Galatasaray ve Türkiye Milli Takımı'nın eski teknik direktörlerinden Fatih Terim, Denizbank'ın eski şube müdürü Seçil Erzan'ın ismiyle anılan ve İstanbul'da görülen 'yüksek kârlı fon vaadiyle dolandırıcılık davasında' müşteki sıfatıyla ilk kez ifade verdi.
Bankanın kendisini hep özel bir müşterisi olarak kabul ettiğini ve hep bu şekilde muamele gördüğünü kaydeden Fatih Terim, sanık Seçil Erzan’la ise 2016 veya 2017 yılında bankanın Florya şubesinin yeni müdürü olarak tanıştığını söyledi.
Seçil Erzan’ın kendisinin bankadaki hesaplarında bütün işlemleriyle özel olarak ilgilendiğini belirten Terim, Erzan'ın her tavsiyesini bankanın görüşü olarak gördüğünü söyledi ve şöyle devam etti:"Bankanın yönetimi ona güvenmiş onu o pozisyona getirmiş hatta bana da bizzat gelip 'En iyi şube müdürlerimizden biri' demişler, ben de bunun üzerine ayrıca bir teyit yapmaya ya da sorgulamaya gerek görmedim."
Terim, kendisinin "özel bankacısı olarak hizmet verdiğini söylediği" Erzan'ın, "Hocam bankada şu kadar paranız var, bu ay bu paraya dokunmadınız heba olmasın, değerlendirelim" gibi sözleri üzerine, kötü bir amaç aramadığını, çünkü kendisine güven duyduğunu söyledi.
7 Nisan 2023'te Emre Belözoğlu ve Arda Turan bu konuda eşiyle temasa geçene kadar olanlardan haberi olmadığını söyleyen Terim, kendisinin de maddi ve manevi zararları olduğunu söyledi.
Terim, olayın ortaya çıkmasıyla bankadan hesaplarını incelenmesini istediğini söyledi.
Bankanın kendisine, hesabında 3 milyon dolar civarında para olması gerektiği yönünde bilgi verdiğini söyleyen Terim, bankanın daha sonra Terim’e ait hesaplarda böyle bir para olmadığını bildirdiğini anlattı.
Terim, “Bankayla ilişkim uzun yıllara dayandığı için hesaplarımda oluşan zararımın tam tutarını henüz bilmiyoruz, bu hususta açmış olduğumuz davalar da mevcuttur.” ifadesini kullandı.
1,5 yıldır konuşmadan bugünü beklediğini anlatan Terim, “Gerçeklerin yenemeyeceği yalan, tuzak, karalama yoktur.” ifadesini kullandı.
Ünlü teknik adam, “Bu olay yaşandıktan sonra, çağırılmadan kendim gidip adliyede savcılığa ifademi vermiştim. Konuşmam gereken zamanda da bugün geldim mahkemeye konuşuyorum. Soruları, bugün gerçek hakim ve gerçek savcı huzurunda cevaplıyorum. Bunun öncesinde, bu konuyla ilgili olarak herhangi bir gazeteye, muhabire veya sosyal medyaya herhangi bir açıklama yapmadım. Hiçbir yere konuşmadım. Konuşmadan bugünü beklemek benim için çok zordu, ama hukuka ve yargıya olan güvenim ve saygım beni buna mecbur etti. 50 senedir kamuoyunun gözü önünde yaşıyorum, kamuoyunun da benden açıklama beklediğinin farkındayım. Bundan sonraki süreçte salt reklam sevenlerin ve reklam meraklılarının tatmini için değil, reklam verenlerin bugüne kadarki iletişimlerinin nasıl bir senaryo olduğunu doğru muhatap olarak gördüklerime en doğru şekilde gerekli görürsem gerekli bilgilendirme yapılacaktır.” diye konuştu.