Eski Beşiktaş Başkanı Hüseyin Yücel, Corendon Airlines Youtube kanalının konuğu oldu. Programda Beşiktaş'ın mevcut gündemi ve başkanlık döneminde yaşadığı durumlar hakkında soru cevap gerçekleştirdi.
Hüseyin Yücel, katıldığı programda başkanlığı döneminde teknik direktörlük için Sergen Yalçın ile görüştüğünü, ancak deneyimli teknik direktörün mevcut kaos ortamı nedeniyle teklifi reddettiğini belirtti.
Hüseyin Yücel'in açıklamaları şu şekilde:
-Önümüzdeki kongrede aday mısınız?
"Mayısta aday değilim. Ben bunu deklare ettim zaten. Çünkü 6 aylık bir başkan seçimi olmaz. Şu an Serdal Bey'in önünü açmak, destek olmak lazım ki aklındaki projeleri hayata geçirsin. O yüzden mayısta aday olmayacağımı zaten belirtmiştim. Hatta üstüne Serdal Bey'i destekleyeceğimi de deklare ettim. En son Divan Kurulu'nda da aynı şeyi söyledim. Beşiktaş'a biraz stabilite ve istikrar gerekiyor. Çünkü son 2-3 senede yaşanan şeyler üzüntü verici. Bunun sonucunda da kötü sonuçlar geldi."
SERGEN YALÇIN BEŞİKTAŞ'I NEDEN REDDETİ?
-Siz başkan olsaydınız teknik direktör konusunda çalışmanız var mıydı?
"Ben Sergen'i çok istedim. Sergen ile de görüştüm. İlk görüşmemizde pozitif de yaklaşmıştı. Ama daha sonra Beşiktaş'ın içerisindeki yönetimsel sıkıntılar, Samet hocanın televizyona çıkıp konuşma yapması çok huzursuz etti. Sadece Sergen hocayı değil camiayı da huzursuz etti. 'Önce yönetimsel krizleri aşın, sonra başımın üstünde yeriniz var' diye deklare etti Sergen hoca. Kendisi de yüzde yüz haklıydı. O karmaşıklığa, o belirsizliğe gelmek çok mantıklı olmayabilirdi. Ben özellikle bu yüzden seçime gittim. Belirsizlik ortadan kalksın, genel kurul iradesini ortaya koysun ve yetkiyi bir başkana versin ve önü açık bir şekilde başkan ve yönetim, takımı istenen seviyeye ulaştırsın. Serdal Bey ile startı verdik, inşallah daha iyi olur. Sergen hoca illa gelecektir ama Beşiktaş'a bakalım ne zaman."
-Türkiye'nin dört bir yanında okullarınız var. Onları yönetmek mi daha zor, yoksa Beşiktaş'ı mı?
"Beşiktaş'ı daha zor. Beşiktaş çok daha zor. En azından okul yönetimlerinde bir hiyerarşi var herkes görevini biliyor. Beşiktaş yönetiminde herkes her şeyi biliyor. Herkes her şeyi bildiği için de yönetmek zor."
"ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA BANKALAR BİRLİĞİ'NDEN ÇIKMIŞ OLACAK"
-Sosyal medyadan etkilenir misiniz?
"Etkilenmiyorum diyen yalan söyler bana göre. Elbet etkilenir insan. Ama pozitif eleştiri yönünden bir katkı da sağlıyor sosyal medya. Oradaki sahte hesaplara çok kafayı takmazsanız yapıcı çok güzel eleştiriler olabiliyor. Ama kafayı takmadan da yapamıyorsunuz."
-Sosyal medyadaki olumlu veya olumsuz eleştiriler kulüp politikasını etkiliyor mu?
"Bence etkiliyor. Sadece Beşiktaş özelinde değil genel olarak etkilemiyor diyor yöneticiler. Çünkü bir transfer yapacaksınız veya teknik direktör gelecek şunu çok iyi biliyorum ki bazı yöneticiler sosyal medyada yoklama çekiyor. Birini almadan önce şunu verelim alttan bakalım ne çıkacak. Herkes için geçerli değil tabii ki bu da. Ama bu şekilde yapanlar da var."
-Fenerbahçe ve Galatasaray sanki çıtayı biraz yukarı çıkardı. Beşiktaş'ın bu çıtayı kapaması için ne yapması gerekiyor?
"Öncelikle Beşiktaş'ın en büyük dezavantajı son 3-4 senede oyuncu satışı gerçekleştiremedi. Yani özellikle Fikret Orman döneminden sonra futbolcu ihracı gerçekleştiremedik. Hal böyle olunca çok ciddi darboğaza girdi Beşiktaş. Sponsorlukların gelirleri belli, kırdırdığımız sponsorluklar var. O yüzden Beşiktaş'ın ekonomik problemlerini çözmeden, o makası daraltmak biraz zor gibi gözüküyor. Bununla alakalı da Serdal Adalı ilk adımı attı. Sermaye artırımı ile Bankalar Birliği'nin tüm borçlarını kapatacağını taahhüt etti. Bunun da emaresini gördük, onayı aldı SPK'den. İnşallah önümüzdeki aylarda Bankalar Birliği'nden çıkmış olacak Beşiktaş."
"SPONSORLUK BULAMAMA GİBİ BİR LÜKSÜ YOK"
-Genel olarak baktığımızda sermaye artırımı bir parça cepten yemek değil mi?
"Şöyle cepten yemek değil. Eğer sermaye artırıp gelen fonu 30-35 yaşında futbolculara harcarsanız tabii ki cepten yemek. Ama gelen sermaye ile Bankalar Birliği borcunu kapatırsanız, çünkü şu an Beşiktaş 1.5-2 milyar TL arasında sadece faiz ödüyor. Bunu kapattığınızda taktirde böyle bir tasarruf elde etmiş olacaksınız. Gelirlerinizin hemen hemen hepsi, %90'a yakın bankalara temlikli. Bunlar boşa çıkmış olacak. Yepyeni bir yapılanmaya gitmeniz mümkün. O yüzden çok cepten yemek gibi değil doğru kullanıldığında."
-Nasıl doğru kullanacaksınız? Sizin özel olarak ürettiğiniz bir formül var mı?
"Dediğim gibi sermaye artışı gibi gelen ek kaynakları kulübün istikrarlı büyümesi için kullanılması gerekiyor. Herhangi bir şekilde oyuncu ve teknik direktör transferine ayırmamak gerekiyor. Hoca ve oyuncu transferini kesinlikle sponsorluklarla halletmek gerekiyor. Kulübün kasasından çıkmadan."
-Bunu yapabilecek gücü var mı Beşiktaş'ın?
"Kesinlikle var. Beşiktaş, Türkiye'nin en eski kulüplerinden bir tanesi. Mevcut yönetimin görüştüğü sponsorlukların olduğunu biliyorum. Yani Beşiktaş'ın sponsorluk bulamama gibi bir lüksü yok. Sadece üç kuruş aşağı mı üç kuruş yukarı mı? Ona bakmak lazım. O da tabii ki sportif başarıya endeksli. Beşiktaş maalesef son 2-3 senedir sportif başarı elde edemediği için sponsorluklar da tabii ki aynı oranda gerileme yaşıyor. Ama Beşiktaş çok büyük bir marka. O yüzden biraz emek vermek, sağa sola saldırmak lazım."