İstanbul’u AKP’nin adayı Murat Kurum’a 1 milyon bin 104 fark atarak kazanan Ekrem İmamoğlu mazbatasını aldı. İmamoğlu mazbatasını almasının ardından Çağlayan’da vatandaşlara seslendim. Van’da halkın iradesinin gasp edilmesine ve İstanbul’da bazı ilçelerde mazbata sürecinin uzatılmasına tepki gösteren İmamoğlu, “Yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sonuna kadar mücadelenin bir neferi olacağımı kimse unutmasın” dedi.
Türkiye 2024 Yerel Seçimleri için geçtiğimiz pazar günü sandık başına gitti. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu büyük oy farkıyla seçimleri yeniden kazandı. Bir kez daha İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını bugün (3 Nisan 2024) aldı.
Mazbatasını alan İmamoğlu şunları söyledi:
“Benim için çok özel bir an. Bu anı ikinci kez yaşıyoruz. Çok mutluyum, çok onurlu, gururluyum. Sorumluluğumuzun farkındayız. Hem mazbata sürecine dair, hem mazbatanın anlamına dair, hem şehre olan sorumlulukları ifadesiyle ve de bizden, vatandaşların beklentisi aynı zamanda şehri ne kadar önemli bir detaylara sahip olduğu hususunda değerli İl Seçim Kurulu Başkanlığı’nın çok özenli ve değerli cümlelerine yürekten teşekkür ediyorum. Bu bağlamda, bugün burada İstanbul şehrimize yakışan, İstanbul gibi kadim bir kentin seçim sonrası dünyasına değer katan böylesi bir ortamın hazırlanmasından ötürü de ayrıca teşekkür ediyorum. Güzel bir an olmuştur. İstanbul halkına yakışan bir ortam sağlanmıştır. Aynı zamanda 16 milyon insanımızın mazbatası aslında bana verilen mazbata. Ve bunun değeri, sorumluluğu çok büyük. Sayın başkan çerçeveyi makul ölçüsüyle getirdi ama yükü itibarıyla onu ben hissettim. O omuzlardaki bir yük ve ben bunu çok derinden hisseden birisiyim. Allah mahcup etmesin bu şehrin insanlarına ve bu ülkenin vatandaşlarına. Hatta ilave yapıyorum; bütün insanlığa. İstanbul sadece bu şehir yaşayanların veya ülkemiz insanlarının duygularının değil bütün insanlığın duygularının beslendiği bir kenttir.
“DAHA İYİ BİR BEŞ YIL GEÇİRECEĞİMİZE EMİNİM”
Çok özenli ve çok nitelikli bir beş yılı bu şehre yaşatmak en büyük arzumuzdur. Bunu yaparken yükümüzü azaltacak tek şey vardır; o da bütün şehrin yetenekli insanlarının, dünyanın belki de en kıymetli insan kaynağının bulunduğu böylesi bir kadim şehrin her insanından faydalanmanın yöntemlerini daha da yukarıya taşımak ki o da zaten çok güçlü bir demokrasi anlayışına denk düşüyor. Bu konuda da çok kararlı, çok istekli ve asla bu işin sahibi olduğunu değil bu işin emanetçisi olduğunu ve temsilcisi olduğunu bilen bir anlayışla beş yıla talibim. Ve bunu başaracağımızı, çok değerli bir beş yıl geçirdiğimizi, bundan sonraki beş yılda da bu bilinci artırarak daha da iyi bir beş yıl geçireceğimize eminim. Bu kapsamda emeği geçen çok insan var. Vatandaşlarımız, 16 milyon İstanbullu, dualarıyla Türkiye’nin, dünyanın her yerinden bize katkı sunan nice insanlarımız, partimizin her bireyi başta değerli genel başkanımız Özgür Özel olmak üzere bütün bireylerine, emekçisine, İstanbul’un güçlü ittifakını kuran insanlara, herkese tek tek teşekkür ediyorum. Büyük bir emek var bu işin arkasında. Geçtiğimiz beş yılı iyi bir referans kurmada katkı sağlayan insanlara, 90 binin üzerindeki çalışanımıza, mecliste görev yaptığımız üyelerimize teşekkür ediyorum. Ama çok daha önemlisi bu yolculuğun ne kadar meşakatli, zor, sorumluluğun çok büyük olduğunu bilerek; bütün zorluklara, baskılara, sıkıntılara rağmen her zaman yanımızda dimdik duran, her zaman en büyük destekçimiz olan sevgili eşime, çocuklarıma, anneme, babama, kardeşlerime… Hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Umarım Türkiye’miz bu seçimle beraber daha nitelikli, daha sevgiyle dolu, daha saygılı, daha barışçıl, daha uzlaşı içerisinde, daha güçlü bir ortamın varlığıyla; adil, birbirine iyi davranan bir siyaset dilini ülkemizin her yerinde yaşar ve yaşatırız.”
OTOBÜSÜN ÜZERİNDEN VATANDAŞLARA SESLENDİ
İmamoğlu daha sonra otobüsün üzerinden vatandaşlara seslendi. İmamoğlu’nun “Şehrimizin mazbatası hayırlı uğurlu olsun” diyerek başladığı konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bu süreç tamamlandı ve bu eşsiz şehrin, bu paha biçilmez emanetin gerçekten hepimizin çok değer verdiği bu güzel şehrin sorumluluğunu bir kez daha üstlenme onuru ve gururunu yaşıyorum. Bu anlamda tabii ki en başta tüm hemşehrilerimize, 16 milyon İstanbulluya teşekkür ediyorum.”
“Dün ne yazık ki çok sayıda insanımızı kaybettik. Onun acısını yaşıyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Acı bir olay. İnşallah şehrimizde bu tür kazalar, bu tür kötü olayları hiç yaşamayız. Hayatımız hep güzelliklerle dolu olsun. Acılardan uzak, aynı zamanda afetlerden uzak ve bizim insanlarımızı üzen olaylardan uzak bir dönemi hep birlikte yaşarız. Ben 16 milyon İstanbullunun 31 Mart’ı bir demokrasi bayramına dönüştürdüğünü de söylemek isterim. Hep birlikte bunu yaptınız. Demokratik tercihlerini bana oy vererek ya da vermeyerek ya da başka türlü tavırlarla fark etmez çok değerli buluyorum. Elbette yanımızda olan herkese teşekkür ediyorum ama başta sevgili eşime, çocuklarıma, anneme, babama, kardeşime, bütün yakınlarıma teşekkür ediyorum. Çünkü onlar en fazla ayrı kaldığımız ve sürecin belki en zor anlarını yaşayan insanlar oldular.”
“HER İNSANIMIZ ÖZGÜRLÜĞÜ, MUTLULUĞU HİSSEDECEK”
“Bu şehirde kimse kendini yalnız ve çaresiz hissetmesin diye çok çalışacağız. İstanbul’un meydanları, buluşma yerleri, parkları, sahillerinde her insanımız kardeşliği hissedecek. Özgürlüğü, mutluluğu, huzuru… Gerçekten bu şehirden keyif alacaklar göreceksiniz, daha iyilerini yapacağız. Önümüzdeki yıllarda şehrimizin dünyadaki konumunu çok daha yüksek yerlere taşıyacağız.”
“Biliyoruz ki İstanbul önüne koyduğu her hedefe ulaşabilecek bir potansiyele sahip. Tabii geçtiğimiz yıllarda İstanbul’un bu ‘tam yol ileri’ sürecini dönem dönem yavaşlatan, engelleyen girişimlere maruz kaldık. Umuyorum ve diliyorum ki, milletimizin seçimleri, ortaya koyulan sonuçla sağduyu aynı şekilde Ankara’da merkezi idarede bulunan yöneticilere, hükümete ve sayın cumhurbaşkanına da bir mesaj olur ve bu işin bir masada oturmak zorunda olduğumuzun, birlikte düşünmemiz gerektiğinin, birlikte hareket etmemizin milli bir tavır olduğunu buradan bütün yöneticilere iletiyorum. İnşallah bu engelleme girişimleri bir daha olmaz. Hükümet ve belediye ilişkilerine, iş birliğine dayalı, saygılı ve özenli bir dönemi hem birlikte var ederiz. Temennim budur.”
“İstanbul’un özünün ve ruhunun ortaya çıkardığı bu ittifak ülkemize de iyi geliyor öyle değil mi? Her yerin ülkemizin o güzel bayrağının kırmızısıyla boyandığı zaman ne kadar güzel bir görüntü öyle değil mi? İşte ben buradan kendisini bu kıymetli İstanbul İttifakı’nın bir parçası gören her bireye yürekten teşekkür ediyorum.
“Bugünden itibaren İstanbullu hemşehrilerimin karşısına 39 ilçe belediye başkanı arkadaşımla çıkacağım. Kim kazanırsa kazansın. Önemli olan 39 ilçe başkanının, kazanmış olan başkanın hakkına saygı duymak, vatandaşın tercihine saygı duymaktır. Ben sandığa inanırım. Sandık sonucu sizi yanıltmaz. Ama sandığın bir adaletsizliğe de uğramaması lazım. Bu kapsamda özellikle sandıkta görev alan görevlilere hepiniz huzurunda teşekkür ediyorum. Bu aşamadan sonra tabii ki bütün ilçe belediye başkanları beni belediye başkan arkadaşım, bütün meclis üyeleri benim değerli meclis üyesi arkadaşlarım.
“VAN’DA YAŞANAN TAM BİR GARABET”
Tabi şu anda arzu etmediğimiz ve kaygılandığımız bir takım hususlar, bir takım çifte standart kararlar alınıyor. Bunları ilgiyle ve titizlikle takip ediyorum. İstanbul’un bazı ilçelerinde bir kısım sayımlar yapılıyor ama bazı ilçelerinde aynı biçimde yapılan itirazlar reddediliyor. Van’da yaşanan tam bir garabet. Şimdi bütün bu hususları hassas ve titiz bir şekilde takip ediyorum ve bu konuda demokrasiden, haktan, hukuktan, adaletten yana olmaktan bu kardeşiniz asla vazgeçmeyecek. Haksızlığa karşı durmayan, haksızlığı görüp de susan dilsiz şeytan olur. Bana yapılınca haksızlık, başkasına yapılınca uzaktan seyretmek bu memleketin hiçbir insanına yakışmaz. Ben hak yemem, hakkımı yedirmem derken rakibim de olsa hakkı yeniyorsa gidip onu eliyle ayağa kaldırmayan namerttir. Yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sonuna kadar mücadelenin de neferi olacağımı kimse unutmasın.
İmamoğlu'ndan mazbata tepkisi: Birilerinin kötü niyetlerine, ekmeğine yağ sürmeyin. Tuzla’ya buradan mesaj yolluyorum; derhal arkadaşımın mazbatasını verin. Bazı ilçelerde de bazı gecikmeler, oy saydırmalar, oyalamalar görüyorum.https://t.co/bd1YheeAZz#mazbata @emrkongar pic.twitter.com/QBlp6jtOAp — Gazikent27 (@Herdaim_Haber) April 3, 2024
“TUZLA’YA BURADAN MESAJ YOLLUYORUM”
Buradan bir hatırlatma daha yapacağım; mesela Tuzla’da, Beykoz’da süreç uzatıyorlar. Bir dünya fark var Tuzla’da. Bir sürü ihbar alıyoruz. Bazı kişiler bu şehirde seçimden sonra kendi malı mülkü gibi gören bazı kişiler devretme erdemini bile gösteremez. Ne halt yiyeceklerini bilemeyiz. Bakın buradan açık çağrı yapıyorum. Birilerinin kötü niyetlerine, ekmeğine yağ sürmeyin. Tuzla’ya buradan mesaj yolluyorum; derhal arkadaşımın mazbatasını verin. Bazı ilçelerde de bazı gecikmeler, oy saydırmalar, oyalamalar görüyorum. Yarın saat 10.30’da Saraçhane’de çalışanlarımızla, değerli yetkili ve katılımcı arkadaşlarımla birlikte bazı açıklamalarım ve geniş mesajlarım olacak. Dolayısıyla umut ederim bu anlamsız, bu çifte standart uygulamaları Van’dan Hatay’a, Sinop’tan İstanbul’un herhangi bir ilçesine… Takip edeceğiz, adaletin savunucusu olmaya devam edeceğiz kardeşim.”