?>

Merkez Bankası ve hapistekiler

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Emre Kongar, "Merkez Bankası ve hapistekiler" başlıklı bugünkü yazısında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın aldıkları ekonomik kararlarla, haksız ve hukuksuz olarak hapis yatanlar arasındaki ilişkiyi anlattı.

Gündem - 1 yıl önce

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Emre Kongar, "Merkez Bankası ve hapistekiler" başlıklı bugünkü yazısında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın aldıkları ekonomik kararlarla, haksız ve hukuksuz olarak hapis yatanlar arasındaki ilişkiyi anlattı.

Kongar'ın dikkat çeken yazısı şu şekilde:

Bugünkü yazım, doğrudan doğruya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve T.C. Merkez Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın aldıkları ekonomik kararlarla varmak istedikleri hedef ile...

İçeride haksız ve hukuksuz olarak hapis yatanlar arasındaki ilişki!

***

Önce Şimşek-Erkan ikilisinin hedefini özetleyelim:

Bu iktidar, ülkeyi refaha kavuşturmak yerine kendi oligarşisini zengin etmeyi hedeflediğinden dolayı, Türkiye’nin refahı için gerekli olan bütün iç ve dış tasarruf, borç ve yatırım kaynaklarını tüketti.

Bu süreçte, geniş halk kitleleri, orta sınıf ve özellikle de dar ve sabit gelirli emekçiler yoksullaştırıldı ve onlardan alınan para, oligarşinin yani iktidar yandaşlarının cebine aktarıldı.

21 yıl boyunca, ülkenin yaklaşık üç buçuk dört trilyon dolar dolayındaki servet ve gelirinin oligarşiye nakli sonunda, iflas edilip “hiperenflasyon” ile karşı karşıya kalınınca, içeriden ve dışarıdan kaynak, yani sermaye ve borç aranmaya başlandı.

İşte Şimşek-Erkan ikilisinin izlemeye çalıştıkları “Ortodoks politikalar” yani klasik Kapitalist Liberal, “krizden çıkış modeli”...

İç ve özellikle dış kaynaklardan doğrudan sermaye ve/veya borç bulmak için:

“Güven tesis etme hedefine” yöneliktir.

***

Azgelişmiş ve Gelişmekte Olan ülkelerde görülen bu kriz ikili bir süreç sonunda ortaya çıkar:

İktidar hem de sömürüyü, yani kendi oligarşisine gelir ve servet aktarımını, (yolsuzluklar dahil) her yolu kullanarak hızlandırır...

Hem de bu nedenle zorunlu olarak otoriterleşir.

Bu iki süreç, birbirini destekler ve birbirini güçlendirir.

Bunun sonucu, kaçınılmaz olarak iflastır.

İşte o zaman iflası önlemek için yerli ve yabancı sermaye ve borç ihtiyacı doğar...

Bunun için IMF’ye başvurulur:

IMF, önerdiği reçete ile tüketimi kısar, ücretleri reel olarak düşürür, vergileri artırır, böylece iç ve dış sermaye sahiplerine güvence verir...

Sözleşme imzalanınca da bunu belirtmek için küçük bir miktar borç verir.

Bu sözleşme ve borç, uluslararası piyasalara bir güvencedir:

Bu güvence üzerine iflastan kurtulmak isteyen ülkeye, yavaş yavaş sermaye ve borç girişi başlar.

İşte Türkiye’de Şimşek-Erkan ikilisi bu reçeteyi, IMF ile anlaşma imzalamadan, uygulamaya soktu ve Merkez Bankası’nın faizi yüzde 25’e yükseltmesiyle, iç ve dış sermaye çevrelerine “güvence vermekte” kararlı olduğunu vurgulamaya çalıştı.

***

Acaba bu ikilinin izlediği bu klasik ekonomi politikası iç ve dış çevrelere yeterli bir “güvence verebilir mi”?

İşte tam bu noktada, “Şahsım Devleti” kavramına, “Yargı Bağımsızlığının” yok edilmiş olmasına, Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan, Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Selahattin Demirtaş olaylarına ve bunlara benzer yargı vakalarına geliyoruz:

İç ve dış sermaye çevreleri, “güven” için ülkenin ekonomisi kadar siyasal istikrarına da bakıyorlar ve soruyorlar:

1) Geçen yıllarda sık sık tanık olduğumuz gibi, bu her iki kişi de bir gecede görevlerinden alınıp yerlerine “Nas” diyenler getirilebilir mi?

2) İnsanların, özellikle de gazeteci, yazar, aydın ve politikacıların haksız ve hukuksuz oldukları iddia edilen kararlarla, bağımsız olmayan bir yargı tarafından hapse atıldığı bir siyasal düzende, benim sermayem, benim param, benim yatırımım, benim alacağım ne kadar güvende olabilir?

***

Özetle “güven” duygusu, sadece ekonomik politikaların değil, rejimin demokratikliğinin ve Hukuk Devleti’nin güvencesi olan yargı bağımsızlığının da bir sonucudur...

Tek başına ekonomik kararlar uluslararası camiada güven yaratmaya yetmez!

Haftanın Öne Çıkanları

Kibariye'den Erdoğan çiftine: Götürdük malları valla!

2023-08-25 01:37 - Gündem

Gaziantepspor tesisleri satıldı!

2023-08-25 08:02 - Spor

Cem Uzan'ın Adabank'ı resmen satıldı!

2023-08-24 11:16 - Gündem

HÜDA PAR'dan firmalara: Tesettüre uygun kıyafetler üretin!

2023-08-23 14:17 - Gündem

Öğretmenlere ‘tek tip’ kıyafet dayatması!

2023-08-26 11:29 - Eğitim

Gaziantep'te 20 kişinin saldırdığı doktor yoğun bakımda!

2023-08-20 09:50 - Asayiş

Çanakkale'de orman yangını, 9 köy boşaltıldı!

2023-08-22 19:05 - Gündem

Ağır hasarlı bina tek dokunuşta yerle bir oldu!

2023-08-25 17:15 - Gündem

Gaziantep'te otel yangını 5 saatte söndürüldü!

2023-08-26 08:37 - Asayiş

Erdoğan: Emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil

2023-08-21 14:51 - Siyaset

İlgili Haberler

Bakan Ersoy’dan Haydarpaşa ve Sirkeci garlarında ‘yeni yapı’ itirafı da geldi

05:39 - Gündem

Vitrindeki Albümler (24 Kasım 2024)

05:38 - Gündem

İsveçliler ‘tükeniyor’ - Ali Haydar Nergis

05:09 - Gündem

Müzikal komedi “Wicked” ile Maria Schneider’in biyografik dramı “Maria Olmak” gösterimde

04:39 - Gündem

CHP, kayyum ve siyasi yasak davalarının ‘Erdoğan’ın güvenliği’ için olduğunu söylüyor

04:38 - Gündem

Günün Manşetleri

Bakan Ersoy’dan Haydarpaşa ve Sirkeci garlarında ‘yeni yapı’ itirafı da geldi

05:39 - Gündem

Müzikal komedi “Wicked” ile Maria Schneider’in biyografik dramı “Maria Olmak” gösterimde

04:39 - Gündem

İhale şartnamesine göre memurlar gönderilecek, maden işçileri ise belirsiz

04:09 - Gündem

Hamas: İsrail saldırısında bir kadın esir öldü

03:09 - Gündem

Torunu tarafından harçlık vermediği için bıçaklanan dede hayatını kaybetti

02:38 - Gündem