MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ankara Büyükşehir Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu sert sözlerle hedef aldı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün (12 Kasım) partisinin gurp toplantısında konuştu. Bahçeli, konuşmasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ağır sözlerle hedef aldı.
Bahçeli, başta Mansur Yavaş'ın tek tek açıkladığı konser ücretlerine tepki gösterdi. Bahçeli, şunları dile getirdi:
"ALLAH'TAN DA MI KORKMADINIZ?"
CHP'li belediyelerin müzikli eğlence ve konser şölenlerine hazine kaynaklarını astronomik şekilde peşkeş çekmeleri, israfa gömülmeleri, sıra vatandaşlarımıza gelince bir tas çorbayla bir tabak pilavı reva görmeleri maskeleri düşüren kepazeliktir. Neymiş? Bir sanatçıya ödenen para 69 milyon değil de 45 milyonmuş. Bu kafa normal bir kafa değildir.
Suçluların telaşıyla kıvrananların şifreli özrü kabahatlerinden büyüktür. Hadi ya halkımızdan utanmadınız, bey densizler, bey sonradan görmeler, Allah'tan da mı korkmadınız?
Bahçeli, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu hedef aldı: Belediye başkanlarının Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları namertliktir!https://t.co/Uz4iUFfxIq@emrkongar pic.twitter.com/tHp2IN8PZL — Gazikent27 (@Herdaim_Haber) November 12, 2024
"BELEDİYE BAŞKANLARININ ADAYLIĞI SOYUNMALARI NAMERTLİKTİR"
Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları, anketlerin palavralarıyla caka satmaları en başta İstanbul ve Ankara'ya nankörlük, kendi adlarına da namertliktir.
Ziya Paşa'nın dediği gibi: "Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde." Lafları boş, siyasetleri kof, karınları tok eserleri yoktur.
Milletimiz bu yeteneksiz, iş bilmez, adap bilmez, vefa bilmez, kifayesizlere muhtaç ve mecbur olamaz, olmamalıdır.
Emperyalizmin Truva atlarının şer oyunlarına, yalan ve yıkım kampanyalarına itimat edecek, ikna olacak, kaile alacak hiç kimsenin kalmayacağına inanıyorum. Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda ayak bağları sökülüp atılacaktır. Milli birlik ve dayanışma ruhu kötülüğü ve kötüleri ülke gündeminden sürüp çıkaracaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikmali ve imkanlarıyla toplumsal ayrışmanın izleri yönetimde kaynaşmayla silinecektir.
Daha doğru bir ifadeyle arzumuz ve talebimiz bu şekildedir. Milli hedef ve menfaatleri maksimize edip iç ve dış tehditleri minimize etmek ortak görevimizdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti'ni önümüzdeki yüzyılda sırtlayacak yönetim yapısıdır.
Yasama, yürütme ve yargı arasındaki çizgiler netleşmekle kalmamış, devlet hayatında denge ve düzen ve istikrar egemen olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi toplumsal ayrışma ve ayrımcılığa set çekmiştir.