Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında oluşturulan Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığında Ankara’da toplandı. Bakan Yardımcısı Varank, Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan belediyelerin ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini yapmadığı için Marmara Denizi’nde kirlilik yükünün azaltılamadığını ileri sürdü. Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan 7 ilden 6’sı CHP yönetiminde bulunuyor. Bakanlığın ihmallerinden söz edilmeyen açıklamayı CHP Parti Meclisi Üyesi ve eski Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu Cumhuriyet’e değerlendirdi.
''BELEDİYELERİMİZİ HEDEF ALAN BAKIŞ AÇISI''
Bozoğlu, “Bakanlığın yaptığı açıklamalar, aslında müsilaj oluşumundan bu yana çok somut adımlar atılmadığının, eylem planının sözde kaldığının bir göstergesi. Özellikle fabrikaların arıtma tesislerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yoğun şekilde denetlenmesi ve bu verilerin kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Bu hâlâ gerçekleştirilmedi. Dolayısıyla bu açıklama, sadece belediyelerimizi hedef alan bir bakış açısını yansıtıyor” dedi.
''PARAYI KULLANDIRMIYORLAR''
Marmara Denizi’nin çevresindeki CHP’li belediyelerde biyolojik su arıtma tesisi çalışmalarının devam ettiğini belirten Bozoğlu, bu işlemler için bütçe gerektiğine dikkat çekti. Bozoğlu, “Bir taraftan bakanlık arıtma tesislerinin yapılmasını söylerken diğer taraflardan da belediyelerimizin bütçesini kısıtlayan, İller Bankası’ndaki kredilerini onaylamayan bir bakış açısı var. AKP’nin ülkenin ekonomisini getirdiği durum ortada. Bir yandan enerji maliyetleri, çimento maliyetleri gibi arıtma tesisinin yapılması ve revizyonu için piyasadaki maliyetler oldukça yükseldi, hem de belediyelerin bütçelerini kısıtladılar. Bu koşullarda tesisin yapılması revize edilmesi oldukça zorlu bir süreç. Belediyelerin bu konuda yapacağı yatırımlara dair bulduğu parayı kullandırmıyorlar, diğer taraftan da bunların yapılması gerektiğini vurguluyorlar. Eğer bu işlerin yapılması isteniyorsa, belediyelerin üzerindeki ekonomik yükün azaltılması, İller Bankası’nda bekleyen projelerin artık bir an önce onaylanması gerekiyor. Bunlar onaylanmadığı sürece bu yatırımların yapılması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
''SAHADA DENETİM YOK''
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın toprak ve dere kirliliği konusunda yetersiz kaldığını vurgulayan Bozoğlu, “Tarımda kullanılan gübrelerin azot, fosfor içeren atıkların toprakta kullanılmasının engellenmesi, sahada bu denetimlerin yapılması gerekiyor. Herhangi bir denetim göremiyoruz” dedi. Teknik kurulun inceleme sonunda verileri açık ve şeffaf şekilde paylaşması gerektiğini de söyleyen Bozoğlu, “Marmara Denizi bizim için çok değerli. Buraya dair verilerin açık şekilde paylaşılması daha rahat katkı verilmesini sağlayacaktır. Birtakım kurulları sürekli toplayıp ayrılmak değil, daha somut verilerle somut adımları takip etmek ve bunları paylaşmak, bizi müsilaj sorunundan kurtaracaktır” ifadelerini kullandı.