Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şehir Üniversitesi'ndeki hukuksuzluk iddialarına cevap verdi. Davutoğlu, "Şehir Üniversitesi’nde aksine kapatılma sürecinde hukuksuz işlem yapılmıştır. Başta sayın Erdoğan olmak üzere, hukuksuz işlere imza atanlar hukuken ve vicdanen hesap verecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nu hedef almış ve "Bizden üniversite istediler. Bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık. Kendisi ne zaman başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye’de bunun başka örneği yok. Bilabedel mülk edinme hakkı bizim vakıf yasalarına göre yok ama bunlar yaptı. Bunu milletimize anlat bakalım. Nasıl izah edeceksiniz." demişti. Kapatılan Şehir Üniversitesi’ndeki hukuksuzluklar olduğu iddialarına bugün partisinde düzenlediği basın toplantısında yanıt veren Davutoğlu, “Şehir Üniversitesi’nde aksine kapatılma sürecinde hukuksuz işlem yapılmıştır. Başta sayın Erdoğan olmak üzere, hukuksuz işlere imza atanlar hukuken ve vicdanen hesap verecektir” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, Erdoğan'ın kendi yakınlarını 'kaliteli' diye Şehir Üniversitesi'ne gönderdiğini belirtti. Davutoğlu'nun konuşmasının ardından Gelecek Partisinden Av.Hasan Seymen, Prof.Dr.Yusuf Ziya Özcan ve Prof. Dr. Serap Yazıcı da birer sunum yaparak iddiaları tek tek çürüttüler.
Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
“Cumhurbaşkanlığı önemli makamdır. O makamdan gelen her sese saygı gösteririz. Ama bir kişi, cumhurbaşkanlığı makamında olduğunu unutarak, ülkede başbakanlık yapmış ve hakkında hasım rakip dost herkesin belli bir kanaate sahip olduğu geçmişte de birlikte çalıştığı bir siyaset adamı, bir akademisyen için yolsuzluk suçlamasında bulunuyorsa cumhurbaşkanı makamını kendi şahsi çıkarları için kullanıyordur. Artık cevap vermek sadece şahsi olarak değil Türkiye’de akademi ve siyaset adına kaçınılmaz zorunluluk oldu.
"ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NİN KAPATILMA SÜRECİNDE ÇOK SAYIDA HUKUKSUZ İŞLEM YAPILDI"
Sayın Erdoğan dünkü konuşmasında üç temel argüman sundu. Bir; 'Şehir Üniversitesi arsasında hukuksuzluklar vardı, bu yüzden kapatıldı' dedi. İki; 'Şehir Üniversitesi başarısız bir üniversiteydi, bir başarı varsa ortaya koyun' dedi. Üç; beni de şahsen yolsuzlukla itham etti. Şehir Üniversitesi tarihinde hiçbir hukuksuz işlem olmamıştır. Herhangi bir hukuksuz işleme dayalı delillendirilmiş isnat söz konusu olmamıştır. Aksine kapatılma sürecinde çok sayıda hukuksuz işlem yapılmıştır. Başta sayın Erdoğan olmak üzere, hukuksuz işlere imza atanlar hukuken ve vicdanen hesap verecektir.
"ERDOĞAN, KENDİ YAKINLARINI BİLE 'KALİTELİ' DİYE BU ÜNİVERSİTEYE GÖNDERDİ"
Sayın Erdoğan diyor ki başarısız bir üniversite idi. Bir üniversite kapatmak sayın Erdoğan barbarlıktır. Bunu Moğollar Bağdat’a girdiğinde yaptılar ve tarih onları kara bir adla andı. Üniversite ve ilim siyasetin emrinde olamaz. Sayın Erdoğan’ın tavrı niteliğe düşmanlıktır. Erdoğan sahip olmadığı her şeyi elde etmek ister. Otoriter liderlerin ortak tavrıdır. Bakın otoriter liderlere her birinin çok sayıda fahri doktoraları vardır. Sayın Erdoğan sahip olmadığı bir unvan için istihzahi ifadeler kullanmıştı. Şimdi de güç kaybı ihtimali için panik halinde bize saldırıyor. Burada bu barbarlığa karşı tutumuz açıktır. Buradan onurlu bir direniş sergilemiş olan Şehir Üniversitesi öğrencilerine ve öğretim üyelerine saygılarımı iletiyorum. Şehir üniversitesi tekrar açılacaktır. Temeli de mayası da helaldir. Gecekondu üniversiteleri değildir. Emek üzerine kurulmuştur. Erdoğan, kendi yakınlarını bile kaliteli diye bu üniversiteye gönderdi.
"MAL VARLIKLARI ARAŞTIRILSIN"
Yolsuzluk iddiası ile ilgili dün akşam bir video yayınladım. Bir kez daha duyurmak istiyorum. Madem yolsuzluk iddiası var verdiğim cevabı tekrar ediyorum. Yaşayan cumhurbaşkanı ve başbakanlar, bakanlar bütün bakanlar ile ilgili araştırma ve soruşturma komisyonu kurulmalı. Samimi ise kursun ve önce de benim mal varlığımı araştırsın. Ama hemen arkasında Erdoğan’ın mal varlığı, hemen arkasından Binali Yıldırım hemen arkasından Berat Albayrak’ın mal varlığı araştırılsın.
Siyasi olarak arınma vakti, hadi arınalım. Bu komisyon neticesinde izah edemeyeceğiniz bir mal varlığı çıkarsa, FETÖ borsasına çöken bakanlarda dahil, mal varlıklarından izah edilmeyenler Hazine'ye intikal etsin ve şehit yakınlara, gazilere, engellilere verilsin. Tek bir kişinin Hollanda’da 28 milyar doları olduğu bahsediliyor. Kim olduğunu bilirsiniz. Kaynakları da savunma sanayine aktaralım.
"BENİM HİÇ GEMİM OLMADI Kİ YAKAYIM"
Bunları konuşmak üzere istediğiniz kanalı seçin ey Erdoğan, tek başına AK Parti grubunda ya da monolog şeklinde kabadayılıkla olmaz bu iş. Her gün bize hakaret eden kanallar dahil olmak üzere pelikan çeteleri dahil olmak üzere istediğiniz gazeteciyi koyun. Ama siz de yanımda oturacaksınız. Siz promtere bakın ben yalın kılıç çıkarım.
Benim ne New York’tan Reza Zarrab dosyasında adım geçer, ne Utah'da Sezgin Baran Korkmaz dosyasında adım geçer ne yabancı bir parlamentoda ismim geçer ne de ABD kongresinde Erdoğan gibi mal varlığı dosyam var. Benim hiç gemim olmadı ki yakayım. Bu millet için yola çıktım, bedel ödedim ve bedel ödemeye devam edeceğim."