Sosyal medya kullanımının her geçen yıl arttığı Türkiye’de, özellikle gençler arasında sosyal medya bağımlılığı endişe verici bir şekilde yayılmaya başladı. Uzmanlar, bu bağımlılığın gençlerin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıyor. Birçok genç, sosyal medya platformlarında geçirdikleri uzun saatlerle uyku düzenlerini bozarken, akademik başarıları ve sosyal ilişkileri de olumsuz etkileniyor.
Sosyal medya, hızlı bilgi akışı ve etkileşim imkanı sunduğu için cazip bir alan. Ancak uzmanlar, özellikle TikTok, Instagram gibi platformlarda sürekli paylaşımlar yapmak, beğeni sayılarının artmasını beklemek ve sürekli çevrimiçi olmak gibi alışkanlıkların psikolojik sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞINA KARŞI NE YAPILMALI?
Psikolog ve sosyologlar, sosyal medya bağımlılığıyla mücadele etmek için çeşitli önerilerde bulunuyor. Ailelerin gençlerin dijital dünyada nasıl vakit geçirdiğine dikkat etmeleri gerektiğini belirten uzmanlar, sosyal medya kullanımını sınırlayan ve daha sağlıklı alternatifler öneren uygulamalara dikkat çekiyor.
Ebeveynlere, çocuklarının dijital bağımlılığını izlemeleri ve sınırlar koymaları öneriliyor. Ayrıca, sosyal medya platformlarının gençlerin zihinsel sağlık üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalar da giderek artıyor.
GÜNDE 4 SAATTEN FAZLA
Türkiye’de sosyal medya bağımlılığı giderek artan bir sorun haline geliyor. 16-24 yaş arasındaki gençlerin yüzde 80’i, sosyal medya platformlarında günde 4 saatten fazla vakit geçiriyor. Bu durum, zihinsel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yaratıyor. Sosyal medya bağımlılığı, gençlerin yüzde 40’ında depresyon belirtilerine yol açarken, yüzde 60’ında uyku düzensizliği görülüyor.
Ebeveynler de bu bağımlılıkla mücadele etmekte zorluk yaşıyor. Araştırmalar, ebeveynlerin yüzde 70’inin, çocuklarının sosyal medya kullanımını sınırlamakta güçlük çektiğini gösteriyor.
Uzmanlar, gelecekte sosyal medya bağımlılığına karşı daha etkili çözümler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Gençlerin sosyal medya kullanımını sınırlamak için fiziksel aktiviteler yapmaları, kitap okuma gibi alternatif alışkanlıklar edinmeleri ve çevrimdışı sosyal etkinliklere katılmaları önerdi. Bu çözümler, gençlerin daha sağlıklı bir dijital yaşam sürmelerine yardımcı olabilir.