AKP, MHP ve BBP, gazeteci Ayşenur Arslan'ın Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ile ilgili ifadelerine yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu.
Ayşenur Arslan'ın, Türk Mukavemet Teşkilatı'na "suikaslarla bilinen illegal, yarı resmi bir oluşum" sözlerine tepki gelmiş; RTÜK sözleri nedeniyle Halk TV hakkında inceleme başlatmıştı.
Arslan, Konuyla ilgili 'TMT için hayatını kaybedenlerin ailelerini incittiysem özellikle onlardan özür diliyorum' diyen Arslan'ın "suikaslarla bilinen illegal, yarı resmi bir oluşum" sözlerine düzeltme yapmaması dikkat çekmişti.
AKP, MHP VE BBP'DEN SUÇ DUYURUSU
AKP, MHP ve BBP, Ayşenur Arslan'ın TMT ile ilgili ifadelerine yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. AKP adına avukat Muhammer Cemaloğlu, MHP adına avukat Kürşat Türker Ercan ve BBP adına avukat Zekai Yiğit imzasını taşıyan suç duyurusu dilekçeleri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verildi.
Sputnik'in aktardığına göre; AKP'nin dilekçesinde, Arslan'ın konuşmasında bahsettiği TMT'nin, yüzlerce insanı katleden bir örgüt olan EOKA'ya karşı Kıbrıs Türk halkının mücadelesi için Türkiye'nin desteği ile kurulduğu, haklı ve meşru direnişin sembolü olduğu belirtildi.Özgürlük ve varoluş mücadelesi veren bu teşkilatın, gerek Kıbrıs Türk halkı için gerekse Türk milleti için değerli olduğu vurgulanan dilekçede, "TMT milli mücadele ruhudur. Bu durum tüm Türk milleti açısından açıkça ortada iken, şüphelinin sarf ettiği bu asgari düzeyde bilgiden dahi yoksun, vicdana ve ahlaka aykırı ifadeler ile kendi milletinin değerlerinden kopmuş, EOKA gibi zalim ve insanlık suçları işleyen bir yapının zihniyet ve söylemleri paralel bir noktada buluşmuştur." ifadelerine yer verildi. Dilekçede şunlar kaydedildi:
"Kıbrıs Türk'ü için mücadele eden, şehitler veren Türk Mukavemet Teşkilatı hakkında, bu ülkenin vatandaşı olduğu halde şüphelinin neden böyle bir bakış açısına sahip olduğunu ve neden TMT'ye dil uzattığını anlamak ise maalesef mümkün değildir. Sonuç olarak şüpheli, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü için mücadele eden Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı'nı illegal ve suikastçı bir örgüt olarak niteleyerek açıkça Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde hükmünü bulan 'Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama' suçunu işlemiştir. Bu kapsamda şüphelinin yapmış olduğu açıklamanın kabulü hukuken olduğu gibi ahlaken ve vicdanen de mümkün değildir."
MHP'nin dilekçesinde de, TMT'nin, Türk'ün Kıbrıs'ta onur mücadelesi veren, bağımsızlık uğrunda şehadete yürümüş ve var olma kararlılığını tüm dünyaya ilan etmiş bir teşkilat olduğu vurgulandı.
Dilekçede, "Anavatanıyla tek vücut Kıbrıs Türklüğünü müdafaa eden ve dahası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle hayat bulan Türk Mukavemet Teşkilatı'na yönelik çirkin ve asılsız ithamlar nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde hüküm altına alınan suç sübuta ermiş, şüphelinin eylemleri ile Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti alenen aşağılanmıştır." denildi.
BBP'nin dilekçesinde ise yüzlerce masum insanı katleden Türklük ve Türkiye düşmanlarınca verilen her türlü silah ve teçhizatla donatılmış bir terör örgüt olan EOKA karşısında, Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin adının "Türk Mukavemet Teşkilatı" olduğu ifade edildi.
Arslan'ın Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü için mücadele eden TMT'yi, "illegal ve suikastçı bir oluşum" olarak nitelendirdiği belirtilen dilekçede, Arslan'ın ifadelerinin "Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini aşağılama" suçunu oluşturduğu kaydedildi.
Dilekçelerde, başsavcılıkça soruşturma başlatılarak, Arslan'ın Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçundan Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesine göre cezalandırılması talep edildi.
SAYMAZ: KİM BİZİ YARGILAYACAK?
Can Coşkun ile Haber Masası programında Arslan'ın sözleriyle igili konuşan Saymaz, "Kim bizi yargılayacak? Şu 10 yıllık geçmişi görmemiş olsak ammena diyeceğiz. TMT'nin en önemli liderlerinden, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı adeta Türkiye'ye adım atamaz hale getirdiler. Rahmetli Denktaş, Türkiye'ye geldiğinde 'Sen git kendi vatanında konuş' diye Türkiye'de geri göndermeye çalıştılar. 2004 ve sonrasında bir ergenekon soruşturmasının neredeyse olağan şüphelisi haline getirdiler. Rahmetli Denktaş gerek Kıbrıs'ta gerek Türkiye'de aynı düşüncede olan arkadaşlarıyla bir mücadele veriyor diye o mücadele o gün AK Parti iktidarının Avrupa ilişkilerinde engel görünüyor diye neredeyse Türkiye'ye sokulmayacaktı. TMT'yi içine alacak şekilde adeta bir Ergenekon faaliyeti olarak gösterilmek istendi. Böyle bir geçmiş ortamdayken Halk TV'de bağlamından kopuk şekilde ele alınmış bir cümleden ötürü sanki Halk TV'de biz çalışanlar sanki Kıbrıs'ta direniş örgütünün sanki bir suç örgütü görüyormuşuz gibi haksız bir ithamla karşı karşıya bırakılmak isteniyoruz. Tam aksine böyle görenler iktidar yanlısı gazetecilerdi. " diye konuştu.
AYŞENUR ARSLAN KİMDİR?Arslan, 16 Eylül 1950 tarihinde dünyaya geldi. Aslen Aydınlıdır. Subay olan babası ve annesi de MİT mensubudur. İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümünden 1972 yılında mezun oldu.
TRT’nin açtığı redaktör muhabir sınavını kazanınca 1974 yılında TRT’de muhabir olarak gazeteciliğe başladı. 1982 yılında Güneş Gazetesine haber müdürü oldu. İkibuçuk sene sonra istifa etti. Üç ay sonra da Nokta Dergisinde çalışmaya başladı. 3 yıl da burada çalıştıktan sonra Söz Gazetesine geçti ve 49 gün sonra buradan da ayrıldı.
Söz Gazetesinden ayrıldıktan sonra arkadaşlarıyla birlikte reklam ajansı kurdu ve Ümraniye Belediyesi için Türkiye’nin ilk yerel dergisini hazırladı. Cinsel Bilgiler Ansiklopedisi’ne İtalyanca çeviri yaptı.
Cumhuriyet Gazetesi’nde bir yıl çalıştı. Ardından Star TV’ye girdi. Önce bir kadın programı yaptı, sonra Yakın Takip adlı haber programının sorumluluğunu aldı. Daha sonra Ali Kırca ile beraber ATV’ye geçti. 8 sene burada çalıştıktan sonra yine Star TV’ye geçtı.
Ayşenur Arslan 16 yıl Ali Kırca'yla çalıştı, Kırca'nın ATV'de sunduğu haberleri hazırladı. Mehmet Ali Birand ile çalıştı. Aydın Doğan, Dinç Bilgin gibi basın sektörünün kilit isimleriyle çalıştı.
CNNTürk’te Medya Mahallesi programını yaptı. Sokak TV’de çalıştı. Halk TV'de program yaptı. 27 Kasım 2014 tarihi itibari ile Halk TV'den ayrılarak yapmakta olduğu “Medya Mahallesi” programını sonlandırdığını Twitter hesabından açıkladı. Ertesi gün, Halk TV yönetimi Arslan'dan yaşananlar için birçok kez özür dileyerek geri dönmesini istedi. Halk TV yönetiminin ısrarlı özürleri ve isteklerini kıramayan Ayşenur Arslan Halk TV'ye geri dönmeye karar verdi.
Ayşenur Arslan, iki kere evlendi. İlk eş ile 8 ay evli kaldı. İkinci eşi olan Erbil Tuşalp'dan; oğlu Sinan’ın babasıyla da oğlu 6 yaşındayken ayrıldı.
Gazeteci Hüsnü Mahalli'nin tutuklanmasından sonra 16 Aralık 2016 tarihinde Halk TV’de yayınlanan Medya Mahallesi programında “Türkiye’nin geldiği noktada 146 gazetecinin tutuklu hale geldiği noktada normalmiş gibi yapamayacağım, o nedenle susarak bağırıyorum, özgürlük dileğiyle hoşçakalın” diyerek programına son verdiğini açıkladı.