Abdurrahman Dilipak, HKP’nin suç duyurusunun ardından AKP ve Kadem tarafından yapılan suç duyurusu için dün ikinci kez ifade verdi.
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’ın “fahişe” ifadeleri büyük bir tartışma başlatmıştı.
Dilipak, Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Kadın Çocuk Komitesi’nin suç duyurusunun ardından AKP Genel Merkezi, 81 İl AKP Kadın Kolları ve KADEM tarafından yapılan suç duyurusu için Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na dün ifade verdi.
Dilipak, HKP Kadın Çocuk Komitesi’nin suç duyurusunun ardından 40 sayfalık savunma hazırlamış AKP’nin tazminat davası için verdiği 41 sayfalık dilekçeyi de HKP’nin suç duyurusu için ek olarak vermişti. Dilipak savunmasında, “HKP’liler benim yazımın hedefi değildir. Bir yanlış anlaşılma, sözün maksadı dışında yorumlanmasından ibaret bir durum söz konusudur. Yazının muhatabı açık ve net olarak bellidir” ifadesini kullanmıştı.
“AKLANMAYI TALEP EDİYORUM”
Dilipak ifadesinin sonuç ve istem kısmında, 50 yıldır gazetecilik ve yazarlık yaptığını söyleyerek hakkında soruşturma açılmasına neden olan yazının “ifade ve basın özgürlüğü” kapsamında olduğunu iddia etti.
Dilipak, “Şikâyet edilenler doğrudan hedef alınmış mıdır, isimleri zikredilmiş midir? Kendilerine karşı işlenen bir suç var mıdır? Bu sorulara verilen cevaplar açığa çıktığında yazının tamamıyla basın özgürlüğü çerçevesinde kaldığı anlaşılacağından yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması dolayısı ile davacı tarafın taleplerinin reddi gerekir” diyerek “Hakkımda açılan soruşturmadan aklanmayı talep ediyorum.. Bu vesile ile saygılar sunarım” sözleri ile savunmasını bitirdi.
Kadınlara hakaret eden Abdurrahman Dilipak’a HÜDA PAR sahip çıktı. HÜDA PAR’ın yayın organı “Doğru Haber” geçtiğimiz günlerde çok eşliliği savunan ve Medeni Kanun’un kaldırılmasını isteyen Dr. Ali Edizer’e de sahip çıkmıştı.
DİLİPAK: HATIRLATIRIM BİR DE BU İŞİN ÖBÜR DÜNYASI VAR
Dilipak, AKP'nin ve KADEM'in yaptığı suç duyurularına ilişkin olarak son ifadesini de verdiğini belirtti. İfadesinin 200 sayfaya yakın olduğunu yazan Dilipak, "Hatırlatırım bir de bu işin öbür dünyası var." düşüncesini dile getirdi.
Dilipak, "Birileri 'İstanbul Sözleşmesi'ni gözümüze çok yaklaştırıp, arkasında CEDAW ve Lanzarote’yi gizlemeye çalışıyor. 'İstanbul Sözleşmesi' ile LGBT arasındaki bağ adeta göz ardı ediliyor." görüşünü savundu.
Dilipak, "Medyadaki rezillikler karşısında seslerini çıkarmayanların, bana karşı 81 ilde adliyelere koşmaları ilginç değil mi. Onlar ve Media’da onları alkışlayıp beni kınayanlar, ekleri ile ve avukat mütalaası ile birlikte 230 sayfayı bulan ifademi okuyacaklar mı acaba! Vuruyorsunuz bari dinleyin! Hatırlatırım bir de bu işin öbür dünyası var. 'Beyaz Türkler', 'Beyaz Kürtler', 'Beyaz solcular'dan sonra 'Beyaz Müslümanlar' mı ortaya çıkacak yoksa?" ifadesini kullandı.
!#**h25218**#!