Hasan Kılıç'ın ölümünün ardından başlayan liderlik kavgasıyla gündeme gelen İsmailağa Cemaati, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Devlet içinde bir örgütlenmeye gitmediklerini söyleyen cemaatten isimler, “İsmailağa camiası devlet tarafından akredite yapılmış bir yapıdır yani devlet nezdinde güvenilirlik sağlamıştır. Nettir, bunda hiç şüpheniz olmasın” dedi. Ticari yapılanma, okul gibi girişimlerde de bulunmadıklarını belirten cemaat, “Çünkü bunlar devlet nezdinde algı oluşturur o yüzden biz sivil gidiyoruz. Dolayısıyla, devletimize, milletimize, askerimize, polisimize son derece bağlıyız” dedi.
Hürriyet yazarı Nedim Şener, bugünkü yazısında, İsmailağa Cemaati’ninkatıldığı Fatih'teki İsmailağa Camii'nde yapılan toplantısından notlar aktardı.Cemaat, “Devletin içinde örgütleniyor musunuz?” sorusuna karşılık “kesinlikle ne yaşam tarzı ne amaçları itibarıyla devlet içinde bir örgütlenmeye gitmediklerini” söyledi. Mahmut Ustaosmanoğlu’nun torunu Muhammed Fatih Ustaosmanoğlu, faaliyetleri itibarıyla İsmailağa cemaatinin devlet tarafından “güvenilir” bir yapı olduğunu belirterek şunu kaydetti:
“İsmailağa camiası devlet tarafından akredite yapılmış bir yapıdır yani devlet nezdinde güvenilirlik sağlamıştır. Nettir, bunda hiç şüpheniz olmasın. Bunu her yerden sorabilirsiniz. Aile olarak da bu böyledir yapı olarak da bu böyledir, zaten barındırmaz kendi içinde. Basında masabaşı yapılan can acıtıcı haberlerin ya da toplumdaki değer düşürücü şeyler aslında Nakşi ve Bektaşi kavgasının devam ettiğinin işaretidir. Onun dışında bizi FETÖ’cülükle suçlayanlar, bu yapının bozulduğu ile ilgili tezvirat yayınlayanlar aslında tersten algı yapıyor. Geleneksel yapıyı koruyanlar Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak olanlardır. Onun dışında cemaatten ayrılarak vekillik adı altında birtakım yapılanmalara gitmek aslında tarikatın haricinde cemaatleşmektir.
“Türkiye’nin önümüzdeki dönemde sıkıntılı süreçlerden geçeceği malumdur”
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde sıkıntılı süreçlerden geçeceği malumdur. Bu yapıları ayakta tutacak olan vicdani unsurlardır. Bizde hiyerarşik bir yapılanma yoktur. Tekkelerde şeyh efendi etrafından toplanmış bir halka olur. Üst ilişkileri vakıf ve dernek ilişkileridir.
“İsmailağa modern toplumla geleneksel arasına sıkışmış durumda”
İsmailağa modern toplumla geleneksel arasına sıkışmış durumda. İsmailağa çok halkalardan oluşan bir yapı; tekkenin özünde yetişmiş bir yapı var, ihvan, esnaf ihvanı var, hoca kadromuz çok fazla, cemaatimizin büyük bölümünü oluşturan hanım tarafımız bir muamma, siyasiler var ama bunlar dışarıdan, uluslararası alanda koşturanlar var. Bunların gönül bağları sadece vicdanidir.
“Ticari yapılanma ve okul gibi çalışmalarımız yok; bunlar devlet nezdinde algı oluşturur o yüzden biz sivil gidiyoruz”
Karışık bir yapı ama bunun oluşması Mahmut Efendi’nin tavsiyesidir. Ticari yapılanma ve okul gibi çalışmaların bulunmaması bunun tezahürüdür. Çünkü bunlar devlet nezdinde algı oluşturur o yüzden biz sivil gidiyoruz. Dolayısıyla, devletimize, milletimize, askerimize, polisimize son derece bağlıyız. Deprem dahil devletin her ihtiyacı olduğunda biz yayındayız. 28 Şubat’ta bile en çok mağdur olan tekkesi içinde 2 şehit veren biziz ama o zamanlarda bile medyaya çıkarak bunu ifşa etmedik. Devletle kavgamız var demedik.”
“Sizce devlet içinde yerleşmiş tarikat cemaatler var mı?” sorusuna da vefat eden şeyh Hasan Kılıç’ın oğlu Abdullah Kılıç, isim vermemekle birlikte “Elbette var ama biz yokuz” diye yanıt verdi.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.