Barış üzerine en güzel söylenmiş söz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüdür: “Yurtta sulh, cihanda sulh”...
İBB Şehir Tiyatroları yeni mevsimde perdelerini “barış” başlığı altında Yaşar Kemal’in eseri “Ağrı Dağı Efsanesi” ile açıyor. Tiyatronun en güzel evlerinden biri Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yeni mevsim toplantısı için buluştuk. Tiyatro 2024-2026 repertuvarını “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin... Barış” temasıyla açıkladı.
Özellikle geleneğin vurgulandığı tiyatroda perdeler 2 Ekim’de açılacak. İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever’in öncülüğünde yeni sezonda; Yaşar Kemal’den Shakespeare’e, Tarık Akan’dan Haldun Taner’e klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin de yer aldığı eserlerle buluşacak tiyatroseverler...
HAYATIN İÇİNDEN GÖZLEMLER
Geride bıraktığımız mevsimde birbirinden yenilikçi ama gelenekten kopmadan yapıtlarla perdelerini açan şehir tiyatroları için İşsever, başarılı geçen bir sezonu arkalarında bıraktıklarını belirtiyor ve ekliyor, “Geçtiğimiz sezon ve genel itibariyle açıkladığımız iki yıllık İstanbul Klasiklerle Buluşuyor repertuvarı, yüzde 91 doluluk oranı ve yüzde 95 seyircimizin memnuniyeti ile tamamlandı. Sahnelerimizde 6’sı Genç Günler kapsamında hazırladığımız 54 oyunumuzu seyircimizle buluşturduk. 5’i kurumsal tiyatrolar olmak üzere, 6’sı çocuk şenliğinde, 67’si Genç Günler’de ve 17’si Liseler Arası Tiyatro Buluşması’nda olmak üzere, kendi repertuvarımızla birlikte 149 farklı oyunu 1.643 seansta seyircimizle buluşturduk. 6’sı şehir dışı, 3’ü şehir içi ve 4’ü yurt dışı olmak üzere toplamda 13 turne gerçekleştirdik. Açıkladığımız iki yıllık repertuvarı, geçtiğimiz sezon ilk kez seyircimizle buluşturduğumuz 10 yeni oyun ile tamamladık. Bugün birlikte iki yıllık uzun bir sanat maratonunun ilk heyecanlarını birlikte yaşayacağız. Bizim için her oyun bir doğum anlamına geliyor. Biz sanatçılar, hayatı sadece kitaptan okumuyoruz. Özellikle tiyatrocular olarak, hayatın içinden gözlemler de yapıyoruz. Okuma biçimimiz dramatik olduğu için, bir şeyin diğer şeylerle bağına, bağlantısına ve ilişkisine de kafa yoruyoruz. Ve insanın yüreğini kavrıyoruz. Hal böyle olunca, sahnedeki biz ile hayattaki biz buluştuğunda, gösteri ile gerçek, hayal ile hakikat birleşiyor. Mesleğimiz bu… Hepimiz maalesef içeride yaralıyız. Hepimizin şifaya ihtiyacı var. Şifa, Kendimizde, İçimizde!.. Bu noktadan hareketle, önümüzdeki sezon, insanın önce kendisiyle, diğer insanlarla, çevresiyle, hayatla, hayvanlarla, bitkiyle, canlı cansız bütün evrenle, havayla, suyla, toprakla, ağaçla iletişimine odaklandık. Ne yazık ki küresel ölçekte bir savaşın ihtimalini kuvvetlendiren acıları, haber bültenlerinde çaresiz izliyoruz. Ve ne yazık ki, günümüz dünyasının küresel mekanizmalarının bu acıya, zulme çözüm olmadığını, topyekun bir çaresizlik içinde debelendiğimizi görüyoruz” diyor.
SEVGİNİN, AŞKIN ÇOCUKLARI...
İşsever sözlerine şöyle devam ediyor: “110 yıllık tarihinde büyük savaşlara tanıklık etmiş bir sanat kurumu olarak, bu savaşların acısını yaşamış, yüreğinde hissetmiş, perdesini daima açmak için üstün bir gayret göstermiş bir sanat kurumu olarak, 2024-2025 tiyatro sezonunda, oldukça geniş bir perspektiften bakarak ve yüzölçümü hayli geniş olabilen ‘yüreğimiz’den ve ‘kültür’ümüzden devşirdiğimiz, sınanmış bilgiden hareket ederek, ‘Sürdürülebilir Bir Dünya İçin, … Barış’ temasını öne çıkarıyoruz. Üç noktanın boş bıraktığı yerleri, başta bizler sonra seyircimiz ve sonra bütün bir insanlık, birlikte doldurabilir miyiz? Dolduralım isteriz!.. Unutmayalım ki, savaşlar hep yıkım, acı ve göz yaşı getirmiştir!.. Unutmayalım ki, medeniyetler hep sevginin, aşkın ve barışın çocuklarıdır!..” dedi.
OYUNLAR
Yiğit Sertdemir’in yönettiği Yaşar Kemal’in “Ağrı Dağı Efsanesi”yle başlayan sezonda: Haldun Taner’in yazdığı, Yelda baskın’ın yönettiği “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım”, Lucy Kirkwood’un yazdığı, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği “Gök Kubbe”, Mihail Bulgakov’un yazdığı, Onur Demircan’ın yönetmenliğini üstlendiği “Köpek Kalbi”, Torben Betts’in kaleme aldığı, Nihat Alpteki’nin yönettiği “Yenilmez”, Heny Lewis, Jonathan Sayer, Henry Shields’in yazdığı, Lerzan Pamir’in yönettiği “Yoldan Çıkan Oyun”, Friedrich Dürrenmatt’ın yazdığı, Yıldırım Fikret Urağ’ın kaleme aldığı “Yaşlı Bayanın Ziyareti”, Alp Tuğhan Taş’ın yazdığı ve yönettiği “İkinci Perdenin başı” ve Johnna Adams’ın yazdığı, Ersin Umulu’nun yönettiği “Gidion’un Düğümü” adlı oyunlar tiyatroseverlerle buluşacak.