İzmir'de taksici Oğuz Erge'yi öldüren Delil Aysal'ın ifadesinin tüm detayları ortaya çıktı. Gazeteci İsmail Saymaz, Aysal'ın yalanlar söylediğini aktardı.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, İzmir'de gece yarısı kendisini "Soğuk hava insanları yolda bırakmak olmaz. İnsan bu havada sokakta mı bırakılır? Baksana, dışarısı buz kesiyor" diyerek taksisine alan Oğuz Erge'yi silahla saldırarak öldüren Delil Aysal'ın ifadesinden detayları okurlarıyla paylaştı.
Aysal'ın yalanlar söylediğini dile getiren gazeteci, şu bilgileri verdi:
"Katil Buca’da babası, erkek ve kız kardeşiyle yaşadığını ifade ediyor. Bir kafede geceleri çalışıyormuş. 1 Şubat gecesi 3 sularında intihar etmek için evinden çıktığını iddia ederek, şunları söylüyor:
'Ailem para konusunda baskı yapıyordu. Benimle ilgilenmeyip kardeşimle ilgileniyorlardı. Bu nedenle gece üçte kendimi öldürmek amacıyla dışarı çıkmıştım. Yanıma yaklaşık bir yıl önce kimden satın aldığımı hatırlamadığım tabancamı almıştım.'
Buca’daki Şahin Tepesi’ne yürürken, hızlı gitmek için taksiyi durdurup arka koltuğa oturduğunu anlatıyor.
'HEM CANİ HEM YALANCI'
Taksici Oğuz Erge’ye 'Şahin Tepesi’ne gidelim' dediğini ileri sürüyor. Erge’nin 'Şahin Tepesi’ne araçla gitmemiz zor' şeklinde karşılık verdiğini iddia ediyor.
Katil şöyle devam ediyor: 'Bunun üzerine Gaziemir’de bulunan eski çalıştığım iş yerime gidelim dedim. Eski iş yerime gitmek istememin sebebi, kafama sıkacak yer arıyor olmamdı.'
Cani olduğu kadar yalancı da... Çünkü taksinin güvenlik kamera kayıtlarında böyle bir diyalog yok. Kayıtta katilin 'Spor salonu nerede? Buca Belediyesi’nin arka tarafında diyorlar' dediği görülüyor. Erge, 'Abicim biz Gaziemir’deyiz' diye yanıt veriyor. Bu kadar.
Katil, Gaziemir’de fırını geçtikten sonra Erge’ye ‘dur’ dediğini savunuyor.
Cinayeti şöyle anlatıyor: 'Ücreti sordum. Taksici 220 TL tuttuğunu söyledi. Kartla vermek istediğimi söyledim. POS cihazının şarjının bittiğini söyledi. ‘Numaramı vereyim, daha sonra ücretini ödeyebilirim’ dedim. ‘Şimdi ödemen gerekiyor’ dedi. Ben de anlık bir sinirle taksicinin üst bölgesine üç el ateş ettim.'
Katil, bir kez daha yalan söylüyor. Kayıtlarda yalnızca Erge’nin '220 TL' sözü yer alıyor. Ancak ne kredi kartı... Ne POS cihazı... Ne de 'Sonra ödeyeyim' cümlesi geçiyor. Erge’ye 'Herkese iyilik yapmayacaksın' dediğinden... Tokat attığından... Can çekişen taksicinin ceplerinde ve aracında para aradığından söz etmiyor bile.
'KIZINI ARAMIŞ'
Katil: 'Araçtan ayrıldım. Biraz sonra yaptığımdan pişman oldum, geri taksiye döndüm. Torpidodan taksicinin telefonunu alarak, ‘Kızım’ diye kayıtlı numarayı arayarak, Gaziemir’de olduğunu söyleyerek, durumu anlattım. Taksicinin telefonunu yanıma aldım. Amaç, birisi ararsa cevap vermekti. Kablosuz kulaklığı da aldım. Eve yürümeye başladım.'
'TOZA KARŞI DUYARLIYMIŞ'
Katil trene binip eve gittiğini, cep telefonunu kapatıp tarlaya sakladığını ve öğlene kadar uyuduğunu söylüyor. Evinden gözaltına alınmış. Şöyle diyor:
'Öğlen 12-13’e kadar yattım. Teslim olmayı düşündüm. Sonra polis geldi, beni kelepçeledi.'
Maske takmasını şu şekilde izah ediyor: 'Toza karşı duyarlılığım vardır. Nefes almakta zorlandığım için maske takıyordum. Olaydan önce de takıyordum.'
Katil boş kovanları, ortadan kaldırmak için aldığını anlatıyor. 'Neden taksicinin üzerini aradın?' sorusuna şu karşılığı veriyor: 'Telefonunu aradım. Üzerinden bir şey almadım. Her ne kadar cebini ve montunu arayarak bir şeyler aldığım yazılmış ise de kabul etmiyorum.'
'PARAYA İHTİYACI YOKMUŞ'
Geçen yıl intihara kalkıştığı için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yattığını, ancak psikolojik ilaç kullanmadığını söylüyor. Babasının bir süre cezaevinde yattığını ve 'para mevzusundan dolayı' amcasının oğlunun kendisine şiddet uygulandığını savunuyor.
Babasının tahliye olunca kendisine para baskısı yaptığını iddia ediyor. 'Amacım, taksiciyi gasp etmek değildi' diyor. Paraya ihtiyacı olmadığını savunuyor."
Yazının tamamı.