Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından son gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. Erdoğan, depremden etkilenen Kahramanmaraş, Antep, Urfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Hatay ve Kilis'te 3 ay süreyle OHAL ilan edildiğini açıkladı.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası can kaybı sayısı resmi verilere göre 3 bin 549’a (14:42) yükseldi. 22 bin 168 kişi yaralandı. Deprem nedeniyle 7 günlük milli yas ilan edildi. Arama kurtarma çalışmaları sürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin ardından son gelişmelere dair açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan açıklamasında, “Coğrafyamızın hatta dünyanın en büyük afetlerinden biriyle karşı karşıyayız” dedi. Erdoğan, afet bölgelerinde 20 şubat'a kadar okulların tatil olduğunu ifade etti.
Erdoğan, depremden etkilenen Kahramanmaraş, Antep, Urfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Hatay ve Kilis illerinde 3 ay süreyle OHAL ilan edildiğini açıkladı.
Erdoğan'ın konuşması şöyle:
"Milletçe, tarihimizin en acı günlerini yaşıyoruz. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli olarak gerçekleşen iki büyük deprem, yaklaşık 13,5 milyon vatandaşımızın yaşadığı geniş bir çevredeki 10 ilde büyük yıkıma yol açtı. Sabah 04.17’de meydana gelen Pazarcık merkezli depremin şiddeti, moment tensör analizine göre 7,7 iken, 13.24’te meydana gelen Elbistan merkezli depremin şiddeti 7,6 olarak ölçüldü. Uzmanlar, bu iki depremi, birbirinden bağımsız ama birbirini tetikleyen ve dünyada örneği olmayan istisnai yer hareketleri olarak tarif ediyor.
Her iki deprem de, yeryüzüne 7 kilometre gibi, yıkımın şiddetini katlayarak artıran bir yakınlıkta yaşanmıştır. Kırılan fayların genişliği itibariyle de bu depremler, benzerlerine göre çok geniş bir alanda çok büyük yıkıma sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla, sadece Cumhuriyet tarihimizin değil, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız. Devletimiz, tüm kurumları, kuruluşları, personeli, aracı, gereci, imkânlarıyla, depremin ilk anından itibaren, seferberlik ruhuyla felaket bölgelerinde çalışmaya başlamıştır. Depremin, 10 ilimize yayılan yıkım etkisini göz önüne alarak, ülkemizin dört bir yanındaki uzman personelimize ve araçlara, hemen bölgeye hareket etme talimatı verdik.
Hava şartlarının çıkardığı zorluklara rağmen, ekiplerimiz felaket bölgesine ulaşmak ve çalışmalara katılmak için fedakârca mücadele etmiştir. Çok sayıda artçı sarsıntının hasar gören binalarda ortaya çıkardığı tehlikeler de çalışmaları olumsuz yönde etkiliyor. Şartların zorluğuna bakmadan, devletimizin tüm imkânlarını kullanarak, vatandaşlarımızın ve gönüllülerin de desteğiyle, arama-kurtarma çalışmalarını hızla sürdürüyoruz. Hâlihazırda 26 bin arama-kurtarma görevlimiz enkazların başında çalışıyor, yurt içinden ve yurt dışından gelen ilave ekiplerle bu sayı her geçen saat artıyor.
Çok daha fazla sayıda kamu görevlisi, sivil toplum kuruluşu görevlisi ve gönüllü de yardım çalışmalarında yer alıyor. Depremden kurtulan felaketzedelerin barınmadan giyeceğe, yiyecekten ısınmaya kadar tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tedbirleri de adım adım hayata geçiriyoruz. Şu ana kadar 54 bin çadır, 102 bin yatak ve diğer ihtiyaç malzemeleri afetzedelere ulaştırılmak üzere bölgeye gönderildi.
Felaketin yaşandığı her ilimize, mevcut yöneticilerimizi desteklemek için ilave vali ve kaymakamlar görevlendirdik. Ülkemizin 81 vilayetindeki kamu kurumları yöneticilerinin tamamı, kendi şehirlerinde deprem bölgesiyle ilgili yürütülecek çalışmalar konusunda yoğun bir gayret içerisindedir. Ayrıca, her ilimizde bir bakanımız yürütülen faaliyetlere nezaret ediyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay da AFAD merkezinde çalışmaların koordinasyonunu yürütüyor. Biz de sahadaki arkadaşlarımızla sürekli irtibat içinde, Cumhurbaşkanlığı Kriz Merkezi üzerinden gelişmeleri anbean takip ederek, gereken müdahaleleri yapıyoruz. Acil yardım ve destek faaliyetleri için ilk etapta hemen 100 milyar liralık bir kaynağı kurumlarımızın emrine tahsis ettik.
Dün AFAD’ta yaptığımız basın toplantısında da ifade ettiğim gibi, ulaşım ve iletişim hatlarının açık tutulması hayati öneme sahiptir.
ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI
Çetin kış şartları sebebiyle, deprem bölgesine arama-kurtarma ekip ve ekipmanları ile yardım malzemelerinin ulaştırılmasında halen zorluklar yaşanıyor. Bunun için zorunlu olmadıkça kimsenin deprem bölgesine giden ve deprem bölgesi içindeki yolları kullanmamasını, telefon görüşmelerinin de acil ihtiyaçlar dışında yapılmaması gerektiğini tekrar hatıralıyorum.
Bölgedeki havalimanlarımızın bir kısmını sadece yardım uçuşlarına tahsis ettik. Sağlıkta, bölgeye 1.000’e yakın ambulans, 241 UMKE timi ve 2 ambulans uçakta görevli, toplamda 5 bin sağlık personeli aktarılmıştır. Ülkemizin her yerindeki vatandaşlarımız, ihtiyaç halinde stoklarımızın güçlü tutulmasını sağlamak için kan bağışı yapıyor. İçişleri Bakanlığımıza ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize mensup güvenlik güçlerimizden çok sayıda personel, arama-kurtarma çalışmalarında görevlendirildi. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; Kara unsurlarındaki binlerce personelinin yanısıra… Deniz kuvvetlerimizin 10 gemisi, Hava kuvvetlerimizin 54 yüksek kapasiteli kargo uçağı dahil Tüm imkanlarıyla arama-kurtarma, tahliye ve yardım malzemelerinin nakli çalışmalarında yer almaktadır. Emniyet teşkilatımız tüm unsurlarıyla zaten sahadadır. Jandarmamız binlerce uzman personelinin yanı sıra 26 kargo uçağıyla, sahil güvenlik komutanlığımız gemi ve botlarıyla afet bölgesinin her yerinde görev başındadır. Güvenlik korucularımız da bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadır.
Depremin geniş bir alana yayılan etkilerinin daha hızlı ve detaylı tespiti için insansız hava araçlarımızı da devreye aldık. Ülkemizin dört bir yanından, arama-kurtarma eğitimi ve donanımı olan binlerce gönüllümüz, AFAD’ın koordinasyonunda bölgeye akın etmektedir. Bakanlıklarımıza bağlı birimlere ilave olarak, parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimiz, ellerindeki araç-gereçleri ve yardım malzemelerini bölgeye göndermektedir. ltyapının yeniden ayağa kaldırılmasında görev alacak binlerce iş makinası, ülkemizin dört bir yanından bölgeye doğru hareket halindedir.
Sivil toplum kuruluşlarımızın, depremin ilk anından itibaren gösterdikleri samimi gayretin de yakın şahidiyiz. Arama-kurtarma çalışmalarında mesafe kat edildikçe, maalesef, ölü ve yaralı sayımız da artıyor.
MİLLİ YAS
En büyük tesellimiz şu ana kadar 5 bin 725 vatandaşımızın enkaz altından sağ olarak kurtarılmış olmasıdır. Enkaz altından çıkartılan yaralılar, bölgedeki ilk müdahalelerinin ardından, Mersin, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, ülkemizin diğer yerlerindeki hastanelere gönderilerek tedavi altına alınıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yaşadığımız bu büyük felaketin milletçe çektiğimiz acısına hürmeten, dünden başlayarak, önümüzdeki Pazar gününe kadar, bir hafta süreyle milli yas ilan ettik.
BARINMA
Bölgedeki arama-kurtarma çalışmaları devam ederken, kurumlarımızın her biri, kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili ilave tedbirleri alıyor ve kamuoyuna duyuruyor. Bu çerçevede; Ülke genelindeki okullarda 13 Şubat’a, afet bölgesindeki okullarda 20 Şubat’a kadar eğitim-öğretime ara verildi. Kamuya ait tüm uygun binalar, afetzedelerin barınma ihtiyaçları için tahsis edildi.
Afet bölgesine yakın yerlerden başlayarak kış sezonu sebebiyle zaten faaliyetlerine ara vermiş olan otellerin afetzedelerin hizmetine sunulması için gereken planlamalar yapılıyor. Sadece Antalya bölgesinde 50 bin yatak bu amaçla hazırlanmıştır. Dağıtım hatları hasar gördüğü için veya tedbiren kesilen elektrik ve doğalgaz akışının kontrollü bir şekilde sağlanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Haberleşmede kesinti yaşanmamasını sağlamak amacıyla bölgeye uydu iletişim terminalleri gönderildi. Ulaşımın aksamasına yol açan yıkımların olduğu yerlerde, trafik akışını sağlamaya matuf düzenlemeler yapılıyor."
10 İLDE 3 AY OHAL İLAN EDİLDİ
"Bununla birlikte, yaşadığımız deprem afetinin ve etkilerinin vahameti, fevkalade tedbirler almamızı zorunla hale getirmektedir. Depremin yaşandığı 10 ilimizi, genel hayata etkili afet bölgesi olarak ilan ediyoruz. Arama-kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için, Anayasa’nın 119’uncu maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak Olağanüstü Hal ilan etme kararı aldık. Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayacak ve üç ay sürecek bu kararla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Meclis süreçlerini hızla tamamlayacağız. Sadece ülkemizin değil dünyanın en büyük felaketlerinden birini yaşadığımızın bilinciyle, ülkenin ve milletin tüm imkanlarını, planlı ve etkin şekilde harekete geçirmenin gayreti içindeyiz.
Felaket alanının büyüklüğü, yıkımın ağırlığı, olumsuz hava şartları gibi sebeplerle, arama-kurtarma ve yardım çalışmalarında arzu ettiğimiz hıza ulaşamadığımız yerler elbette vardır. Ama afetten etkilenen vatandaşlarımız şundan emin olsun ki, devleti kendisine el uzatmak, canını kurtarmak, hayatını kolaylaştırmak için tüm gücüyle çalışmaktadır.
Zorlukları birer birer aşarak, erişmedik yıkıntı, kaldırmadık enkaz, karşılanmadık ihtiyaç bırakmayacak bir kararlılıkla sahaya yükleniyoruz. Bugüne kadar nice badireleri devlet-millet dayanışmasıyla geride bırakmış bir ülke olarak, inşallah, deprem felaketinin yol açtığı yıkımın da üstesinden geleceğiz.
Önceliğimiz arama-kurtarma çalışmalarını hızlandırmak ve bununla birlikte acil yardımları yerine ulaştırmaktır. Ardından enkaz kaldırma ve sonrasında yeniden inşa faaliyetlerine de süratle başlayacağız.
Allah, ülkemizin ve milletimizin yardımcısı olsun.