?>

Erdoğan: Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li telef olup gidecek?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek?" dedi.

Siyaset - 5 saat önce

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek?" dedi.

Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:

23 Nisan 1920'den bugüne millet için mücadele etmiş tüm milletvekilleri adına şükranlarımı sunuyorum. Demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine izin vermeyeceğiz. AK Parti'nin sahibi varsa milletimizin kendisidir. Sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, suçlamaya... CHP'nin başındaki zat dedikodu ile siyaset yapıyor.

Erdoğan: Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li telef olup gidecek?https://t.co/2IdSXPZFhK@emrkongar pic.twitter.com/R29zcB0ZLJ

— Gazikent27 (@Herdaim_Haber) April 30, 2025

-Batı'daki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken kendi partisini ahtapot gibi saran rüşvetçileri, arsızları demokrasi kahramanı ilan ediyor. Sayın Özel aklına her estiğinde kendince bize meydan okuyor. İnsan önce aynaya bakar.

-Bir de kalkmış bu perişan haliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı.

"NEFESİ 2028'E YETECEK Mİ GÖRECEĞİZ"

-Sonuç ortada cumhurbaşkanı olacaktı şaibeli şekilde tarih oldu. Şimdi ne kapısını çalan var. Bunun nefesi 2028'e yetecek mi göreceğiz.

"DAHA KAÇ CHP'Lİ SİYASET GİRDABINDA TELEF OLUP GİDECEK?"

-Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek? Bizim milletimize kazandırdığımız binlerce hizmetten herhangi birinin zekatı bu kişinin ömrü boyunca yaptığı siyasetle elde ettiği neticeye 1000'e katlar.

-CHP Genel Başkanı önce bizim mahalle temsilcimizin karşısına çıksın, sonra ona kulak kabartırız. CHP'de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmak mümkün değil. Güya şeffaf olacaklardı, rantçı olup çıkmışlar. Biz siyasi rakibimiz olarak giderek dibe batan CHP'den şikayetçi değiliz. Biz sadece CHP'ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz. Karşımızda demokratik bir ülkeye yaraşır bir muhalefet olmadığı için sözümüzü doğrudan milletimize söylüyoruz.

"RÜŞVETİN, HIRSIZLIĞIN PARTİSİ, PIRTISI OLMAZ"

-Rüşvetin, hırsızlığın, sahtekarlığı partisi, pırtısı, kimliği olmaz. Ortada Deli Dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez. Bu milletin hakkını, hukukunu savunmak hepimizin görevidir. 

İSTANBUL DEPREMİ

-Onların yapmadıkları görevleri de gerektiğinde biz omuzlayıp icraata dönüştürüyoruz. Son İstanbul depremiyle önemi bir kez daha idrak edilen kentsel dönüşüm konusunda da benzer bir hazırlık içindeyiz. 

-İstanbulluların canlarını, mallarını kifayetsiz muhterislere bırakamayız. 23 Nisan'dan bu yana verdiğimiz mücadele ile bunu bir kere daha ortaya koyduk. İstanbul'u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı depremden 5 gün sonra şehrin yolunu hatırlamıştır. Onu da patronundan talimat almaya gitmiştir. İstanbul'un üzerine düşen beceriksizliğin, umursamazlığın devam etmesine gönlümüz razı değil. Şayet kesintiye uğratılmasa, bizim İstanbul'da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarıyla 600 bin konut sahiplerine teslim edilecekti. 1,5 milyon konutun yenilenmesine doğru ilerleyecektik.

“GELECEĞE ÇOK DAHA GÜVENLE, UMUTLA VE HEYECANLA BAKIYORUZ”

AK Parti olarak bundan 15 yıl önce "2023 vizyonu" dediklerini ve bu hedefe ulaştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi '2053' diyoruz. Siz bakmayın 2053'ün uzak bir tarih gibi göründüğüne. AK Parti iktidara geldiğinde 2025 de çok uzak bir tarih gibiydi. Gazete manşetlerinden bize ve partimize ömür biçenler olmuştu. Kehanette bulunanlar, nefesimizin kesileceğini iddia edenler çıkmıştı. Elhamdülillah her defasında onları hayal kırıklığına uğrattık. Üstadın ifadesiyle pekleşe pekleşe yolumuza devam ettik ve ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025'in neredeyse yarısına gelindiğine işaret ederek, 23 yıllık iktidarlarından aldıkları ilham, kuvvet ve cesaretle geleceğe çok daha güvenle, umutla ve heyecanla baktıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunun için günlük olayların hercümerci sizi aldatmasın kardeşlerim. Unutmayın, sel gider kum kalır. Aslolan milletimizle aramızdaki bağdır. Aslolan 86 milyona kazandırdığımız eşsiz hizmetlerdir. Aslolan 81 vilayetin her karışına yaptığımız yatırımlardır, eserlerdir. Aslolan hizmetkârı olmaktan daima şeref duyduğumuz necip milletimizin hayır duasıdır. Eskiler 'lisan-ı hâl, lisan-ı kalden entaktır' derler. Yani bir insanın davranışları, amelleri, fiilleri, hayat tarzı, sözünden, konuşmasından daha mühimdir; daha tesirlidir. Biz, lisanıhâlimizi doğru, düzgün, sağlam tutarsak evvelallah bir şeyi söylememize zaten hacet kalmaz.

Böyle bir durumda karşımızdakilerin ne dediğinin, ne ettiğinin, hangi yalanları savurduğunun da önemi yoktur. Buna mukabil lisanıhâlimizi, unutmayın, eğer bozulursa insanların karşısına istediğimiz kadar güzel sözle, vaatle çıkalım; beyhudedir. Ne diyor Gönül Sultanı; 'Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni/Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni/Dest-i a'dadan soğuk su içme, kandırmaz seni/Korkma düşmandan ki ateş olsa yakmaz seni/Müstakim ol ki Hazreti Allah utandırmaz seni'. Biz, müstakim olduğumuzda Hazreti Allah'ın yardımını, inayetini, sonunda da nusretini hep yanımızda bulacağız. Biz, dosdoğru oldukça önümüzde daha nice kapıların açıldığını göreceğiz. Biz samimi oldukça AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak daha nice başarı hikâyeleri yazacak, inşallah daha nice zafer türküleri söyleyeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'de, Necm Suresi'nde geçen "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır" ayetini anımsatarak, "Biz, hiçbir vakit muhalefetin yaptığı gibi karşımızdakilerin tökezlemesini bekleyip, ortaya çıkan hasılanın üzerine konmaya çalışan beleşçilerden olmadık" ifadelerini kullandı.

Her zaman bilek gücüne, alın terine güvendiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dolayısıyla her ne murat ediyorsak çalışarak, emek vererek, fedakârlık yaparak, bitip tükenmeyen bir mücadeleyle elde edeceğiz. 86 milyonun tamamına ulaşmanın derdini ve gayesini taşıyacağız" diye konuştu.

“BİZ SÜRÜKLENEN DEĞİL, İNŞA EDEN, KURAN, YÖNLENDİREN TARAFTAYIZ”

Düşünce tarzlarında "armut piş, ağzıma düş" anlayışının yerinin olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Lise çağlarımızdan beri içinde olduğumuz kutlu davamızı yaşatma ve yüceltme uğraşında gördüğümüz hakikat budur. Elbette şartları değerlendirmek başka şeydir, suyun önünde sürüklenen bir kütük gibi şartlara teslim olmak başka şeydir. Biz sürüklenen değil, inşa eden, kuran, yönlendiren taraftayız. Hep öyle kalacağız. Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır, işidir, hevesidir. Bunlar, ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, vizyonları, programları, projeleri olmadığı hâlde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere, sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya. Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan, boş çuval gibi ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek, kabullenmek istemezler."

"Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri toksik muhalefet anlayışıdır" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin, Meclis'teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisi olduğunu hatırlattı.

Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasında muhalefetin de en az iktidar partisi kadar sorumlu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ama CHP'nin başındaki zata bakıyorsunuz, FETÖ'cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor. Liseli gençlerimizi kullandırtmadığı için Millî Eğitim Bakanımıza, ekonomimize yönelik oyunlarını bozduğu için Hazine ve Maliye Bakanımıza, yalanlarını yüzlerine vurduğu için İçişleri Bakanı'mıza, yolsuzluk iddialarının üzerine korkusuzca gittikleri için yargı mensuplarımıza, sokak terörüne izin vermedikleri için emniyet güçlerimize saldırarak ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyorlar. Batı'daki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken kendi partisini ahtapot gibi saran rüşvetçileri, arsızları, sahtekârları demokrasi kahramanı ilan ediyor. Yalancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak sadece kendisini değil, partisini ve ülkesini de utandırıyor."

“NE KİMSEYE HÜRMETSİZLİK EDERİZ NE DE DAVA ARKADAŞLARIMIZA EDEPSİZLİK YAPILMASINA SESSİZ KALIRIZ”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları için "içi tamamen boş" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nezaket deseniz hak getire. Üslup deseniz neye benzetsek ona haksızlık edeceğimiz derecede berbat. Buradan şahsımız, kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza yaptığı hakaretleri, kullandığı çirkin ve seviyesiz ifadeleri CHP Genel Başkanı ve şürekâsına misliyle iade ediyorum. Kusura bakmasın biz ne kimseye hürmetsizlik ederiz ne de yol ve dava arkadaşlarımıza edepsizlik yapılmasına sessiz kalırız. Tabii bir de Sayın Özel aklına her estiğinde kendince bize meydan okuyor. Yahu insan önce bir aynaya bakar. İnsan önce kendini bir ölçer, tartar, sigaya çeker. Senin siyaset seviyen bırakınız bizi, bırakınız buradaki heyeti, herhangi bir şehrimizin, herhangi bir mahallesindeki parti temsilcilerimizin bile fersah fersah gerisindedir. Bir de kalkmış bu perişan hâliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Ama sonuç ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde tarih oldu. Şimdi ne kapısını çalan ne de hâlini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz."

"Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur" atasözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakalım, cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek? Bizim milletimize kazandırdığımız binlerce hizmetten herhangi birinin zekâtı, bu kişinin ömrü boyunca yaptığı siyasetle elde ettiği neticeleri ona katlar, yüze katlar, bine katlar. CHP Genel Başkanı, önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın ondan sonra 'Ne diyor?' diye kulak kabartırız. Girdiği bu yanlış yolda ısrar ederse kendisini muhatap almayız. Hatalarından dönene, kendisine biraz çekidüzen verene kadar bu şahsı, kendi partisindeki ayak oyunlarıyla oyalanmaya, edep ve adap yoksunu üslubunun içinde debelenmeye mahkûm ediyoruz" sözlerini sarf etti.

"İzahı olmayanın, mizahı olur" sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmanın mümkün olmadığını söyledi.

"Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şunun da bilinmesini isterim; biz, siyasi rakibimiz olarak giderek dibe batan CHP'den şikâyetçi değiliz. Bugün dediğini yarın tevil eden, sürekli tekzip yiyen, sürekli yalanlanan bir CHP Genel Başkanı bizim işimize gelir. Biz, sadece CHP'ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz. Karşımızda demokratik bir ülkeye yakışır üsluba, ahlaka sahip muhalefet olmadığı için sözümüzü doğrudan milletimize söylüyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke, millet ve gençlerin aydınlık geleceği için yapmaları gereken daha çok işlerinin olduğunu belirterek, Türkiye Yüzyılı hedefiyle 2053'e doğru ilerlerken sadece eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji, güvenlik, altyapı gibi temel hizmet alanlarındaki eksikleri tamamlamakla kalmayacaklarını, diplomasiden savunma sanayine, teknolojiden sosyal dokuyu güçlendirmeye kadar pek çok alanda kat edilecek gelişmelerle Türkiye Yüzyılı vizyonunu kuvveden fiile çıkaracaklarını söyledi.

Memlekete kazandırdıkları eser ve hizmetleri usanmadan anlatırken, Türkiye Yüzyılı'nda neler yapacaklarının müjdelerini de paylaşacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bunları Allah'ın yardımı, sonra da milletin desteğiyle gerçekleştireceklerini belirtti.

En büyük görevin AK Parti'nin her kademesinde görev yapan partililere düştüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunus Emre'nin "Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası" sözünü hatırlattı.

Her gün azimle, sabırla, sebatla millete gideceklerini, milletle hemhâl olacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefet için seçim demek, beş yılda bir masaya konan sandık demek olabilir. AK Parti açısından seçim, her gün seher vaktiyle yeniden başlayan, asla bitmeyecek olan bir imtihandır. Biz unutmayın maraton koşucusuyuz. Sizlerden nefesinizi, sesinizi, işinizi, gücünüzü, her şeyinizi buna göre ayarlamanızı istiyorum. Sizlerden yılın her günü, günün her saati sokakta, iş yerlerinde, evlerde, insanın bulunduğu her yerde AK Parti'nin rüzgârını hissettirmenizi bekliyorum. Bıraktığımız her boşluğun, karşımızdakilerin yalanlarıyla, çarpıtmalarıyla, iftiralarıyla, hezeyanlarıyla dolacağını asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Her ne kadar birçok cephede mücadele yürütüyor olsak da Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek inanca, güce, iradeye sahibiz" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'nin yaklaşık 11,5 milyon üyesiyle sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en fazla kitleye sahip partilerinden biri olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylesine önemli bir vazifenin sorumluluğunu üstlenmeyi yük olarak değil, göğsünde gururla taşıdıkları bir şeref madalyası olarak gördüklerini söyledi.

AK Parti'nin her bir üyesinin de bu şuurla hareket ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben sizlere, bu kadroya sonsuz derecede inanıyor ve güveniyorum. Rabbim bizi, ülkemize ve milletimize hizmet yolundan ayırmasın" dedi.

"Dünya gömlek değiştireceği zaman hadiseler sakınılmaz olur" sözünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün küresel siyasette karşı karşıya olduğumuz tablo tam da budur. Kuzeyimizde ve güneyimizde yaşanan sıcak çatışmaları, tırmanan gerilimleri oynanan sinsi oyunları hep birlikte takip ediyoruz" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki olayların ve katliamların, Batı'nın, 2. Dünya Savaşı sonrasında dünyaya dayattığı sözde değerlerin illüzyondan, aldatmacadan ibaret olduğunu hatırlattığını belirtti.

Kendi güvenlik ve refahları için tüm insanlığı bu illüzyona inandıranların, "şapka düştü kel göründü" misali asıl yüzlerinin deşifre olmasının şaşkınlığı içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî iradenin üstünlüğü, hukuk, adalet ve özgürlük gibi Batı'nın istismar ettiği kavramların özüyle hiçbir sorunlarının, itirazlarının bulunmadığını vurguladı.

“ASKERÎ VE SİYASİ KONUMUMUZU SAĞLAMLAŞTIRMAYA KADAR HER ALANDA KENDİ ROTAMIZDA İLERLEDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kavramları, medeniyetin mirasları olarak görerek sahip çıktıklarını söyledi. Batı'nın, başta Türkiye olmak üzere kendinden görmediği herkese karşı sergilediği çifte standarda, riyakârlığa ve sahte gülücüğe itiraz ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu tezgâhın farkında olduğumuz için üretim ve hizmet altyapımızı 23 yıl boyunca güçlendirmekten, askerî ve siyasi konumumuzu sağlamlaştırmaya kadar her alanda kendi rotamızda ilerledik" diye konuştu.

Kovid-19 salgınıyla başlayan süreçteki gelişmelerin, stratejilerinin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, dünyanın en istikrarsız bölgesinin ortasında, her şeye rağmen güven, huzur ve umut adası olarak yükseldiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günlük sıkıntıların kargaşası içerisinde bu kazanımın gözden kaçırılmaması gerektiğine dikkati çekti.

"TÜRKİYE'NİN İSTİKBALİNİ İNŞA ETMENİN DERDİNDEYİZ"

Doğrudan veya dolaylı, Türkiye'yi ilgilendiren hiçbir meseleye bigâne kalmadıklarını, hassas dokunuşlarla gelişmelere yön verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk sıraya Türkiye'nin güvenliğini, milletin huzurunu, vatandaşların ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanmasını koyduklarını aktardı.

Attıkları adımları, verdikleri kararları, anı değil, geleceği gözeterek planladıklarını, hayata geçirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmanın değil, Türkiye'nin istikbalini inşa etmenin derdindeyiz. Büyük bir sabırla yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye projesini de dikkatle takip ettiğimiz Suriye'deki gelişmeleri de Akdeniz'de giderek kızışan çekişmeleri de ekonomideki hassasiyetleri de böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz. Yine deprem meselesi başta olmak üzere insanımızı ilgilendiren her hususta aynı şekilde hareket ediyoruz. Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekârlığın, ahlaksızlığın partisi, pırtısı, kimliği olmaz. İster İstanbul'da, ister başka yerde olsun, ortada bir Deli Dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez."

Milletin hakkını, hukukunu, çıkarlarını savunmanın herkesin görevi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her kim haramilik yapıyorsa, her kim beytülmale el uzatıyorsa, her kim ondan bundan haraç kesiyorsa kimliğine bakmadan hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak boynumuzun borcudur" ifadesini kullandı.

"İSTANBUL'UN ÜZERİNE KARABASAN GİBİ ÇÖKEN BECERİKSİZLİĞİN DEVAM ETMESİNE GÖNLÜMÜZ RAZI DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi kısır siyasetlerini karıştıranlara laf yetiştirerek kaybedecek vakitlerinin olmadığını vurgulayarak, onların yapmadığı görevleri de kendilerinin omuzlayarak icraata dönüştürdüklerini anlattı.

"Son İstanbul depremiyle önemi bir kez daha idrak edilen kentsel dönüşüm konusunda da benzer bir hazırlık içerisindeyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbullu vatandaşlarımızın canlarını, mallarını, akıbetlerini, kifayetsiz muhterislerin kaprislerine, bir İstanbullu olarak bırakamayız. 23 Nisan'dan bu yana verdiğimiz mücadeleyle bunu bir kere daha ortaya koyduk. Burada ilginç olan şudur: İstanbul'u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı, depremden ancak beş gün sonra şehrin yolunu hatırlamıştır. Onda da milletle dertleşmeye değil, koltuğunu borçlu olduğu patronundan talimat almaya gitmiştir. İstanbul'un gerçek gündeminden işte bu derece kopuklar. İstanbul'un üzerine karabasan gibi çöken beceriksizliğin, gevşekliğin, umursamazlığın devam etmesine asla gönlümüz razı değildir. Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum, şayet kesintiye uğratılmasa bizim daha önce İstanbul'da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarıyla acilen yenilenmesi gereken 600 bin konut çoktan bitip sahiplerine teslim edilecekti. Hatta bu dönemde hedeflediğimiz 1,5 milyon konutun yenilenmesine doğru ilerliyor olacaktık."

Deprem bölgesinde iki yılda 201 bin konutu teslim ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yılsonuna kadar 453 bin konutu bitirmeyi planlayarak bu konudaki rüştümüzü zaten ispatladık ama iş yapmak yerine sadece şov yapanlar yüzünden her depremde İstanbul için yüreğimiz ağzımıza geliyor. Deprem riski olan başka şehirlerimizde kentsel dönüşüm çalışmalarını engelleyenler varsa onlar da aynı vebalin ortağıdır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere 81 şehri depreme karşı güvenli ve dayanıklı hâle getirmek için canla başla çalıştıklarını söyledi.

Son 23 yılda TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 547 bin konut ürettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin genelinde toplamda 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut inşa ettik. 15 milyon vatandaşımıza yeni yuva kazandırdık. Sahada 1 milyona yakın konutun dönüşümü hâlen devam ediyor. Sadece bununla kalmadık. İstanbul depreminde değeri daha iyi anlaşılan yeni yollar, otoyollar ve köprülerle ulaşım altyapımızı her sene güçlendirdik. Muhalefetin dudak büktüğü millet bahçelerimizin deprem anında ne kadar hayati rol oynadığı geçen hafta bir kez daha anlaşılmıştır" diye konuştu.

“DAR GELİRLİ KARDEŞLERİMİZİ BİR YUVAYA KAVUŞTURACAK PROJELERE AĞIRLIK VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan'da İstanbul'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD'ı ziyaret ettiğini anımsatarak, şöyle devam etti: "Oradaki toplantıyı yaptıktan sonra Kâğıthane Hasbahçe'ye indik. Kâğıthane Hasbahçe'de tüm vatandaşlarımız oraya gelmiş, çadırlarını kurmuş, orada çocuklarıyla beraber sabahlamaya hazırlanırlarken, biz de orada belediyemizin restoranında onlarla beraber çay içtik. Burası millet bahçesiydi. Bu millet bahçelerini sağ olsun başta Murat Kurum kardeşim olmak üzere süratle, yoğun bir şekilde ilçe belediye başkanlarımız da kendi ilçelerinde yaptılar, yapıyorlar. CHP'nin belediyelerinde bu tür millet bahçelerini bulamazsınız. Onların böyle bir derdi yok. Ama biz dertliyiz, dertli. Onun için de bu tür millet bahçelerini yaparak yola devam ediyoruz."

Hizmete açtıkları 291 millet bahçesinden her gün 20 milyon kişinin faydalandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul'da da gördük ki afet anlarında vatandaşımızın büyük çoğunluğu millet bahçelerine koşuyor, bu alanı toplanma alanı olarak kullanıyor. Dar gelirli kardeşlerimizi bir yuvaya kavuşturacak projelere ağırlık verdik. 8 milyonun üzerinde başvuru alan 250 bin sosyal konut kampanyasına devam ediyoruz. Proje kapsamında İstanbul'da 50 bin sosyal konutun inşası ile ilgili çalışmalar sürüyor. TOKİ geçen yıl aralık ayında ihaleleri tamamladı, Arnavutköy Baklalı mevkisinde 28 bin 100 konutun inşasını başlattı. Yaklaşık beş aylık süreçte 3 bin 900 konutun inşası bitme aşamasına geldi. Bu konutlar yılsonuna kadar teslim edilecek. Kalan 24 bin 100 konutun inşası ise hızla devam ediyor. 50 bin konutun tamamlanmasıyla 200 bin kişi deprem riskinden kurtarılıp güvenli barınma imkânına kavuşacak."

"İŞ YERLERİNİN DÖNÜŞÜMÜ İÇİN DESTEK MİKTARIMIZ 1 MİLYON LİRAYA ULAŞIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem hazırlıklarının kentsel dönüşüm çalışmaları ve sosyal konut projeleriyle sınırlı olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti: "İstanbul'un birçok ilçesine parmakla gösterilen projeler kazandırdık. Gaziosmanpaşa'daki projelerimizle, Tozkoparan'daki yatırımlarımızla, Esenler'deki 60 bin konutluk dev dönüşüm hamlemizle, Zeytinburnu, Telsiz ve Beştelsiz projelerimizle, Fatih'te, Bağcılar'da, Tuzla'da, Kartal'da, Pendik'te ve İstanbul'un 39 ilçesinin 963 mahallesinin tamamındaki projelerimizle bu alanda büyük bir başarıya imza attık. İstanbul'umuza toplam 141 milyar lira tutarında 'dönüşüm', 'sosyal konut' ve 'depreme hazırlık' başlığında yatırım yaptık. 2012 yılından bu yana İstanbul'da 923 bin konut ve iş yerinin dönüşümü tamamlandı. 208 bin 915 konut ve iş yerinin dönüşüm süreci devam ediyor. Bu 209 bin konut ve iş yeri birilerini zengin eden, abartılı reklamlara gerek duymadan milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak sessizce ilerliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla, TOKİ'mizle, Emlak Konut'umuzla ve belediyelerimizle İstanbul'un hizmetindeyiz, emrindeyiz."

"Yarısı Bizden Kampanyası" kapsamında vatandaşlara 700 bin lira hibe, 700 bin lira faizsiz kredi ve 100 bin lira taşınma yardımı sağladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Şimdi yeni bir kararı devreye alıyoruz. Yarısı Bizden Kampanyası'ndaki destek tutarlarımızı artırıyoruz. Daha önce 700 bin lira olan hibemizi 875 bin liraya, yine 700 bin lira olan kredi tutarımızı 875 bin liraya, taşınma desteğimizi ise 100 bin liradan 125 bin liraya çıkarıyoruz. İstanbul'daki bir evin dönüşümü için verilen toplam destek miktarımızı 1 milyon 500 bin liradan 1 milyon 875 bin liraya getiriyoruz. Yine iş yerleri için 350 bin lira olan hibe desteğini, 437 bin 500 liraya, kredi desteğini de 350 bin liradan 437 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Taşınma yardımı ise 125 bin lirayı buluyor. Böylece bir iş yerinin dönüşümü için destek miktarımız 1 milyon liraya ulaşmış oluyor. İstanbul'umuzun yarınları için hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Kredi, hibe ve taşınma desteğinin yanı sıra inşaatta TOKİ ile Emlak Konut güvencesi de devrede."

“KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA KİMSENİN İDEOLOJİK TAKINTILARIYLA UĞRAŞACAK VAKTİMİZ YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da 41 bin konutu dönüşüm kapsamına aldıklarını söyleyerek, Türkiye genelinde 292 adet riski alan, 9 bin 868 adet rezerv yapı alanları ve riskli yapılar üzerinde dönüşüm çalışmalarının sürdüğünü belirtti.

Kentsel dönüşüm alanlarında yaklaşık 2 milyon 285 bin adet bağımsız birimi dönüştürdüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 38 ilde 186 adet kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan ettiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ilde 20 yenileme alanı belirlediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani hiçbir hususu göz ardı etmeden tam bir seferberlik ruhuyla İstanbul'u ve diğer şehirlerimizi depreme hazır hâle getiriyoruz. Şu gerçeğin artık hepimiz farkındayız, kentsel dönüşüm konusunda kimsenin ideolojik takıntılarıyla uğraşacak vaktimiz yok. Yapı stokumuzun yenilenmesi bizim için vazgeçilmez, ertelenemez, ihmal edilemez bir meseledir. Kendileri lüks villalarda oturup 'rantsal dönüşüm' diyerek halkımızın başını sokacağı, evlatlarıyla huzur içinde oturacağı güvenli bir yuvaya kavuşmasını engelleyenlerin şımarıklıklarına daha fazla katlanamayız. Bu çalışmaların hızlanması için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Sadece binaların dönüşümüyle şehirlerin dönüşmeyeceği malumdur. Kentsel dönüşümü aynı zamanda kentsel gelişim mantığıyla ele almamız gerekiyor. Kadim şehir anlayışımızın temelini oluşturan estetik, ekonomik, erişilebilir ve emniyetli konutlar inşa etmek mecburiyetindeyiz. Daha büyük acılar yaşamadan, daha ağır bedeller ödemeden 86 milyon olarak el ele verecek, inşallah bütüncül bir planlamayla süreci yöneteceğiz. Milletin kürsüsünden tüm siyasi partileri, tüm kurum ve kuruluşları, tüm yerel yönetimleri, tüm bilim insanlarını bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum. Depremin ilk anından itibaren İstanbul halkının yanında olan bakanlarımızı, bürokratlarımızı, belediyelerimizi, AK Parti teşkilatlarının fedakâr mensuplarını canı gönülden tebrik ediyorum. Hiç beklemeden çevre illerden İstanbul'un yardımına koşan yerel yönetimlerimizi özellikle kutluyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten emin eylesin diyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılı Teşkilat Akademisi'nin başladığı bilgisini de paylaştı.

Haftanın Öne Çıkanları

İmamoğlu suç duyurusunda bulundu: Yeter artık!

2025-04-24 13:51 - Siyaset

Bakan Güler'in 'Şehit' açıklamasına tepki yağdı!

2025-04-24 13:01 - Gündem

Doğu Perinçek: Öcalan Önder’e 'ABD-İsrail sizi öldürür' demiş!

2025-04-25 11:45 - Siyaset

Andımız’ı kaldırdı, Erdoğan’ın fotoğrafını astı!

2025-04-30 11:09 - Gündem

Özgür Özel, barikatları yıkarak yürüme talimatı verdi!

2025-04-23 17:29 - Gündem

Son Dakika... Öcalan İmralı'da gazetecilerle görüşmek istemiş!

2025-04-24 10:38 - Gündem

CHP’li Öztürkmen: Bakan, Gaziantep’teki torpilin belgesine gözlerini kapadı

2025-04-24 08:39 - Siyaset

Ümit Özdağ davası 10 Eylül'e ertelendi!

2025-04-29 11:09 - Gündem

Cem Küçük'ten canlı yayında itiraf gibi sözler: Savcının gönderdiği yazılarda var bu...

2025-04-27 02:09 - Gündem

Son Dakika... Murat Ongun'un 2 avukatı serbest bırakıldı

2025-04-24 20:39 - Gündem

İlgili Haberler

CHP'den Erdoğan'a "bantçı" yanıtı

17:40 - Siyaset

Tuncer Bakırhan'dan 'yeni süreç' uyarısı: Olumsuz kimi söylemlerle karşılaşabiliriz

10:08 - Siyaset

Menzil tarikatı mensuplarının 'çakarlı araç' kullanımı TBMM'ye taşındı

16:08 - Siyaset

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den 'Akın Gürlek' tepkisi

13:09 - Siyaset

Adalet Bakanı'ndan DEM Parti'ye rest: Top iktidarda ne demek, biz top oynamıyoruz

12:38 - Siyaset

Günün Manşetleri

CHP'den Erdoğan'a "bantçı" yanıtı

17:40 - Siyaset

İBB operasyonunda 2. dalga: İmamoğlu'nun görüşme yaptığı otelin müdürleri için karar verildi

17:38 - Gündem

Menzil tarikatı mensuplarının 'çakarlı araç' kullanımı TBMM'ye taşındı

16:08 - Siyaset

Savcılık, İBB iştiraki iki şirkete yazı gönderdi: Sadece son 6 yılın ihaleleri incelenecek!

16:00 - Gündem

İmamoğlu'nu soran gazeteciye Erdoğan'ın korumalarından sert müdahale

15:34 - Gündem