Kitabın ana odak noktası, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Soğuk Savaş sonrası SSCB'nin çöküşü ile bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetleri ile arasındaki entegrasyon sürecini incelemek oldu.
Eserinde, Türkiye'nin tarihsel süreçteki Türk dünyası politikalarına da yer veren Vusal Hasanzadeh, Osmanlı İmparatorluğu’nun da Türkistan coğrafyası ile ilişkiler geliştirdiğinin altını çizmekle birlikte, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hem İstiklal Savaşı yıllarında, hem de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı döneminde yürüttüğü Türk dünyası politikalarını detaylı bir şekilde inceledi.
Eserinde, 30 yılı aşan bir sürede, Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında devam eden ilişkileri ana hatları ile ele alan yazar bu süreçte, Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerin uzun bir dönem beklenen düzeyde gitmemesinin nedenlerini sorguladı.
Bununla birlikte, son yıllarda Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerin giderek güçlendiğini, özellikle ekonomik alanda işbirliğinin her geçen gün arttığını ve bunun da diğer işbirliği alanlarına yayılarak olumlu açıdan etki ettiğine temas etti.
Vusal Hasanzadeh kitabında, Türk dünyası entegrasyonunu incelerken özellikle Azerbaycan'ın 27 Eylül-10 Kasım 2020 tarihlerinde Ermenistan'ı mağlup ederek işgal altındaki Karabağ topraklarını kurtarmasını ve bu süreçte gerçekleşen Türkiye-Azerbaycan işbirliğinin Türk dünyası entegrasyonuna büyük fayda sağladığını belirtti.
Yazar aynı zamanda, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında son yıllarda devam eden yakınlaşmaların da Türk Dünyası entegrasyonu için önemli olduğunun altını çizdi.
Türk dünyasındaki güvenlik meselelerine de değinen Hasanzadeh, Azerbaycan'ın Karabağ zaferinde önemli rol oynayan Türk yapımı Bayraktar TB-2 SİHA'larının öneminin altını çizdi ve süreç sonrası Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin de Türkiye ile savunma sanayii ve askeri alanda işbirliğinin arttığını belirtti.
Kitabın ikinci bölümünde Soğuk Savaş dönemi ile ilgili özet bilgiler verildikten sonra, Soğuk Savaş'tan günümüze dünya düzenini ele alan yazar, bu süreçte ABD, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu'nun küresel ve bölgesel politikalarına değindi ve değişime doğru giden dünya sürecini ele aldı.
Kitabın üçüncü bölümünde Hasanzadeh, Avrasya'da yaşanan "Yeni Büyük Oyun" sürecinde Güney Kafkasya ve Orta Asya'nın jeopolitik önemine değinilirken aynı zamanda Türk dış politikası için Güney Kafkasya ve Orta Asya'nın stratejik önemi inceledi.
Buna ek olarak; Türkiye'nin, bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetlerini tanıma süreci, bu süreçte Türk Cumhuriyetlerinin Türkiye ile ilişkileri gibi meselelere de kitapta geniş yer ayrıldı.
Dördüncü bölümde, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleriyle entegrasyonunda mühim yere sahip olan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY),Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) ve Uluslararası Türk Akademisi (TWESCO - Scientific and Educational Cooperation of the Turkic World) gibi kuruluşların amaçları, faaliyetlerine değinildi.
Bununla birlikte Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerin güçlenmesindeki katkıları incelendi.
Sonuç kısmında ise Türk dünyasında entegrasyon sürecininin giderek olumlu düzeyde arttığını belirten Vusal Hasanzadeh hem Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin daha da gelişmesi, hem de Türk dünyası için kritik konumda bulunan TDT'nin politikalarının genişletilmesi için önerilerde bulundu.
Yazar, yeni dünya düzenine giden süreçte, Türk dünyasının güçlü bir şekilde yerinin alması için Türk Cumhuriyetleri arasında entegrasyonun yüksek düzeyde olması gerektiğinin altını çizdi.