Göztepe, cumartesi akşamı 28’de Dennis’in atılmasıyla 10 kişi kaldığı maçta vasatı aşamayan namağlup rakibi Trabzonspor’u Göztepe Gürsel Aksel’de 20 bin taraftarı önünde 2-1 ile devirerek adeta destan yazdı. Dennis’in haksız bir şekilde oyundan atılması hem arkadaşlarını hem de taraftarı ateşledi, peşin hükümlü yanlış karar bumerang etkisi oluşturdu. Göztepeli futbolcular üstün bir performansla sahada 11 kişiymiş gibi mücadele ederken, tribünler de bu performansa muhteşem karşılık verdi. Sonuçta sarı kırmızılılar hem hakemi hem de İzmir’e namağlup gelen bordo mavilileri yenerek gerçek Göztepe’yi gösterdiler ve bu sezon ilk üçe olmasa da dört beşe oynayabilecek bir kapasiteyi işaret ettiler. Stoilov da çok iyi bir kenar yönetimi ve taktikle, takımını 10 kişi kalsa da geri yaslamayarak, iyice yorulan forvetlerini ancak 65’ten sonra çıkararak gerçek klasını ortaya koydu. Ki, açık söylemek gerekirse 46’da forvetlerden birisini çıkarıp orta alanı kalabalık tutarak beraberliği kurtarmaya bakar diye düşünmüştüm. İkinci yarı başında Fofana ve Juan’ı sahada görünce Stoilov’un niyetini anladım.
Göztepe, hafta içi antrenmanda sakatlanan yıldızı Güzelyalı Boğası’ndan (Romulo) yoksun bir kadroyla sahaya çıktı. Defans üçlüsünde uzun süre sonra Taha’nın yerine Koray’ı ilk 11’de gördük. Göztepe’de hemen herkes 10 üzerinden 9’u hak etti ama Solet ve Tijaniç’e 10 vermek gerek. Bu iki oyuncu da takımın mücadele ve hücum gücünü maç boyunca diri tutan bir performans sergiledi. Attıkları gollerdeki aldıkları pozisyonlar, takipçilik ve son vuruş kalitesi usta işiydi. Tijaniç’in bir de direğe değerek üstten dışarı çıkan topu var ki, tribünleri “gol” diye ayağa kaldırdı. Solet’in ilk yarıda attığı ve faul gerekçesiyle sayılmayan gol, buz gibi goldü. Yine Solet’in ilk yarıda nefis bir şekilde defansın arasından altı pasa girip Uğurcan’a çarptırdığı ve akabinde önüne düşen topu altı pastan yan ağlara gönderdiği vuruş Göztepe için şanssızlıktı.
BÖYLE HAKEMLİK OLMAZ!
Maçın orta hakemi Cihan Aydın’a erken bir paragraf açmadan olmaz, çünkü kararlarıyla maçın kaderini etkiledi. Bir hakem çaldığı ve çalmadığı düdüklerle, verdiği peşin hükümlü kararlarla maçın önüne bu kadar geçememeli. Ancak, Aydın geçmek istedi ve geçti! 1)Solet’in golünde kaleciye faul yok, orada normal bir mücadele var. Kaleci Uğurcan yanlış çıkış yaptı ve topu tutamadı. Hatta Uğurcan itiraz bile etmedi gole! Bu pozisyonda VAR neden devreye girmedi, onu da anlayamadım! Demek ki VAR, işine gelince var!
2)Dennis, rakibi ile girdiği ikili mücadelede ayak içi ile topa doğru müdahale ederken çarpışma oldu. Rakibe doğrudan müdahale niyeti yok, taban yok… En fazla sarı kart gösterilecek pozisyonda orta hakem rakip oyuncunun abartılı kıvranışına bakarak anında değil sonradan tereddütlü şekilde kırmızıyı çıkardı! Aydın, 85’teki Solet’in kırmızı olacak çift dalışını ise yediği haltı dengelemek için görmezden geldi! Son bölümlerde Trabzonspor’a ikinci sarıdan kırmızıyı da pas geçti!
3)Orta hakem Aydın, takdir haklarını hep konuk ekipten yana kullandı.
Sonuç olarak Cihan Aydın herhalde şöyle düşünmüş olmalı; TFF Başkanı Trabzonlu… Daha çok maç almam ve ilerlemem için Trabzonspor maçlarında görev aldığım zaman onları kayırmalıyım! Umarım bu gibi omurgasız hakemler bundan böyle Trabzonspor maçlarına verilmez.
İLK YARIDA MAÇIN MUTLAK HAKİMİ GÖZ GÖZ’DÜ
Maça gelince… Ev sahibi güney kaleyi aldı, başlama vuruşunu konuk ekip yaptı. Göztepe,28’de 10 kişi kalsa da ilk yarıda tamamen maçın hakimiydi. Trabzonspor ilk 20’de Göztepe kalesinde hiç gözükmedi, bütün ilk yarı boyunca da cılız kaldı. 8’de Solet’in buz gibi golünü hakem saymadı. 21’de yine Solet’in keleciyle karşı karşıya vuruşu yan ağlara gitti. 27’de Djalma’nın sol çaprazdan plasesi Uğurcan’da kaldı. 28’de Dennis atılsa da Göz Göz fren yapmadı, tribünlerin de desteğiyle kontrollü şekilde de olsa hızlı geçişlerle yüklenmeyi sürdürdü. 40’ta kontratakla çıktı, nefis tek paslarla gelen topu Tijaniç ceza alanı içinde uzak köşeye bıraktı, Uğurcan uzayarak parmaklarıyla kornere çeldi. 44’te Fofana topla içeri girdi, atak kornerle kesildi. İlk yarının uzatmalarında Trabzonspor kalesindeki karambolden sonuç çıkmadı.
İKİNCİ YARININ İLK 20’SİNDE KARŞILIKLI ATAKLAR VE GOLLER
İkinci yarıya ev sahibi aynı kadroyla başlarken konuk ekip Nwakeme’yle başladı. 65’e kadar karşılıklı ataklar vardı. 46’da Solet yayın üzerinden sert vurdu, Uğurcan zorlukla kornere çeldi. 49’da Banza altı pasta dokunamazken Göztepe adına şans anıydı. 50’de Djalma soldan kesti, Fofana’yı aşan topa Ogün sert vurdu, top üstten dışarı çıktı. Hemen karşı atakta Trabzonspor forvetinin şutu dışarı çıktı. 55’te bir kez daha akşamın yıldızı Tijaniç sahneye çıktı; 20 metreden çok sert vurdu, kıpırdayamayan Uğurcan’ın bacaklarına çarptı. 60’ta oyundan hiç düşmeyen Göz Göz’ün golü geldi; Lis’in uzun pası Juan’da kaldı, içeri girip sağdan vurdu, defansa çarpıp havalanan topu çok iyi takip eden Solet nefis bir kafa ile topu ağlarla buluşturarak takımını 1-0 öne geçirdi. İki dakika sonra gelişen Trabzonspor atağında çekilen şut yakın mesafeden Bokele’nin koluna çarpınca Cihan Aydın tereddütsüz beyaz noktayı gösterdi. Banza, 64’te skoru 1-1’e getirdi.
LİS’İN KURTARIŞI GÖZ GÖZ’Ü YENİDEN ATEŞLEYİNCE…
Stoilov, 1-1 sonrasında oyunu kontrol altına alacak ve en azından beraberliği kurtaracak hamleleri yaptı. 65’te Nielsen ve Ahmet, 70’ten sonra Matsuki içeri atıp yorulan forvetlerle Ogün’ü dışarı aldı. Fakat konuk ekip yaptığı değişikliklerle 80-88 arasında Göztepe kalesinde maç boyunca ilk defa kesintisiz baskı kurdu. 81’de sonradan oyuna giren Umut Bozok’un yakın mesafeden az farkla dışarı çıkan kafası tribünlerin yüreğini ağzına getirdi. 84’te gelen sert şut Göztepe kalesinin üzerinden az farkla dışarı çıktı. 86’da bu kez sahneye Lis çıktı; frikikten uzak direğe gelen topa vurulan kafa doksandan içeri girerken Polonyalı adeta uzayarak kornere çelmeyi başardı. Bu moralle Göz Göz yeniden oyuna dönmeyi başardı ve hızlı geçişlerle Trabzonspor defansını hallaç pamuğu gibi attı. Geçen haftanın kötüsü Matsuki soldan nefis getirip çıkardı, Tijaniç saniye farkıyla dokunamadı. İlk yarı sonunda olduğu gibi 5 dakikalık uzatmada skorun değişmeyeceği düşünülürken inatçı ve kararlı Göz Göz 90+3’te aradığı golü buldu; ceza yayı üzerinde Matsuki, topu iyi kontrol edip saklayarak Tijaniç’e aktardı, o da bu kez topu tam yerine, uzak köşeye göndererek Uğurcan’ı avlamayı başardı. Bu golle Tijaniç harika oyununu golle süsleyip takımına 3 puan getiren golü kaydederken konuk ekibin namağlup unvanına da son verdi. Aynı zamanda Matsuki de gerek asisti gerekse son bölümlerdeki bindirmeleri ve kestiği güzel toplarla hemen bir hafta sonra kendisini affettirdi.
Sonuç olarak Göztepe hem uzatmalarla beraber 82 dakika 10 kişi oynayıp hem de aleyhine penaltı verilen ve bir golü de haksız şekilde iptal edilen maçta kaydettiği iki nefis golle aldığı haklı 3 puanla gerçek bir destan yazdı. Şimdi önemli olan bu performansı haftalara, lige ve kupaya yaymak ve istikrarlı bir yürüyüşü gerçekleştirmek… Göz Göz, puanını 15’e çıkarırken maç öncesinde aynı puandaki üst sıralar için klasman rakibi Trabzonspor’u da 3 puan geçmiş oldu. Sarı kırmızılıların haftaya Gaziantep FK deplasmanından 3 puanla dönmemesi için de hiçbir neden göremiyorum.
GÖZTEPE GÜRSEL’DE ERKEN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI
Cumartesi akşamı tribünler de muhteşemdi. Erken bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması da yaşandı. Saha kenarında akan bantlarda Atatürk portresi ile birlikte Büyük Atatürk’ün veciz sözü “Ey Yükselen Yeni Nesil! Cumhuriyeti Biz Kurduk, Onu Devam Ettirecek Sizlersiniz! İstikbal Sizin!” ve “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun!” yazıları akarken kuzey tribününde maç öncesi dev Türk bayrağı açıldı. Tribünler maçtan önce ve santra sırasında “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” belgisiyle inledi. Tribünler ayrıca gerek maç öncesi gerekse maçın 35. dakikasında İzmir Marşı’nı coşkuyla söyledi. A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Montella da maçtaydı. Haftaymda Kani Beko ile birlikte tanışıp tebrik ettik milli takımın başarılarından dolayı.