Muğla, kamuoyunda daha çok turistik ilçeleri ile anılıyor ve biliniyor. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Datça gibi turizmde öne çıkmış ilçeler, il merkezini çoktan sollamış görünüyorlar. Bu durum da ister istemez Muğla’nın kent merkezini turistik büyük ilçelerinin gölgesinde bırakıyor.
Ahmet başkan daha seçim kampanyasında hedefini belirlemişti. Muğla’yı bir “dünya kenti” yapmaya kararlı görünüyor.
MUĞLA’NIN YOL HARİTASI
Ahmet Aras’ın geçen dönem Bodrum’da yaptıkları önemli bir referans oluşturuyor. Partisi CHP’nin onu tercih edip Muğla’ya taşımasında da bu çalışmalar belirleyici olmuş. Muğla’ya bütüncül bir bakışın kazandırılmasının, ortak bir Muğla duruşunun yaratılmasının önemli olduğu noktasında birleşiyoruz. Elbette bu yaklaşımda turizm sektörü büyük önem taşıyor. Bunun için de Muğla’nın daha etkili bir şekilde tanıtılması ve dünyaya açılması gerekiyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi’ni birçok uluslararası yerel yönetim organizasyonuna üye yapmış. Kendi ifadesi ile Muğla, birçok önemli buluşmaya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Ahmet Aras’ın bir başka şapkası daha var. O şapka da Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanlığı. Ahmet başkan doğrusu bu görevi önemsemiş ve içselleştirmiş. Ege kıyılarının hem ekonomik hem de sosyal açıdan ne denli önem taşıdığını, Ahmet Aras gayet iyi biliyor ve bunu samimi olarak da ifade ediyor.
Ahmet Aras’ın hem Muğla Belediyesi’nde hem de Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nde yaşama geçirdiği/geçireceği yeniden yapılanmada, uluslararası ilişkiler ve tanıtım konuları büyük önem taşıyor. Belediye bünyesinde ilk olarak bir uluslararası ilişkiler daire başkanlığı oluşturulmuş. Bu birim Muğla’yı bir dünya kenti yapma hedefini hayata geçirmeye çalışıyor. Bir başka yeni birim de Muğla Planlama Ajansı olmuş. Bu ajans da Muğla’nın yol haritasını oluşturup kenti geleceğe taşımayı hedefliyor.
Rant hesabı yapanlar için her daim ilgi odağı olan Muğla ve çevresi, bu müdahalelere koşut olarak önemli çevre ve kıyı sorunları da yaşıyor. Bu sorunların aşılabilmesi için yörede ciddi ve kapsamlı bir çevre mücadelesi veriliyor. Başkan Ahmet Aras, bu konuda bir hak teslimi de yapıyor. Önceki büyükşehir başkanı Osman Gürün döneminde özellikle kent merkezinin iyi korunduğunun altını çiziyor. Şimdi arısıyla, böceğiyle, ormanıyla tüm Muğla’nın korunması için her şeyi yapacaklarını söylüyor. Başkanın verdiği bilgiye göre, şimdiye kadar koruma amaçlı 220 dava açılmış.
Bu bağlamda Akbelen direnişine de dikkat çekiyor. Böylesi haklı çevre mücadelelerine her zaman destek verdiklerini ve bundan böyle de destek vereceklerini ifade ediyor.
‘YEREL İDARECİLER SİYASAL KATILIMA AÇIK OLMALI’
Ahmet Aras’la yerel yönetimlerin güncel sorunları kadar kuramsal yanları üstüne de sohbet ediyoruz. Meğer Aras, “Siyasal Katılım Kavramı ve Yerel Yönetimlerde Katılım Yöntemleri” konusunda yüksek lisans yapmış. Bu çalışmasını da kitaplaştırmış. Biz kendisine gazetemizin “Cumhuriyetin 100. Yılı” kitabını armağan ederken o da bize yüksek lisans tezinin kitabını armağan ediyor. Aras, kitabında/tezinde şunları yazmış: “Yerel idarecilerin siyasal katılıma ve demokrasiye açık olmaları bu konudaki gelişme açısından son derece önemlidir. Ülkemiz yöneticilerinin tarihten gelen bir merkeziyetçi yapıları vardır. Katılıma, vatandaşın fikirlerini sormaya çekinmekte veya önem vermemektedirler.”
RODOS’LA BİR DİZİ TEMAS
Başkanla görüşmemiz sırasında bize Rodos programından söz ediyor. Sonradan öğreniyoruz ki bu program başarıyla hayata geçirilmiş. Kıyı Ege Belediyeler Birliği encümeninde görev almış başkanlarla birlikte Ahmet Aras, Rodos’ta bir dizi temaslar ve görüşmeler düzenlemiş.
Ziyarette başkan Aras ve beraberindeki başkanlar; Rodos Belediye Başkanı Alexandros Vasilios Koliadis, Güney Ege Bölge Başkanvekili Asprakis Apostolis, Rodos Başkonsolosu Salim Kırcalıali ve Rodos Müslümanları Kültür ve Kardeşlik Derneği ile bir araya gelmiş. Ayrıca Atina Belediye Başkanı Haris Doukas ile de bir görüşme yapılmış. İki kent arasında işbirliğinin geliştirilmesi kararı alınmış.