Erzincan İliç’teki siyanürle altın aranan madende meydana gelen heyelan faciasının ardından bölgede incelemede bulunan uzmanlar 9 il ve 3 ülkenin Fırat Nehri’ne karışmış olabilecek siyanür nedeniyle tehlikede olduğunu söyledi.
Siyanür atığının biriktirildiği alanda meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiyi arama çalışmaları ise devam ediyor.
Erzincan İliç’te siyanür atıklarının biriktirildiği alandaki heyelan sonrası 9 işçi toprak altında kaldı. İşçileri arama çalışmaları 5. günde devam ediyor. Bakanlar ve madenin işletmecisi Anagold Fırat Nehri’ne siyanürün karışmadığını söylerken Bölgede incelemede bulunan Genel Sağlık İş Sendikası heyeti 9 il ve 3 ülkenin Fırat Nehri’ne karışmış olabilecek siyanür nedeniyle tehlikede olduğunu söyledi. Uzmanlar, geri dönülemez tahribata yol açan doğa katliamlarını “Ekokırım suçu” olarak adlandırıyor. İliç’te yaşananın da bir ekokırım suçu olduğunu söyleyen yaşam savunucuları, felaketin etkisinin yıllarca süreceğini belirtiyor.
Cumhuriyet’te yer alan haberde, İklim Adaleti Koalisyonu Ekokırım Çalışma Grubu üyesi İlksen Dinçer Baş, “İliç’te ekokırım suç tarifinin tüm unsurları yerine gelmiştir. Bu durumdan geri dönüş yok. Ne yapılırsa yapılsın, oradaki siyanür hiçbir şekilde temizlenemeyecek” dedi.
Baş’ın açıklamaları şöyle:
“Canlıları korumaktan çok kuşların su içtikten sonra nasıl can çekişerek öldüğünü gizlemeye çalışıyorlar. İliç’te sadece insan değil tüm türlerin canına kast edilmiş durumda. Bir tür kırımı meydana gelecek. Gelecek kuşaklara da etki edecek.”
“9 İLİMİZ VE 3 ÜLKE TEHLİKEDE”
Genel Sağlık-İş Sendikası heyeti, maden faciasının ardından bölgede incelemelerde bulundu. Sendika genel başkanı Derya Uğur, Fırat Nehri’nin Türkiye’nin 9 ilini ve 3 ülkeyi etkileyebilecek boyutta olduğuna dikkat çekti.
Uğur şöyle devam etti: “Yetkililer siyanür ölçümlerinin düzenli yapıldığını ve ölçümlerde siyanüre rastlanmadığını iddia etse de yağan yağmurlardan dolayı bu bilgiye inanmak mümkün değildir. Siyanürün ve ağır metallerin Fırat suyuna karışması ve yeraltı kaynaklarımıza ulaşması insan sağlığı açısından tam bir felakettir. Siyanürün insan vücuduna ağız, solunum, deri yoluyla alınması; ani ölümlerden tutun da tüm vücutta görülebilecek kanserlere, kalp yetmezliğinden merkezi sinir sistemi tutulumuna bağlı hastalıklara sebep olabilir. Bölgede acilen hastane kurulması gerekir.”