Eski istihbaratçı Enver Altaylı’nın damadı Metin Can Yılmaz’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan tekrardan yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu sanık Yılmaz ile avukatları katıldı.
Dava dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından söz alan sanık Yılmaz’ın avukat Dilara Yılmaz, "Mütalaanın verildiği tarihte talebimin kabul edilmemesinin nedeni Enver Altaylı’nın müdafisi olmamdı. Enver Altaylı’nın dosyası Yargıtay’da onandı. An itibariyle Altaylı’nın müdafisi olarak görev almıyorum. Bu dosyayı çok iyi biliyorum. Bu dosyaya tayin edilecek hiçbir avukat müvekkilime etkili hukuki yardım sunamaz. İddia makamı tarafından bu dosyada müdafii olarak engellenmek istenmemi anlayamıyoruz. Vekil olarak burada yer alma talebimin kabul edilmesi gerekir" diye konuştu.
Avukat Yılmaz’ın taleplerine ilişkin mahkeme ara karar kurdu. Mahkeme, menfaat çatışması olabileceği gerekçesiyle Dilara Yılmaz’ın, Metin Can Yılmaz’ın müdafii olarak duruşmalara katılma talebini reddetti. Kararda, Dilara Yılmaz’ın daha önce Enver Altaylı’nın da avukatlığını yaptığı bilgisi yer aldı.
MAHKEMEDEN TAHLİYE KARARI
Son sözü sorulan sanık Metin Can Yılmaz, "Benim adil yargılanmamam için yapılmaması gerekenlerden birisini yaptınız. Siz hukuka aykırı kararla Dilara Yılmaz’ın beni savunmasına izin vermediniz. Menfaat çatışması dediniz. Enver Altaylı’nın dosyası bitmiş. Kendisinin hiçbir menfaati yok. 3 sene önce verilmiş o karar o zaman için doğru olsa bile şu an doğru değil. Yatarının yüzde 99’unu bitirmiş bir sanık var. Dosyada suç eylemi belirtilmiyor. Ben hala hapisteyim. Evli olduğum kadının babasının kim olduğundan dolayı hapisteyim" dedi.
Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, Metin Can Yılmaz’ın cezaevinde tutuklu geçirdiği süreyi göz önünde bulundurarak yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbirleri kapsamında tahliyesine karar verdi.
NE OLMUŞTU?
Metin Can Yılmaz, kayınpederi Enver Altaylı ile birlikte aynı davada yargılanmıştı. İddianamede Altaylı ve damadı Yılmaz’ın, ABD’deki Halkbank davasını manipüle etmesi için bir dönem İran masasında görev yapan davanın sanıklarından Mehmet Barıner’i yurtdışına çıkarmaya çalıştığı iddia edilmişti.
17 Haziran 2020’de görülen 7. celsede reddi hakim talebinde bulunan Yılmaz daha sonra bir kez daha reddi hakim talebinde bulunmuştu. 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi kabul etmemesi üzerine son kararı vermek için itirazın gönderildiği Ankara 17. Ceza Mahkemesi de Yılmaz’ın, defalarca dile getirdiği reddi hakim talebinin "yargılamayı uzatmaya yönelik" olduğuna hükmederek talebi yerinde görmemişti.
Yargılamayı uzatmaya yönelik tutumu nedeniyle sorgusuna başlanılmayan Yılmaz’ın dosyası, 26 Ekim 2020’de ayrılmıştı. Yargılama boyunca 62 saat savunma yaptığı kayıtlara geçen Yılmaz hakkındaki karar, 5 Kasım 2021’deki duruşmada verilmişti.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Yılmaz hakkında "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 12 yıl hapis cezası vermişti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi bu kararı hukuka uygun bulurken temyiz incelemesi sonrası Yargıtay tarafından karar bozulmuştu.