Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Transfer için mesaj veren Ali Koç, 'Öyle bir takım kuracağız ki şampiyonluk söz vermeme gerek kalmayacak.' şeklinde konuştu.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Ali Koç'un yapılacak transferlerle ilgili, "Normal bir lig olsa büyük bir heyecan içinde olurduk. Malum ortam, dizaynlar... Allah'tan ümit kesilmez. Bu başarı şampiyonlukla taçlanır. En son 90 puan üzerinde bir sezonun bitişi 1988/89'da olmuştur. Son 10 senede 90 puan üzeri alan takım olmamıştır. Tarihte 2 kere olmuştur 90 puan üzer. Futbol yatırımlarımız 2 senedir meyvesini verdi. Bu sezon çok güçlü olan takımımıza yapacağımız takviyelerle, şampiyonluk yarışını domine edeceğiz. Gelecek sezonun çalışmaları uzun süredir devam etmektedir. Şampiyonluk sözü vermedim hiç. Karakter gereği hiçbir zaman hiçbir konuda büyük konuşmadım. Son 2 sezonda yaşadıklarımızdan hareketle ve takviyelerle çok daha kuvvetli bir Fenerbahçe yaratacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Öyle bir takım kuracağız ki şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak. Avrupa'da iki senedir yakaladığımız başarıyı istikrarlı hale getireceğiz." dedi.Ali Koç toplantıda, yönetim kurulu listesini de açıkladı.
Basına sızan listede Acun Ilıcalı'nın yer alması da dikkat çekti. Acun Ilıcalı'nın Ali Koç'un listesinde yer alacağı sık sık gündeme geliyordu.
Ilıcalı, Ali Koç'un basın toplantısını izleyenlerin arasında da yer alıyor.
Ali Koç’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Başarılarımızla da hatalarımızla da tamamıyla yüzleştik. Hedeflerimizin henüz amaçladığımız düzeye gelmediğinin farkındayız. Tüm süreci analiz ettik, karşıdan bir gözle kendimizi kritik ettik. İlk dönemimizde Futbol takımımızda doğru yapmadığımız olmuştur. Transfer tercihlerimizle, hoca tercihlerimizle bizi sorgulayabilirsiniz. Açık yüreklilikle söylüyorum ki geçmişte yaşananlardan çok şey öğrendik, neler yapılması gerektiğini bugün çok çok daha iyi görüyoruz.
'KİMSE KULÜBÜ BİLE İSTEYE BU DURUMA GETİRMEZ'
"Finansman, göreve gelmeden önce sürekli dikkat çektiğimiz bir konuydu. 6 yıl sonra sürdürülebilir bir mali yapı için çok önemli bir mesafe kaydettik. Daha gidecek yolumuz var ama doğru yoldayız. Gelir gelmez ekonomik duruma baktık, bu kadar kötü olmasını beklemiyorduk. Bize göre bir önceki yönetim de bu kadar kötü olduğunu bilmiyordu. Onlar da bizim kadar Fenerbahçeli, bile isteye bunu bu raddeye getirmezler. Avrupa'da batmaya en riskli kulüptük. Net borcun gelire oranında tüm Avrupa'da 2. sıradaydık. Milyar dolara yakın geliri olan kulüplerin bizim kadar borcu yoktu. Bunu UEFA söylüyor. Bizim kadar Fenerbahçe'yi seven ve mücadele eden eski yönetim, ki bunu kinayeli şekilde söylemiyorum, bilerek isteyerek bu raddeye getirmez. Onun için hakim değillerdi diyorum.
Biz bırakırken 3.5 milyar küsur borç vardı, şimdi 11'e geldi diyorlar. Bunu bu şekilde ifade etmek, muhasebe ve finans konularına çok uzak olan insanların yapacağı şey. 31 Mayıs 2018'de 3 milyar 180 milyon TL olan borcumuz, 29 Şubat 2024 itibariyle 23 milyar 650 milyon TL'ye geliyor. Hangi kurdan bakarsak bakalım Fenerbahçe'nin borcu yarı yarıya inmiştir."
Benim Fenerbahçe'den tek kuruş alacağım yoktur. Bunu daha evvel de söyledim. Aksini iddia edenler şerefsizce yalan söylüyorlar. Bunu yazanlara değil, söyletenlere bakmak lazım.
Finansal olarak batma noktasından aldığımız bu kulübü daha sürdürülebilir hale getirmek için canla başla çalıştık. Bunu yaparken sportif rekabetten hiçbir branşta ödün vermedik.
Bankalar Birliği anlaşmasından dolayı gelirlerimizin brütten yüzde 50'si bankalara gittiği için yarattığımız ekonomiden bu sezonu sürdürmeye çalıştık. 6 yıl boşa gitti diyenlere bunu hatırlatmak istedim.
Basketbol, voleybol, tekerlekli sandalye takımlarımız 5'i Avrupa 28 kupa kazandırmıştır. Kadın basketbol takımımız, üst üste 2 Avrupa kupası getirdi, ilk kez Türkiye'ye FIBA Süper Kupası kazandırdı. Müzesinde hem erkekler hem kadınlarda Avrupa şampiyonluğu olan kulüp Fenerbahçe'dir.
Futbolda arzuladığımız, hak ettiğimiz başarıları yakalayamadık. Tüm anlattıklarımı bu perdelemektedir. İlk dönemimizde muhtelif sebeplerden hatalarımız, yanlış tercihlerimiz oldu. Bunlara rağmen sistem tarafından giyotinden geçirilmeseydik, şampiyonluğa uzanma şansımız vardı. Hep engellendik.
Son iki sezonda hatalardan arınmış, FFP prangasından kurtulmuş, doğru seçimler yapmış, tarihin en iyi kadrolarını kurmuş ve sistematik engellere rağmen şampiyonluğu son ana kadar kovalamıştır. Son 2 sezonda Avrupa'da yarı finallerin kapısından dönmüş, Avrupa'da en çok puan katkısını açık ara Fenerbahçe sağlamıştır.
Geçen sezon Türkiye Kupası'nı aldık. Bu sezon Türk futbol tarihinde görülmemiş puan seviyesine ulaşmış, derbilerde üstünlük sağlamış, deplasmanda namağlup, tüm adaletsizliklere rağmen şampiyonluk şansını son maça taşımış bir kadro kurduk. Tarihi bir sezon olmuştur. İnşallah sonu şampiyonlukla biter.
Kısacası futbolda son dönemde başarılı bir istikrar sağladığımız aşikar. Geleceğe çok daha ümitle bakmamızı sağlamıştır. Aslında Fenerbahçe futbolda, son 10 senede de istikrar sağlamıştır, son 5 senede de. Son 5 ve son 10 senenin puan durumlarında Fenerbahçe zirvededir, şampiyon olması engellenmiştir. Bu dönemde Fenerbahçe sarı ve kırmızı kartlarda da zirvededir. Son 5 ve son 10 senenin ilk 5'ine bakın, Fenerbahçe zirvededir. Bu takımlar arasında şampiyonluk yaşamayan tek takım Fenerbahçe'dir. Bunun böyle olması futbolun olağan gidişatıyla açıklanamaz. 1 kere şampiyon olup cam tavanı kırdığımızda inanın ki şampiyonluklar arka arkaya gelecektir. Bizi engelleyenlerin en büyük korkusu da budur.
'BEN VARKEN FENERBAHÇE'Yİ ŞAMPİYON YAPMAZLAR' SÖYLEMİM ÜZERİNDEN SEÇİM STRATEJİSİ HAZIRLAYANLARA LAFIM VAR'
"Karar değişikliğimi açıklayayım. Kulübümüzü aldığımız noktadan bu güne getirmek için her türlü olumsuzluğa rağmen can ve başla mücadele ettik. Hem mali hem de sportif anlamda iyi bir noktaya geldik. Geleceğe daha büyük bir motivasyon ve umutla bakabiliyoruz. Başladığımız bu dönüşümü tamamlayarak hem mali hem de sportif açıdan Fenerbahçe'yi istediğimiz noktaya getirmek istiyoruz.
2018 senesinde kulübü kendi malı gibi gören bir yönetim anlayışından çıkarmak için karşınıza çıkmıştır. Bunun geri dönmemesi için bugün aday olarak karşınızdayım. O günlere dönemeyiz.
Benim 'Ali Koç varken, Fenerbahçe şampiyon yapmazlar' söylemim üzerinden seçim stratejisi hazırlayanlara lafım var. Adaylık kararı almamın arkasındaki nedenlerden biri bu. İki TV'de bundan bahsettim. 'Başkan olduğum sürece Fenerbahçe'yi şampiyon yapmazlar' dedim. Bu teslimiyet ifadesi değildir. O psikolojide olsaydık, Fenerbahçe şampiyonluğu kovalamaz, havluyu atardı. 22. dakikada haksız 10 kişi bırakıldığımız derbide böyle mücadele edemezdik. Bu sözler, bir isyanın dışavurumudur. Fenerbahçe'nin duruşu nedeniyle karşı karşıya kaldığı durumu izah eden bir tespitti. Futbolu istediği gibi dizayn etmeye çalışanlara mesajdı. Burada söz konusu olan şahsımın kimliği ile ilgili bir durum değildir. Gerilimin asıl sebebi, camiamızın ilkeleri ve duruşudur. Fenerbahçe son 20 yılda sistematik olarak büyük haksızlıklara ve saldırılara maruz kalmıştır, bu da devam etmektedir. Bazı çıkışlarımızın, Türk futbolunun vahametiyle ilgili farkındalık yaratması, bazı taşların oynaması açısından etkili oldu.
AZİZ YILDIRIM'A TELEVİZYONA ÇIKMA ÇAĞRISI
Artık hata yapma lüksümüz yok. Yeni yönetim kurulu üyesini de buna göre belirlediğimizi bilmenizi isterim. Taraftarımız ve yönetimimiz bize güvenmeye devam etsinler. Geldiğimiz nokta itibarıyla, önceki başkanımız 6 sene boyunca genel kurullarımıza gelmeyip dışarıdan ağır salvolar yaparken, genel kurullarımızdan bir gün önce garip, ilginç ama kendine ve karakterine uygun tarzda toplantılar yaparken hep rica ettik, 'Gelin, nerede isterseniz televizyona çıkalım ve kendimizi anlatalım.' dedik. İnsanlar bizi anlasın istedik. Ona pek rağbet etmemişti ama şimdi hiç tereddüt etmeyeceğini düşünüyorum zira kendisi tekrar aday oldu, öz güven tavan yapmış olarak görüyorum. Yelkenleri rüzgarla dolmuş, hızla ilerliyor. Aday olduğu için de kongre üyelerimize duyacağı saygıdan dolayı, son 6 senede yerleştirdiğimiz Fenerbahçe demokrasisi kültürüne uymak adına iki aday olarak TV'ye çıkıp sizleri çok daha iyi aydınlatacağımızdan zerre kadar şüphem yok."
DURSUN ÖZBEK'E YANIT VERDİ
Ali Koç, basın mensuplarından gelen "O akşam aslında Dursun Özbek'in o stadyumda olduğu söyleniyor, doğru mu?" sorusuna yanıt verdi.
Ali Koç konuya ilişkin şunları söyledi:
"Bu benim de kulağıma geldi. Yüzde yüz emin olmadan gündeme getirmedik. Atıp tutmak kolay Türkiye'de. Ortaya atsak böyle bir şeyi çık işin içinden çıkabilirsen... Emin değilim."
"Futbolcuların sahaya çıkma arzusu vardı. Seyircimiz oradaydı. Biz toparlayana kadar seyircimiz de ayrılmıştı. Hatıra fotoğrafı çektirmek istedik. Ayıp mı? Talimatlara aykırı mı? 1 kişi bile yoktu stadyumda. İşimiz provokasyon olsa, kavga olsa stadyumda seyirci varken çıkarız, kadın yöneticileri sahaya götürmeyiz. Oradaki ilk derbide tam kadro taraftarımızla bütünleşmiştik maçtan sonra. Bu sefer çok istediği için takımımız, dedik ki sahaya çıkalım ve çıktık. Olaylara sebep olan konu bayraktır. Bayrak namustur. Orada bizim bayrağımızı gasp etmeye çalıştılar. Gereken tepki verilmiştir. Keşke olmasaydı."
"Saygı çift taraflıdır. O stadyuma girişinde sağdaki veya soldaki duvarda ne var, stadyumumuza dikilen bayrak var. İkinci duvarda ne var, 2.5 saat biber gazı, kavga, gürültü, yaralıların olduğu 12 Mayıs'taki maçta kupa almaları var. Sen istediğini yapacaksın, sana yapıldığı zaman bu saygısızlık, çete, eşkıya, silahlı adam. Bırak bu işleri! Ben gittim, iki de koruma. Abartma, yalan söyleme, insanları zan altında bırakma DNA'larına işlemiş. Keşke sıkıntı olmasaydı. Bayrakla fotoğraf çektirip otobüse binip gidecektik."
"Delikanlıysan gel vs vs. delikanlı olan kavgaya çağırıyor. TV'ye çıkartamıyoruz. Hangisi gerçek, bilemiyoruz."