İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada milletvekillerine talimat vererek “yolsuzluk tekliflerini Meclis’e getirmelerini” istedi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Akşener, “Neymiş yolsuzluğu engelleyecekmiş. Ben lafa değil icraata bakarım. Eğer zerre samimiysen biz sonuna kadar varız” diye konuştu.
Meral Akşener konuşmasına başlamadan önce İYİ Parti’ye katılan, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski doktoru ve 22. Dönem AKP Balıkesir Milletvekili olan Turhan Çömez’in rozetini taktı.
Akşener’in grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Zorluklar çekilen günlerin artık sonuna geliyoruz, bu haram düzenine dur diyeceğimiz güne bir hafta daha yaklaştık. Herkes gönlünü ferah tutsun, iyi parti iktidarına bir hafta daha yaklaştık. İktidarın başındaki kişi artık iyice saçmalıyor da bunu oradan anlıyoruz. Öyle yalanlar söylerler ki kendileri de inanmakta zorlanırlar. Aynı Sayın Erdoğan’ın son zamanlarda yaptığı gibi; ‘Yoksulluğun olmayacağı bir ülkeyi biz yaparız’ dedi. Fıkra bu kadar. Beş kere dinledim aynen böyle dinledi.
RÜŞVET DE YOLSUZLUK DA SENİN ESERİN
Bay Kriz krizi yolsuzluğu engellemenin hazırlığı içindeymiş, ne zaman? İktidarının 20. yılı biterken. İnsan rakibi de olsa insan muhataplarında biraz ciddiyet biraz zeka arıyor, ama maalesef bulamıyoruz. İnanın İyi Parti olarak bu vasatlıktan çok muzdaribiz. Çözemezsin sayın Erdoğan çözemezsin çünkü rüşvet de yolsuzluk da bizzat senin eserin. Bir iktidarın 20 yılın sonunda böyle bir vaatte bulunması düpedüz aymazlıktır. Ülkede yolsuzluk ve rüşvet sorunu varsa sen 20 yıldır hiçbir şey yapmadığın için var.
Görevi çiftçiyi ayakta tutmak olan Ziraat Bankası’ndan kredi alıp tek kuruş ödemeden medya imparatorluğu satın alanlar var. Çözmek mi istiyorsun tek bir hareketin yeter. Mesela SPK üzerinden şirketleri haraca bağlayan vekil var. Çözmek mi istiyorsun bir talimatın yeter, al sana yolsuzluk çömez de görelim. Elini tutan mı var! Mesela eşine şirket kurdurup kendi bakanlığına dezenfektan satan kendi bakanın var hesap sorsana kardeşim. Çözmek mi istiyorsun işte sana fırsat.
ZERRE SAMİMİYSEN BİZ SONUNA KADAR VARIZ
Sayın Erdoğan, elinde türlü imkan var ama sen hâlâ laf kalabalığı yapıyorsun. Yalanlarınla çalınan minareye kılıf dikiyorsun. Senin işin minarenin yerinde kalmasını sağlamak. Neymiş yolsuzluğu engelleyecekmiş. Ben lafa değil icraata bakarım. Eğer zerre samimiysen biz sonuna kadar varız. Buyur hodri meydan.
VEKİLLERE TALİMAT VERDİ
Hatta sen hiç zahmet etme yorulma ben buradan milletvekili arkadaşlarıma, Birol Aydemir’e Ümit Özlale’ye Erhan Usta’ya ve gıcıkların şahı bütün milletvekillerine “yolsuzlukla mücadele için yasa tekliflerinizi bir bir meclise getireceksiniz” talimatı veriyorum. Madem yolsuzluğu halletmeye niyetlisin o zaman ne kadar samimisin görelim bakalım.
YİNE ARAZİ OLACAKSANIZ OLMAZ
Yine arazi olacaksanız olmaz. Onun için şimdiden uyarıyorum millete yolsuzluğu çözeceğim diye vadedip yasa tekliflerimize hayır oyu veren yalancıdır utanmazdır yüzsüzdür.
UTANÇ VERİCİ SANSÜR YASASI
AK Parti iktidarının beceriksiz yönetim anlayışı hayatımızın her alanında derin yaralar açmaya devam ediyor. Hürriyetimize vurdukları prangaların ağır yükünü taşıyoruz. AK Parti iktidarı yüzünden Meclis’imiz milletimizin iradesine karşı yapılan büyük bir ayıba şahitlik ediyor. Utanç verici sansür yasasının maddeleri maalesef birer birer geçiyor. Bu kahredici istibdat yasasına el kaldıran her bir kişiyi vekili oldukları aziz milletimizin vicdanına havale ediyor ve buradan açıkça ilan etmek istiyorum. Ne yaparsanız yapın hakikati yalanlarınızla değiştiremeyecek, bu milleti susturamayacak, sindiremeyeceksiniz. Ne yaparsanız yapın korkuyla yasaklarla baskıyla bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz. Çünkü kaçırdığınız çok önemli bir gerçek var o da insanımızın ekmek kadar hürriyete de ihtiyacı olduğu gerçeği. Ne yazık ki AK Parti’nin devri iktidarında milletimiz bugün hem açlıkla hem de istibdatla sınanıyor. Hem hakaretle hem de iftirayla karşılaşıyor.
NEBATİ’YE GÖNDERME
“Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye göndermede bulunan Akşener, “Neydi… Epistemolojiyi söyleyemiyorum kardeşim. Nöro’yu söyleyeceğim. Nöro ekonomi mi? Doktorlar mı var aramızda?” diye konuştu.