü Hizbullah terör örgütü üyesinin serbest bırakıldığı ortaya çıktı.Diyarbakır’da Hizbullah terör örgütünün askeri kanat yapılanmasında yer alan ve 23 kişiyi öldürüp, 22’sini yaralayan 10 hükümlü tetikçinin daha 2019 yerel seçimleri öncesinde “yeniden yargılama” gerekçesiyle serbest bırakıldıkları ortaya çıktı.
Yargıtay, sanıkların Hizbullah terör örgütünün sözde askeri kanat yapılanmasında birim eylem sorumluluğu ve tetikçilik yaptıklarını, Hizbullah karşıtı olduklarına inandıkları kişilere yönelik tek kurşunlu suikastlar düzenlediklerini belirtti.
TÜMÜ TAKAROV İLE ENSEYE TEK KURŞUN
Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre, sanıkların terör örgütü ile özdeşleşen Takarov marka silahla kent merkezinde; Abdulbaki Kişin, Hamit Ülgen, Zülküf Akkaya, Şeyhmus Adıyaman, Eşref Pervane, Mehmet Konuk, Sadrettin Ay, Şükrü Tavşan, Mehmet Metin Kaplan, Mehmet Emin Alkan, Mehmet Kaynak, Cevdet Gündeş, Ömer Güneş, Hasan Gündüz, Necmettin Kaya, Mehmet Dayan, Zülküf Sani, Haşim Yaşa, Yalçın Yaşa, Ahmet Aydın, Ali Ceylan, Mehmet Çelenk ve Bayram Demir'i tek kurşunla infaz ettikleri ifade edildi. Yargıtay, gerek tanık, gerekse sanıkların itirafları ve birbirleri aleyhine verdikleri ifadeleri, ele geçen silahların balistik raporları ve diğer delillerin bütün olarak incelenmesinde sanıklarla ilgili verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmediğinden yerel mahkeme kararının oy birliğiyle onanmasına hükmetti.
“İŞKENCE GÖRDÜK BİZİ YENİDEN YARGILAYIN”Hükümlü sanıklar farklı cezaevlerinde cezalarını infaz ederken 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesi toplu yargılandıkları Ağır Ceza Mahkemesine başvuru yaparak yeniden yargılanma talebinde bulundular. Hükümlü Hizbullahçılar, uzun gözaltı süresince gördükleri işkenceler nedeniyle bu cinayetleri üstlenmek zorunda kaldıklarını belirterek davalarının makul süre zarfında sonuçlandırılmadığı için adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürdüler.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU NE DİYOR?Oysa Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddelerine göre davanın esasını etkileyecek derecede yeni bir delil ortaya çıkmadığı müddetçe yargılamanın yenilenemeyeceğine dair hüküm olmasına rağmen mahkeme sanıkların taleplerini kabul ederek yeniden yargılamalarını kararlaştırdı. Mahkeme sanıkların AİHM ve AİHS kriterlerine göre hak kaybını önlemek için yargılamanın yenilenmesi kapsamında suikast birim sorumlusu Naşit Tutar ile hükümlü tetikçiler Hasan Süsli, Hüsamettin Çiçek, Asıf Güneş, Mehmet Halil Taş, İhsan Baran, Mesut Tunce, Murat Salur, Mehmet Çiğdem ve İdris Şimşek'in ayrı ayrı tahliyelerine karar verdi.