?>

60. Yılda Hatıran Yeter

Ülkesinin çalışma bakanı Bülent Ecevit’in 1964’te gayriresmi şair yüreğiyle gittiği Köln Ford otomobil fabrikasında, Türk işçileri ziyareti sonrası kâğıda ve tarihe “Yurdunda mı yabancı mı/ Yabanda mı bilemez/ O bir konuk her yerde/ O bir özlem bir acı” dizeleriyle b

Kültür & Sanat - 2 ay önce

“Konuk İşçi”lik tarihe karışsa ve artık “Avrupalı Türkler” olsalar da onlar bizim için hep “gurbetçi”. Özcan Türkmen, “Biz Böyle de Yaşadık (Gurbetçi’nin Komik Hikâyeleri)” adlı kitabın sunuşunda sözcüğe hakkını vermiş: “Gurbet, acıydı. Gurbetin adı da kötüydü ama çare yine gurbetti. Gurbet hayatı, kişiyi olgunlaştırırdı. Gurbette yakınlarının hasreti de acısı da bir başkaydı. Kimi gitti kimi kaldı. Kimi de arada kaldı. Geriye kalan, sadece hatıralarıydı. Bazen hiç kimseye, hiçbir yere ait olamadı ve sadece sustu onlar. Sustukça katmer katmer oldu yüreklerindeki sızı. Keşke ve neyse arasında geçti onların ömrü. Vazgeçtikleri mi doğruydu vazgeçemedikleri mi doğruydu bilemediler.” Siz de duyuyor musunuz? Yeni Türkü grubundan Derya Köroğlu söylüyor: “Neresi sıla bize, neresi gurbet? Yollar bize memleket.”

Brüksel’de yaşamını sürdüren başarılı hiciv ve taşlama yazarı arkadaşımız Hakiki Kabakçı (Mesut Kocabaş) farklı ve emeği yoğun bir kitap hazırlayarak tarihe not düşenler kervanına katıldı. Belçika’ya Türk göçünün 60. yılı nedeniyle geçen yıl yaşanan 60. yıl kitabı ve “yasak savma ya da göstermelik” etkinliği enflasyonu nedeniyle çok ayrıcalıklı bir yere sahip bu çalışma. “Belçika’daki 60 yıllık serüvenimizden fıkra tadında kesitler” sunuyor ve “unutulmaya başlanan yaşanmışlıkları/ maceraları/mücadeleleri” Berikan Yayınevi’nden çıkan “Biz Böyle de Yaşadık” kitabında toplumun yazılı belleğine kazıyor. Kaynak kişilerden türkü derleyen folklor uzmanları gibi ciddi bir emek vermiş, kahvehane kahvehane cami cami dolaşıp akıntıya yürek çeken Belçikalı Türklerin zorlu yaşam mücadelesini sözden yazıya dökmüş, kalıcı hale getirmiş yazar.

462 ÖYKÜCÜK

Önceki üç taşlama kitabından farklı olarak minik hayatları, farkına zamanında varılamamış, değeri bilinemememiş yaşamları 462 anekdota sığdırmış, en uzun hikâyeyi 1 sayfada aktarmış. 462 öykücük, bir süzgeçten geçirilip konu ve zaman dilimine göre gruplandırılabilseydi tabii çok daha güzel olurdu. Görsel kullanımı da kitabı daha da çekici hale getirirdi. “Unutmayın! Bakın bu da yaşandı!” diye çığlık atıyor sayfalar. Üç farklı kuşak öyküsüne yer verilse de yürekleri dağlıyor ille de birinci kuşak. Bazen de “helal size” diyip çaresizliğin yaratıcı yaptığı insanımıza bir göz kırpıyoruz.

“On Bin Frank” başlıklı Sabis Yıldırım adlı kaynaktan aktarma anıyı şimdi birlikte olduğu gibi okuyalım: “Biz tam kırk yedi kişi bir evde kalıyorduk. Sene 1966. Birçoğu Belçika’ya turist vizesiyle gelmiş. Ancak turist vizesiyle gelen kişinin parası pulu olacak ki gezmeye geldiği belli olsun. Bir gece ansızın polis bu kalabalık evi bastı. Bizi karakola götürdüler. İçimizde sadece bir kişide 10 bin frank para var. Geri kalan kimsede beş kuruş yok. Ancak sonunda hepimizin on bin frangı varmış gibi muamele gördük. Olay şöyle oldu: Bizi salon büyüklüğünde bir yere aldılar. Pasaportları topladılar. İçerideki bir odada ise görevli bir polis var. İsmi okunan, 10 bin frangı cebine koyuyor ve polisin odasına giriyor. İçeri girdiğinde tercüman aracılığıyla kendisine ‘Sen bir turistsin, buraya gezmeye geldin peki yanında kaç para var?’ diye sorulunca 10 bin frangı gösteriyor. Salona dönerken de bu parayı ismi okunan diğer arkadaşına veriyor. Böylece polis baskınından kurtulmuş olduk.” 1960’lı yıllarda Emirdağ’da geride kalan eş ve çocukların açtığı Belçika’dan gelen mektupta bakın neler yazıyordu? “Ben burada bir karpuz yedim. Tadı çok güzeldi ancak siz olmadan boğazımdan geçmedi. Çekirdeklerini size gönderiyorum. Bahçeye ekin. Yazın hep beraber yiyelim.”

‘ANILARI CİĞERLERİMİZDE’

Kilisede namaz kılan Türkler; karpuzu kabak gibi düşünüp çorbasını yapan ve beğenmeyerek Türk manava fırça atan Belçikalı; bisiklet sürerken pedala topuğuyla basan yörüğün anında keşfi; kaçak çalışan Türklerin adları olarak Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses gibi ünlüleri yazdırmaları; iki sandalyeye birden oturan sarışın Türkün oturuşuyla kendini ele vermesi; Kötü Ahmet, Komünist Hüseyin, Barış Manço... Türklerin toplumsal yaşamlarından bir kesit sunan kitaptaki yüzlerce malzeme arasında finali “Masum Hatıra” başlıklı bir öykücükle yorumsuz olarak yapalım birlikte. Çünkü gurbetten geriye sadece anılar kalır: “Dedem abdest alırken kolunda bir siyahlık fark ettim. ‘Dede bu siyahlık nedir, ilk defa görüyorum!’ dedim. ‘Bak sevgili torunum’ dedi. ‘60’lı yıllarda Belçika’ya geldiğimde kömür madeni işinde çalışmaya başladım. O tarihlerde koluma bir maden parçası battı. Doktora gittim, doktor, ‘Ağrı acı yaparsa operasyonla alalım’ dedi. Ben de o günlerin hatırası olarak maden parçasının vücudumdan çıkarılmasını istemedim’ dedi. Şaşırmıştım. ‘Dede! O günlerin hatırası neden önemli?’ dedim. Dedem, ‘Aslan torunum! O günlerin anısı hepimizin ciğerlerinde mevcut zaten. Zamanı gelince ciğerlerimizdeki kalıntılar zaten hayatımızı karartacak. Lakin kolumdaki kalıntı tamamıyla masum!’ dedi.

Haftanın Öne Çıkanları

Şehitkamil'den Karşıyaka'ya semt sahası

2025-02-17 00:00 - Yerel

Gaziantep'in dev et firması konkordato ilan etti!

2025-02-20 12:38 - Yerel

Maydonoz Döner'e kayyum atandı!

2025-02-21 16:08 - Gündem

“Harem-Selamlık” gezi

2025-02-21 12:09 - Gündem

Birleşik Metal İş Sendikası Şube Başkanı Deniz Ilgan hayatını kaybetti

2025-02-17 21:08 - Gündem

Altay Kar Fırtınası giriş yaptı: İşte İstanbul'da anbean yaşananlar...

2025-02-21 02:08 - Gündem

Survivor'da kim elendi? Survivor'da 21 Şubat'ta elenen isim...

2025-02-21 02:09 - Magazin

İstanbul'da trafiğinde 'kar tatili' etkisi: Yoğunluk yüzde 20'ye düştü

2025-02-21 10:09 - Gündem

Son Dakika... Bingöl'de 4.8 büyüklüğünde deprem

2025-02-16 00:09 - Gündem

Tartıştığı eşi tarafından başından vurularak katledildi!

2025-02-21 10:38 - Asayiş

İlgili Haberler

Arşivin Tanıklığında 23 Nisan” sergisi ziyarete açıldı

00:00 - Kültür & Sanat

2026 Altın Küre Ödülleri'nin tarihi açıklandı

00:38 - Kültür & Sanat

'16. Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali' için geri sayım...

00:00 - Kültür & Sanat

Çankaya'da roman ve öykü günleri başlıyor

00:00 - Kültür & Sanat

AASSM’den çocuk şarkıları yükseldi

00:39 - Kültür & Sanat

Günün Manşetleri

Yenidoğan Çetesi davası 4. duruşmanın 4'üncü gününde devam ediyor

13:09 - Gündem

Ekrem İmamoğlu, cezaevi koğuşunu çizdi

11:57 - Gündem

Doğu Perinçek: Öcalan Önder’e 'ABD-İsrail sizi öldürür' demiş!

11:45 - Siyaset

Prof. Dr. Sözbilir'den 'Kütahya' açıklaması: Deprem fırtınaları devam edebilir!

11:38 - Gündem

Son dakika deprem... İstanbul ve Kütahya'nın ardından Karadeniz'de de deprem!

11:38 - Gündem