MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Sinan Ateş iddianamesiyle ilgili konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
İşimize, önümüze bakacağız haklı mücadelemizden hiç taciz vermeyeceğiz. Zulüm karşısında mazlumların yanındayız. Mazlumlarla tek yüreğiz. Bu durum bir siyaset meselesi değil bir insanlık ödevidir. Yerli yersiz sırtımızı sıvazlayanları da görüyoruz buna dikkatle yaklaşıyoruz. Aslında sırtımızı sıvazlarken bıçak sokacak yer arama ihtimallerini de hiç de yabana atmıyoruz. Gördüğümüz ve şahit olduğumuz ne varsa bizi şaşırtmıyor. Fırsatını buldukları anda kavramların içini boşaltan istismar çarkını çeviren odakların bayağı dayatmaları bile sıradanlaşmakta kalmamış hiç kimsenin ilgisini çekmeyecek boyutlara gelmiştir.
Bahçeli: İddiamame kabul edilip yargılama süreci derhal başlatılmalıdır. Kimin elinde belge ve bilgi varsa mahkemeye başvursun. Şahitlere mahkeme kapısı açılmalıdır. Bakalım hukuki süreç Ankara'da mı bitecek yoksa Pensilvanya'ya mı dayanacak!https://t.co/POLoCl7chS@emrkongar pic.twitter.com/P4nqo833d6 — Gazikent27 (@Herdaim_Haber) May 7, 2024
1 MAYIS'I HEDEF ALDI
Hayatları miskinlik, tembellik, hainlikle geçen küçük bir azınlığın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde sahneye çıkıp Taksim'e yürüme ve burada gösteri yapma gayesi her şeyden evvel maksatlıdır, aşağılıktır, madrabazlıktır. Emek ve Dayanışma Günü'nü ülkenin her yerinde kutlamak mümkündür, peki bu Taksim ısrarı niyedir? Buradaki amaç nedir? Emek ve dayanışmayla Taksim'in ne alakası vardır? 1 Mayıs 1977'deki acıklı ve vahim hadiselerin tekrarı mı planlanmaktadır? Taksim'in adının altında yatan hesap nedir? Emek kutsaldır, emekçilerimiz saygındır, hepsi de başımızın üstündedir. Ne var ki emek ve emekçiyle, üretimle alın teriyle, helal kazançla hiçbir bağlantısı olmayan üç beş haydudun 1 Mayıs gününü terörize etme çabası en başta emek ve emekçi düşmanlığına hizmettir.
Öğrencilere ters kelepçe vuran, gözaltı uygulaması yapan bazı ülkelerin hali rezalettir. Hani nerede insan haklarına riayet, hani nerede demokratik haklara saygı, hani nerede adalet ve hukuka bağlılık? İşlerine gelince insan hakları bilirkişiliği yapan ülkelerin işlerine gelmedi mi hak ve hukuk ihlallerinde sınır tanımamaları utanç duyulacak bir ikiyüzlülüktür.
GAZZE DAVASINA MÜDAHİL OLMA KARARI
Türkiye'nin İsrail ile ticaretini dile dolayanların fitne hesabı bozulmuştur. Dışişleri Bakanımızın İslam ülkelerine "İsrail'i durdurmalıyız" çağrısı buna kanıttır. Netanyahu için hesap günü yakındır. İsrail'in Gazze katliamı Avrupa dahil ABD, Kanada gibi birçok ülkede protesto edilmiştir. Barbar saldırılar lanetlenmiştir. Bu protestolara gözaltı ve şiddetle karşılık veren ülkeler, işlerine gelince insan hakları bilirkişiliği yapıyor. Utanç duyulacak bir ikiyüzlülüktür.
Türkiye'nin İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararı çok önemli bir adımdır. Netanyahu için hesap günü yakındır. Bundan kaçış, kurtuluş diye bir şey söz konusu değildir. 35 bin masumun dökülen kanı Netanyahu'yu inşallah boğacaktır.
"KUCAKLAŞMA MEVSİMİ"
* Siyaset kavga arenası değil, konuşma ve düğümleri çözme sahasıdır. Türkiyemizin yükseliş sürecine herkes destek vermelidir. Sayın Cumhurbaşkanımız ile CHP Genel Başkanı'nın görüşmesini esasını es geçip boş koltukla boşluğa düşmesi kendi bilecekleri meseledir. Bir defa siyasetin yumuşamasının vasatı Türk milletinin ortak değerleridir. Türkiye'de yargı yetkisini Türk milleti adına kullanan bağımsız mahkemelerdir.
ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESİ
Biz boş koltukla boş yapanların söylediklerine bakmayız.
'OSMAN KAVALA' ÇIKIŞI
Kimse mahkemeye talimat veremez. Yargı yetkisini kullanan bağımsız mahkemelerdir. Mahkeme kararları değiştirilemez. Gezi Parkı davasında hüküm alan Osman Kavala'nın serbest kalması yeniden yargılanması kamçılanıyor. Neymiş CHP Genel Başkanına Avrupa Parlamentosu'nda ''Saati soruyorsun sen önce Kavala'yı çıkar diyorlar'' mış. Sayın Özel'in ve yanındakilerin kolunda saat yok mudur? Özel'in saati sormak yerine PKK'ya ve FETÖ'ye verilen destekleri muhataplarının yüzlerine vurması gerekmez miydi? Türkiye hukuk devletidir demesi taşıdığı sorumluluğa uygun düşmez miydi? Sayın Özel saati merak ederse bana sorabilir köstekli saatimi açar kendisi ile açık açık paylaşırım.
SİNAN ATEŞ İDDİANAMESİ
Hayatlarında tek bir ülkücünün hukukunu ve haysiyetini gözetmeyen mihrakların partimiz ve Ülkü Ocaklarını cinayetle anma teşebbüsleri ayrıca değerlendirilmesi gereken şerefsizce bir saldırganlıktır.
Bugüne kadar niye iddianame hazırlanmadı diye sordular hazırlandı içi boş dediler. MHP olarak beklentimiz şudur; meskur iddiamame ile ilgili mahkeme tarafından kabul edilip yargılama süreci derhal başlatılmalıdır. Kimin elinde belge ve bilgi varsa mahkemeye başvursun. TV ekranlarında mahkeme yargılanamaz. Hatta şahit olarak dinlenmek isteyenlere mahkeme kapısı açılmalıdır.
CHP'den ipine kadar malum partiler neyi biliyorlarsa mahkemeye yetiştirmeliler. Bakalım hukuki süreç Ankara'da mı bitecek yoksa Pensilvanya'ya mı dayanacak hep beraber göreceğiz. MHP ve Cumhur İttifakı şer ve şirret emel sahiplerine müsaade etmeyecektir.