İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisi için “Asla Türkiyeli hissedemiyor” diyen Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’e, “Terör örgütlerinin peşinde koşan insanlar benim milli duygularımı ölçemez” yanıtını verdi.
Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Karagül'ün sosyal medya hesabından yaptığı, “Yine Atina'yı sevindirmiş. Ayasofya'nın açılması için; ‘Gerek yok' gibi bir şeyler zırvalamış. Asla Türkiyeli hissedemiyor” paylaşımına ilişkin konuşan İmamoğlu, “Terör örgütlerinin peşinde koşan insanlar benim milli duygularımı bırakın ölçmeyi ağzına almayı bile haddi olamaz. Onlar zavallılar. Geçmişte terör örgütleriyle yan yana duran, başta FETÖ olmak üzere, insanlar bize yorum yapamazlar” ifadesini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu.
İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
İstanbul çok önemli bir kent. Yakında 1 yılımız dolacak. 25 yıllık süreçten sonra ancak fotoğraf çekerseniz. 3 ayda pandemiye odaklıyız. Belediyeciliği bir kenara koyup ihtiyaçlara, sosyal yardımlara odaklandık. 9 aylık belediyeciliğimizde iş ürettik. Büyük bir anlayış değişimine kavuştu İstanbul. Şeffaf bir İstanbul olacak dedik. Her gün İBB konuşuluyor. İstanbul’la ilgili bu kadar bilginiz var mıydı?
Şeffaflık, adalet var. İstanbul Türkiye’nin motor gücü. Her kuruşun hesabını vereceğiz dedik. Her şeyimiz toplumun önünde. Devlet her gün bizi denetliyor.
Ciddi bir akıl tutulması var. Hedef hizmet etmek. Engelleme, işe mani olma kredi onaylamama var. Ne ben ne Mansur bey buna sığınacak değiliz. Altyapı konularında çare üretiyoruz, finansman buluyoruz, bulacağız.
AYASOFYA AÇIKLAMASI
Ayasofya, 1500 yıllık tarihi bir emanet. Orada ezan-ı şerifimiz okunuyor her vakitte. İslami eserlerin sunulduğu külliye tarafı var. Turizmin dip yaptığı, yüz binlerce insanın işsiz kaldığı bir ortamda bu tartışmayı açmak niye? Türkiye’nin gündemi değil.
Cumhurbaşkanının bu konuda seçimden önce açıklaması var. Bu süreci siyasallaştırıp siyasi zeminde konuşan, ister başka partiden ister benim partimden olsun, sürece ihanet eder.
“8 AYDA 50 DENİZ TAKSİ İLE DENİZE İNECEĞİZ”
“İstanbul’da deniz ulaşımındaki payı büyütmemiz lazım; yüzde 3’lere kadar geriledi. Bizim bunu artırmamız lazım. Hele hele pandemi sürecinde deniz ulaşımı, ferah da bir ulaşım modeli. Bunu güçlendirmemiz için, insanları denize ulaştırmamız lazım. Bu manada hem metro hatlarının bitişi çok önemli bir detay hem de Boğaz’a indireceğimiz yeni yapacağımız füniküler hatlarını çok önemsiyoruz. Ama bir pratik model var; çok böyle vitrine konmuştu, hatırlar mısınız Deniz Taksi’yi? Vitrine kondu. Hemen bir özelleştirme kanalı açıldı, bir firmaya verildi ve birkaç aydan sonra kapandı, gitti. Şu an çöpleri, Haliç’te duruyor. ‘Kaldırın’ diye talimat verdim. 8 ayda, 50 deniz taksi ile denize ineceğiz. 50 ile başlıyoruz ama çok büyüyeceğini de görüyorum. (İsmail Küçükkaya: Ama Deniz Taksi pahalıydı) Onu ucuzlaştıracağız. Kolay yanaştıracağı ekstra iskeleler ilave ettireceğiz. O dönemde Deniz Taksi’yi yaptılar, Deniz Taksi’nin faydalanacağı iskele yok! Para ödeyecek iskeleye. O zaman nasıl alsın müşteriyi? Pahalı olacak tabi. Bu anlamda yeni bir atılım içindeyiz.”
“TAKSİNİN SAHİBİ İBB OLACAK”
“Gelelim taksi meselesine. Birkaç istatistik vermek istiyorum. Paris’in nüfusu 11 milyon, taksi sayısı 29 bin. Londra’nın nüfusu 8,5 milyon, taksi sayısı 21 bin. Hong-Kong; nüfus 7,5 milyon, taksi sayısı 18 bin. 21 milyonluk Meksiko City’de, 80 bin taksi var. Bizde de yaklaşık 30 yıldır ilave taksi verilmiyor. Toplam taksi sayımız, 17 bin 395. (İ.K.: Verilsin mi?) Tabii ki olmalı. Yetmiyor çünkü. Sıkıntı var. Bunu taksiciler de biliyor. Bazen taksi duraklarında insan taksi bulamıyor. Başka sistemler, korsanlar devreye giriyor. Biz, kiralama modelini getiriyoruz. Taksinin sahibi, İBB olacak. Kiralama modeliyle, kontrollü bir sistemle… Meclis’e getirceğiz bu konuyu. Eğer Meclis’te uzun vadeli bir modeli onaylarlarsa, oradan yürüyeceğiz. Olmadı, encümen üzerinden 3 yıllık bir taksi kiralama modelini getireceğiz. Burada, taksici esnafını da koruyan, disipline eden, korsan çalışmaları yok eden bir modeli hazırlıyoruz aslında.”
“BUNU YAPMAYA İBB, KANUNEN YETKİLİ”
“Prensipleri var; elbise tek tip olacak, 3 vardiya çalışacak. Herkes istediği gibi hareket edemeyecek. Burada güvenli bir ulaşımı sağlıyoruz. Bunun yanı sıra elektronik sistemle donatıyoruz bu 5 bin taksiyi. Bunu yapmaya İBB kanunen yetkili. QR koduyla, İstanbulkart’la beraber taksi paranızı ödeyeceksiniz. Bir de özel tasarım taksi modeli çalışması yarışması başlatacağız. Korunaklı, pandemi sürecine uygun, taksiciyle müdahalesi olmayan… (İ.K.: Taksilerle aynı sistemde, aynı renkte mi olacak?) Tabi, bildiğimiz sarı taksi. Tarife aynı, her şey aynı. Sadece hem taksi eksiğini gidereceğiz hem de bir taksi modeliyle aslında piyasayı dengede tutacağız. Bizim burada koruyacağımız alan İstanbullu olacak. Taksici esnafı için de hem taksilerini yenilemeyle ilgili hem de bu yeni modelle taksicilerin güvenliğini sağlamayla ilgili de yarışma açacağız. Bir nevi İstanbul’a özgü taksi üretimine de start vermiş olacağız bu çalışmayla. Bunu şu an İstanbullu da ilk defa duyuyor.”
!#**h22720**#!