AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde hayat pahalılığının ekonomik nedenlerle artmadığı yönündeki açıklamasından çark ederek; sabır istedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda her geçen gün artan hayat pahalılığının nedenini ekonomik değil psikolojik olarak değerlendirdiklerini açıklamıştı.
ÇARK ETTİ YİNE SABIR İSTEDİ
Erdoğan, henüz bir hafta önce yaptığı açıklamadan çark etti.
Hindistan'da katıldığı G20 Zirvesi dönüşünde uçakta medya mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Enflasyon konusunda biraz zorlu bir sürecimiz olacak, bunu kabulleniyoruz" diyerek yurttaşlardan sabır istedi.
Erdoğan'ın enflasyonla ilgili açıklamaları şöyle:
"Biz uyguladığımız politikalarla inanıyorum ki yatırımcı güvenini çok güçlü bir şekilde kazanacağız. Buradaki en büyük avantajımız programın geniş bir şekilde sahiplenilmesi. Üç ayaklı bir program açıkladık. Birinci ayağı tabii ki depreme rağmen, deprem yaralarını sararken mali disiplini koruyacağız. 2-3 yıl açıklarımız yüksek olacak ama daha sonrasında Maastricht Kriterlerini çok rahat bir şekilde sağlayacağız. Zaten borcumuzun milli gelire oranı oldukça düşük. İkinci husus enflasyonla mücadele yani dezenflasyon programı… Buna ilişkin de çok net bir yol haritası var. Ona yönelik de aldığımız para politikası yani miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması gibi birçok tedbir var. Bunların etkili olması zaman alacak. Para politikasında alınan tedbirlerin etkisi gecikmeli oluyor. Dolayısıyla bütün ülkelerde bu süreç böyle, biraz zaman alacak. Onun için biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Gelecek sene bu vakitlerde çok net bir şekilde enflasyonun kalıcı bir şekilde düştüğünü inşallah göreceğiz. Üçüncü husus da tabii ki yapısal reformlar… Yapısal reformlar maliye politikasını ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyecek. İnanıyorum ki Türkiye'nin kredi notu çok ciddi bir şekilde önümüzdeki dönemde yükseltilmek zorunda kalınacak. Çünkü çok net bir şekilde Türkiye'nin göstergeleri zaman içerisinde mevcut kredi notunun çok ötesinde bir kredi notunu hak edecek. Türkiye'ye fon akışı güçlü bir şekilde başlayacak. Enflasyon konusunda biraz zorlu bir sürecimiz olacak, bunu kabulleniyoruz.
Enflasyonla mücadele ve güçlü ekonomi için kalıcı çözümlerimizi ve kapsamlı yol haritamızı Orta Vadeli Program ile ortaya koyduk. Bu yol haritasında fiyat istikrarı, finansal istikrar, beşeri sermaye, istihdam, yeşil ve dijital çözüm, afet yönetimi, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamı alanlarında reformları hangi takvimde ne şekilde yapacağımız yer alıyor. Öte yandan ülkemiz, istikrarlı yönetimi, demokrasiye olan bağlılığı ve iş kurma, iş yapma imkanlarıyla yabancı yatırımcılar için cazip fırsatlar barındırıyor. Yatırım ve ihracat odaklı büyüme politikamız da uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekecektir. 21 yıldır her alanda ortaya koyduğumuz reform nitelikli adımlar da işimizi ne kadar ciddiye aldığımızın bir göstergesi olmuştur. Tüm bunlar Türkiye’ye olan güvenin boşa çıkmadığını yabancı yatırımcıya göstermiştir. Attığımız ve atacağımız adımlarla Türkiye’ye güvenen, bize inanan tüm yatırımcılar kazanmıştır.
Dezenflasyonla birlikte inşallah biz enflasyonun belini kıracağız, bu konuda da herhangi bir endişemiz yok. Orta Vadeli Program sadece ülkemizde değil dünyada çok çok olumlu bir yankı uyandırdı ve Orta Vadeli Program’ın uyandırdığı bu yankıyla birlikte de piyasalara farklı bir canlılık geldi, geliyor. Bir de yurt dışından Türkiye’ye kredi akışı da inşallah başlıyor. Gerek Suudi Arabistan ile yaptığımız buradaki görüşme, gerek Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız görüşmelerle çok çok verimli geçti. İnşallah yaptığımız anlaşmaların karşılığı Türkiye'ye çok ciddi manada hem yatırımları çekecek hem de nakit girişini de inşallah artıracak.
Türkiye’yi önümüzdeki günlerde aydınlık günler beklemektedir. Bazı sektörlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçtik. Tüm sektörlerde de fiyat artışlarını kontrol altına alacağız. Fahiş fiyat artışlarını durduracak mekanizmanın tavizsiz işlemesiyle enflasyon hızlı bir düşüşe geçecektir. Şu anda bunu sağlıyoruz. 21 yılda Türkiye’yi güçlü bir ekonomik ve finansal yapıya kavuşturduk. Küresel ve bölgesel nedenler, son olarak da yaşadığımız asrın felaketi ekonomide sıkıntıları beraberinde getirse de zamanında aldığımız tedbirler sonuç vermeye başladı. Alınan kararların, tedbirlerin hızlı sonuçlar vermeyeceğini de biliyoruz. Bir geçiş süreci, enflasyonun yavaşlama, durma ve geriye gitme süreci var.
Şu an her şey kontrol altında, dengeli bir şekilde yürütülen politikalarla, yapısal reformlarla Türkiye’yi tekrar tek haneli enflasyona kavuşturacağız. Önümüzdeki süreçte enflasyonun dizginlemiş ve fiyat istikrarını sağlamış, yatırım-istihdam-üretim ve istihdama dayalı büyüme politikaları ile kalkınmış bir Türkiye tablosu ortaya çıkacaktır. Bu ülkeyi tek haneli enflasyonla tanıştıran, enflasyonla mücadeleyi en iyi yapan bizim kadrolarımız. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı yürüttüğümüz çalışmamızla hedeflerimize kısa zamanda ulaşacağız.
Çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını almaya başladık. Atacağımız yeni adımlarla da kalıcı çözümleri hayata geçireceğimize inanıyorum. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz ve ona ulaşmak için atacağımız nice adımlar Türkiye’nin ekonomik alanda da yıldızını parlatacak. Vatandaşımızı hak ettiği kalıcı ve sürdürülebilir refah artışına ulaştıracaktır."