Karadeniz'in önemli balıkçılık merkezlerinden Sinop'ta sektörde artan maliyetler, balıkçıların ağlarını da etkiliyor. Sinop Abalı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ömer Tuncer, balıkçılıkta fiyat politikasının olmadığını belirterek, ''Fiyatlar, arz talebe göre belirleniyor. Fakat bizi çok yoruyor. Arz çok olduğunda bu sefer balık fiyatları dibe iniyor. Şimdi her şeyin de bir maliyeti var. Hep maliyetin altında çalışıyorsunuz o zaman'' dedi. Bir balıkçı esnafı da “Eskiden bu kadar bolluk olsa, çeşitlilik olsa çok daha fazla para kazanırdık. Elektrik, su, eleman, sigortası, o bu derken ay sonu bir bakıyoruz kazandığımız paranın hemen hemen dörtte üçü gidiyor'' ifadelerini kullandı.
CHP’nin ekonomi konusunda yol haritasını anlatmak üzere başlattığı ekonomi turu kapsamında CHP Hazine ve Maliye Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ve Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün'den oluşan heyet, Sinop'u ziyaret etti. Balıkçılık, Karadeniz'in önemli merkezlerinden biri olan Sinop’ta bölge halkının da geçim kaynağının başında geliyor. Ancak son dönemde sektörde artan maliyetler, balıkçılığın meslek olarak tanınmaması ve desteklerin yetersizliği gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalan balıkçılar, ekonomik sıkıntılarını CHP heyetiyle paylaştı.
''BALIKÇILIKTA FİYAT POLİTİKASI YOK''
Sinop Abalı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ömer Tuncer, yaşadıkları sorunları anlattı. Tuncer, şunları söyledi:
''İstavritin kilosu 100 ila 150 lira arasında. Barbun 350 ila 400 lira arasında. Kooperatifte hava şartlarına göre, hava düzgün olduğunda 300 kilo ile 400 kilo arasında şu anda balık birikebiliyor. Balıkçılık bakanlığının ayrı olarak kurulması lazım. Çünkü bir muhatabımız yok. Tarımın hepsinde bir fiyat politikası var. Ama bizim bu balıkçılıkta bir fiyat politikası yok.''
Tuncer, ''Fiyatlar neye göre belirleniyor'' sorusuna, ''Arz talebe göre belirleniyor. Fakat bizi çok yoruyor. Arz çok olduğunda bu sefer balık fiyatları dibe iniyor. Şimdi her şeyin de bir maliyeti var. Hep maliyetin altında çalışıyorsunuz o zaman'' cevabını verdi.
Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun'un ''Çok balık tuttuk diye de çok para kazanıyoruz olmuyor o zaman'' demesi üzerine Tuncer, ''Olmuyor. Öyle bir şey yok'' dedi.
Balıkçılara verilen devlet desteğine de değinen Tuncer, ''Balıkçılığa da destek var ama dediğim gibi fiyat politikasını bir yoluna koyamadığımız için kazancımız düşüyor. Destekler yetmiyor. Zaten mazot desteği de olmasa hepten perişanız'' dedi.
''ESKİDEN BU BOLLUK OLSA DAHA ÇOK KAZANIRDIK''
Balık sezonunu şimdiye kadar ki en iyi sezon olarak değerlendiren bir esnaf, şöyle konuştu:
''Balık bol, çeşitlilik bol, her şey bol. Ülke ekonomisine katkıda bulunuyor bu bolluk. İnsanlar biraz da olsun rahat nefes alıyor, ucuz balık alabiliyorlar, yiyebiliyor. Ama bundan sizin kazancınız ne derseniz eskiden bu kadar bolluk olsa, çeşitlilik olsa çok daha fazla para kazanırdık. Ama bu sene o parayı kazanamıyoruz. Çünkü masraflar çok ağır, eleman masrafları ağır, giderler çok. Bir şekilde işin içinden çıkmaya çalışıyoruz. Elektrik, su, eleman, sigortası, o bu derken ay sonu bir bakıyoruz kazandığımız paranın hemen hemen dörtte üçü gidiyor.''
Balıkçı esnafı, devlet desteklerinden yaralanıp yararlanamadıklarına ilişkin soruya, ''Biz de öyle bir destek yok. Bizim dalımızda yok yani balıkçılığın balık satışı kısmındaki yerde bize bir destek yok. Ama tutanlara destek şöyle var biraz daha ucuz yakıt desteği alabiliyorlar denize giderken. Onların avantajı o ama bizim teknemiz olmadığı için biz öyle bir avantajdan faydalanamıyoruz'' şeklinde yanıt verdi.
Sinop'ta Milli Savunma Bakanlığı’nca kullanılan atış alanında yapılan denemelerin balıkçılık üzerindeki etkisine ilişkin soruyu balıkçı esnafı şöyle yanıtladı:
''Burada bir üs kuruldu. Burada tabii denemeler oluyor. Denemeler olduğu zaman balıkçıların denize gitmesi yasak oluyor. Çünkü o deneme esnasında Allah muhafaza bir şey gelebilir başlarına. O yüzden de denize çıkartmıyorlar. Denize gidemeyen balıkçı da şikayetçi oluyor haliyle. 'Bugün kazanamadık, ağımızı atamadık, balığımızı tutup getiremedik, o yüzden de bir kaybımız var' diyorlar. Tabii bu bize de yansıyor, vatandaşa da yansıyor. Neden? Balık gelmeyince biz de balık satamıyoruz, vatandaş da balık yiyemiyor. Ama bu her zaman olan bir şey değil. Belli zamanlarda yapılıyor bu. Bir ayda bir kere ya da iki kere olduğu oluyor.''
''PARA VERMEDİĞİMİZDEN PERSONEL İŞİ TERCİH ETMİYOR''
Sezonun çok daha iyi olduğunu ancak vatandaşın alım gücünün olmadığını belirten bir başka ensaf, masraflarını kafa kafa karşıladıklarını kaydederek, şunları söyledi:
''Para kazanamıyoruz. Avcı tekneleri olarak liman sorunlarımız var. Limanlara yanaşmada aşırı derecede para alınıyor bizden. Gemilerin yanaşmasına bayağı para ödüyoruz, limanlarda bağlama, yer sorunumuz çok. Personel yetişmiyor artık. Gelmiyor kimse, masraflar çok. Personele para veremediğimizden dolayı personel bu işi tercih etmiyor.''