İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, iktidara "İmralı süreci" üzerinden eleştirilerde bulundu. Dervişoğlu, iktidara “Siz terörü bitirmiyor teslim oluyorsunuz. Siz Türkiye’yi terörden kurtarmıyor, terörü devletleştiriyorsunuz. Aklınıza başınıza alın" diyerek seslendi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Konuşmasında ekonomi, İmralı süreci gibi konulara değinen Dervişoğlu iktidara sert tepkiler gösterdi.
Müsavat Dervişoğlu: Siz terörü bitirmiyor, teröre teslim oluyorsunuz! Siz Türkiye’yi terörden kurtarmıyor, terörü devletleştiriyorsunuz! Gökte Allah, yerde kul şahit olsun ki buna izin vermeyeceğiz!https://t.co/UbqYd2VkgO @emrkongar pic.twitter.com/OtDvltbxCx — Gazikent27 (@Herdaim_Haber) March 5, 2025
"Aklınıza başınıza alın!"
Dervişoğlu, iktidara "Siz terörü bitirmiyor teslim oluyorsunuz. Siz Türkiye’yi terörden kurtarmıyor, terörü devletleştiriyorsunuz. Aklınıza başınıza alın. İktidarınıza zaman kazandırmak için Türkiye’nin geleceğini ateşe atıyorsunuz. Sizinki siyaset değil felakettir. Buna izin vermeyeceğiz" diyerek seslendi.
Edip Akbayram'ı andı
Konuşasına hayatını kaybeden usta sanatçı Edip Akbayram’ı anarak başlayan Dervişoğlu, “Kendi benliğinde toplumun sorumluluğunu hisseden bir kıymetti. Bu vicdanla baktı, sanata ve hayata… Ömrü boyunca bir umudu dillendirdi ve o umudu kuşaktan kuşağa taşıdı. “Aldırma gönül aldırma” dedi… “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” dedi… “Güzel günler göreceğiz çocuklar” dedi… Kişisel değil, toplumsal mutluluğu öncelemeyi miras bıraktı hepimize. Ruhun şad, mekanın cennet olsun Edip Akbayram…” dedi.
Müsavat Dervişoğlu’nun konuşmasına öne çıkan başlıklar şöyle:
"Erdoğan, Kenan Evren'in arzu ettiği dikta rejimini kurdu"
"Her yıl asgari ücret komisyonu adı altında bir oyun oynanmaktadır. İstisna olan asgari ücret standart haline gelmiştir. Sesini çıkarabilen hiçbir sivil toplum kuruluşu kalmamıştır. Konuşan değil susan Türkiye böyle yaratılmıştır. Kenan Evren şimdi kalksa mezarından, yetiştirdiği bu en büyük eseriyle gurur duyardı. Recep Tayyip Erdoğan. Tam onun arzu ettiği gibi bir dikta rejimi kurdu. Üstelik bunu apoletle de değil, kravatla gerçekleştirdi. Saray iktidarını sona erdirmenin en kolay yolu konuşan ve üreten Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmaktır. Korkmayacağız, teslim olmayacağız, milletçe konuşacağız hep birlikte başaracağız.
"Bir yüzükle geldiği görevde..."
"Normalleşme ve yeni anayasa laflarının dolaşıma sokulduğu, bu senaryosu ithal planı anlatıp duruyoruz. Erdoğan’a ikmal kapılarını açan şartların bugünküyle aynı olduğunu görüyoruz. Türk milletinin üzerinde oynanan büyük oyun bu. Türkiye çölde vahaydı, yıkılmaz bir kaleydi. Erdoğan bunun aparatı, o projenin eş başkanı olarak göreve geldi. Bir yüzükle geldiği görevde yanlarına verilen ortakları FETÖ ile birlikte Atatürk dönemindekini kuralları zayıflattılar."
"Cumhuriyet ile bir türlü barışamadın"
"Sayın Erdoğan kanımıza sebep olan teröristle barıştın ama fitreye muhtaç haline getirdiğin emeklilerimizle bir türlü barışamadın. Borç içinde yüzen işçilerimizle bir türlü barışamadın. Demokrasi ile, adaletle barışamadın. Bugün o makamlarda oturmanı sağlayan cumhuriyet ile barışamadın."
"Teröre siyasette can suyu verilmekte"
"Türkiye’nin çözülmesi sürecinin tam ortasındayız. Ölüm uykusuna direnenler korku siyasetiyle susturulmaya çalıştırılıyor. Büyük Türk milleti sahnelenen oyun belli. Sahada biten teröre siyasette can suyu verilmektedir. Hem iktidar hem açılım ortakları hem de terörist başı aynı dili kullanıyorlar."
"Yakılmak istenen Cumhuriyetimiz"
"Neymiş efendim bu mesele Meclis’te halledilecekmiş. Ana muhalefet olarak demokratikleşmeye varlarmış. Bu terör örgütü 41 yıldır hangi amaçla silah kullanıyor? Siz terörü bitirmiyor teslim oluyorsunuz. Siz Türkiye’yi terörden kurtarmıyor, terörü devletleştiriyorsunuz. Aklınıza başınıza alın. İktidarınıza zaman kazandırmak için Türkiye’nin geleceğini ateşe atıyorsunuz. Sizinki siyaset değil felakettir. Buna izin vermeyeceğiz.
Terörsüz Türkiye masalının Türksüz Türkiye planı olduğunu her fırsatta hatırlayacağız. Türk insanı artık vatanı sayılmayacak bir memlekette yakılmak istenecektir. Yakılmak istenen Cumhuriyetimiz, hepimiziz."