Covid-19 izninin bittiği gerekçesiyle bir kez daha cezaevine girecek olan Gazeteci Barış Pehlivan, yaşadığı süreci anlattı. Pehlivan, "Onlar benim mücadele etmemi istemiyorlar. Benim akıl sağlığımı yitirmemi, bu mesleği bırakmamı istiyorlar. Beni cezaevine koyarak sadece kendinizi tatmin edersiniz" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, daha önce 3 yıl 9 ay ceza aldığı ve cezaevinde 6 ay kaldıktan sonra tahliye edildiği davayla ilgili yeniden cezaevine gireceğini duyurmuştu. Denetimli serbestlik talebi reddedilen Pehlivan 5. kez cezaevine girecek.
Yaşadığı süreci konuk olduğu B Yüzü isimli YouTube kanalında anlatan Pehlivan, "15 Ağustos'ta açık cezaevine girersem bilin ki ben esirim. Bu hukuk değil. Beni esir olarak orada tutacaklar. Onlar benim mücadele etmemi istemiyorlar. Benim akıl sağlığımı yitirmemi, bu mesleği bırakmamı istiyorlar. Ben de aksine daha çok motive oluyorum." ifadelerini kullandı.
Barış Pehlivan'ın programdaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Ben başka türlü gazetecilik yapmayı bilmiyorum. Eğer ben gazetecilik yapmaya devam edeceksem böyle yapacağım. Gün gelir bu mesleği bırakmaya karar verirsem en azından şunu söylerim kendime; ben boyun eğmedim, kalemimi dik tutmaya çalıştım. Kalemimi de kendim kırarım.
Beni davalarla ya da hapislerle korkutmaya çalışıyorlar. Eğer haklı olduğunuza inanıyorsanız ve bunun tarihteki belli başlı olayların benzeri olduğunu biliyorsanız kafanız şöyle çalışıyor. Ben bir yıl mı içeride tutulacağım? Ömrümden bir yıl çalıyorlar mı? Çalıyorlar. Ben o zaman içeride öyle bir yaşamalıyım ki ömrüme iki yıl katmalıyım. Cezaevine girmenin öykünülecek bir tarafı oduğunu düşünen birisi değilim. Ancak bu mesleğin Türkiye'de nasıl bir karşılıığı olduğunu da deneyimlemiş birisiyim.
Beni cezaevine koyarak sadece kendinizi tatmin edersiniz. Ama şöyle bir şey var, benim kızıma engel oluyorsunuz. Benim kızımın beni görmesini engelliyorsunuz. Beni can güvenliği sorunuyla karşı karşıya bırakıyorsunuz.
Evet korkuyorum. Hep kötü şeyler de anlatsam, yozlaşmayı da anlatsam onun içine bir umut aşılamaya çalıştım. Çünkü şöyle bir şey var ben bu haberleri yaparken bu kitapları yazarken masa başında gaipten gelen sesleri yazıyorum. Okuyanlar bilir ki hep bilgiye dayalı satırlar vardır. Peki onlar nereden geliyor? Onlar da bu devletin içinde yurtsever olan insanlardan geliyor. Kimisi savcı kimisi hakim, kimisi bürokrat. Şunu biliyorum, tanıklığımla söylüyoırum bu ülkede bazı iyi devlet insanları hala var."