Suriye’de Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın devrilmesinin ardından, Türkiye’deki sığınmacılar yurtlarına dönüş hazırlıklarına başladı. Ankara Altındağ’da, “Küçük Halep” olarak adlandırılan Önder Mahallesi’ndeki sığınmalar, “Dönme vaktimiz geldi. 4-5 ay içinde yüzde 98’imiz dönecek. Yeni rejim Rusya ve İran’la değil, Türkiye ile uyum içinde çalışmalı. YPG/PKK zulmü de bitirilmeli” diye konuştu. Önder Mahallesi’ndeki Türk esnaf ise Suriyeli mültecilerle küçük olaylar dışında sorunlarının olmadığını belirterek “Herkes evinde mutlu olur. Biz gerekli her şeyi yaptık ama dönmeleri hem onlar için hem bizim için iyi olur” dedi.
ÇEKİNDILER...
Mahallede neredeyse her 5 dükandan 3’ü sığınmacılara ait. Çoğu açıklama yapmaktan çekindi. Bir Türk esnafın aracılığıyla iki genç kasap kardeşle konuştuk. Biri 25 diğeri, 26 yaşında. Kardeşler, Esad’ın düşüşüyle Suriye’ye dönme vakitlerinin geldiğini anlatarak “Bizim gibi dükkân işletenler de 4-5 ay içinde dönecek. Biz 2011’de Halep’ten geldik. Üç evimiz ve dört dükkânımız vardı. Buraya gelmeden önce fırın işletiyorduk. 4-5 aya döneriz” diye konuştu.
Genç olan kardeş, “Ben 12 yaşında buraya geldim. Burada evlendim ve çocuklarım da burada doğdu. Şimdi Halep’e dönmek için hazırlık yapıyoruz. Parçalanmış bir Suriye istemiyoruz. Birleşik Suriye’den yanayız. Okul ve hastane hizmetlerimiz sıkıntılı. Bu konuda Türkiye’den destek alınabilir” ifadelerini kullandı. Büyük kardeş, “Türkiye Halep’i istiyorsa alabilir” derken küçük kardeş, “Artık zulmün bitmesini istiyoruz. Esad zulmü bitse de örgüt zulümleri sürüyor” dedi.
‘ZENGİN KALIR, YOKSUL GİDER’
Kalmak mı yoksa gitmek mi? Bu sorunun yanıtını İstanbul’da, sığınmacıların en yoğun yaşadıkları Esenyurt ve Bağcılar’da aradık. 1 milyona yakın nüfuslu Esenyurt’ta tahmini sığınmacı sayısı 100 bin. İki ilçenin meydanlarındaki dükkânların tamamına yakını Suriyeliler tarafından işletiliyor. Konuşmak istediğimizde öncelikle bir çekince oluşuyor. Ancak Esad’ın devrilmesine ilişkin neredeyse hepsinde gizleyemedikleri bir memnuniyet hâkim.
Bazı dükkânlara yeni gelen ve satışa sunulan “yeni Suriye” bayrağına ilgi yoğun. Farklı şehirlerden gelip bazı konularda ayrışsalar da genel görünüm şöyle: Dönme düşüncesi, akrabaları Suriye’de bulunan ve Türkiye’de işçi olarak çalışan genç kesimde daha yoğun. Vatandaşlık alan ve gelir durumu yüksek olanların böyle bir düşüncesi yok. Suriyelilerin tamamı Esad’ın devrilmesinden memnun, hiçbir alternatifin Esad kadar kötü olmayacağını düşünüyorlar.
Hama’dan gelen ve döviz bürosunda çalışan Muhammed, “Herkesin elinde silah var, o yüzden bir süre daha geçmeli” derken İdlib’den gelen Abdülkerim ise “En fazla 1 yıla kadar Türkiye’dekilerin büyük bir kısmı Suriye’ye döner” düşüncesinde. Dönme fikri herkeste ağır basmıyor. Halepli Adil’e göre çalıştığı da dahil Türkiye’de üç mağazası olan patronu kalır. Samimiyet biraz arttığında, “Zenginler kalır, yoksullar gider” hissiyatı yansıyor