Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kaldırılan salgın tedbirlerini açıkladı. Bakanlığın yeni kararlarını Prof. Esin Davutoğlu Şenol yorumladı.
2019 yılının sonunda hayatımıza giren koronavirüs, 2 yılı aşkın süredir tüm dünyanın gündeminde. Son dönemde bazı ülkeler önlemleri gevşetmiş olsalar da tam anlamıyla pandeminin bittiğini söylemek mümkün değil. Türkiye'de ise ilk vaka 11 Mart 2020 tarihinde açıklanmıştı. Aradan geçen 2 senenin sonunda bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, pandemiyle mücadelede en kritik sayılabilecek kararları açıkladı.
Buna göre, açık havada maske zorunluluğu kalktı. Kapalı alanlarda havalandırma yeterli ise maske kullanmak şart olmayacak. Bununla birlikte HES kodu uygulaması kaldırıldı. Hastalık belirtisi olmayan kişilerden test istenmeyecek. Okullarda 2 vaka çıkması halinde sınıfların kapanması uygulamasına da son verildi.
"İki yıllık ısrarlı mücadelede şimdi sıra salgını hayatımızın merkezinde durmasından çıkarmakta." ifadelerini kullanan Koca, yeni kararları açıklamadan önce kısıtlamaları kaldırma kararının 'mutlak mutabakat' ile alınmadığını, itiraz eden bilim insanlarının olduğunu da söyledi.
MASKENİN KALDIRILMASI HİÇBİR ÜLKE İÇİN MANTIKLI DEĞİLGerçek Gündem'den Ece Seçil Şahin'e Bakanlığın son kararlarını değerlendiren Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, "Şu anda maskenin kaldırılmasının hiçbir ülke açısından mantıklı bir yanı yok. Nedeni ise şu; mevsim yaz, okullar da kapanacak, birbirimize çok yaklaşmayacağız. Virüsle karşılaşma ihtimalimiz yüksek olduğu ortamlara mevsimsel olarak girmeyeceğiz. Omicron ya da farklı bir varyantın hiçbir yere gittiği anlamına gelmiyor. Bir bulaştırma konusunda özensiz davranır ve özenimizi sürdüremezsek başka bir varyantın gelişmesi ve sonbaharda tam işimize gücümüzü yapacağımız, okula döneceğimiz zaman aynı sıkıntılar bizi bekler. Bu dünya için de geçerli." değerlendirmesini yaptı.
HENÜZ SALGIN KONTROL ALTINA ALINMADITürkiye için bu kararların çok erken alınmış kararlar olduğunu kaydeden Şenol, "Türkiye ise henüz salgını kontrol altına alamadı. Kontrol altına alınmanın verisi için ölüm sayılarına ve salgındaki kırılmaya bakmamız lazım. Salgında yüzde 10'lardan yüzde 30'lara ve oradan yüzde 50'lere çıkmıştık. Şimdi de yüzde 50'lerden yüzde 30'lara iniyor. Çünkü çok insan hastalandı. Çok insan hastalanınca bir çeşit karantina gibi oluyor. İnsanlar geçirdikleri enfeksiyon nedeniyle de 1-1,5 ay kadar bir daha sağlık sistemine başvurmayacaklar. Burada şu denklem çıkmış oluyor; 1-1,5 ay sonra bu kırılmayı göreceğiz. Bizim için ölüm sayılarında kırılma önemli. Ölüm sayılarındaki kırılma 2-4 hafta gecikerek gelir ama Türkiye'de sabitlenmiş gibi duruyor. Mesela New York şehri, kapalı ortamlar harici maske kaldırılmasını konuşacak. Günde 400 ölümden 30 ölüme düştüler. Yani yüzde 80 azaldılar. Bizde ölüm sayılarını 10'lu 20'li rakamlarda grüldüğünde artık salgın kontrolsüz bir şekilde yayılmıyor diyebiliriz." diye konuştu.
ERKEN ALINMIŞ BİR TESLİM OLMA KARARI
Şenol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlık Bakanlığı salgını yönetmek üzere olarak düzenlemeden tamamen çekildi. Şu anda tamamıyla bırakılmış bir salgın sürecinin içindeyiz. Ama anaforun içindeyiz. Bu gerçekten kontrol altına alınmamış bir salgında erken alınmış bir teslim olma kararı. Elbette teslim olsak da acı kayıplar yaşaya yaşaya da olsa, zaman bir şekilde bağışıklığı artan insanların lehine işliyor. Bağışıklığı artan insanların bağışıklanmasının tek yolu ise uygun dozlarla 3 doz aşılarını tamamlamış olmak. Kapalı alanların güvenliği tamamen kalktı ortadan. Türkiye nüfusunun yüzde 30 kadarı tam bağışık. Hastalığı bulaştırma konusunda da emniyette olan üçte bir kişi var. Üçte 2 kişi, çocukları da katarsak son derece güvensiz bir ortam yaratıyorlar. Dolayısıyla kapalı ortamlarda bulunulmasını hiç tavsiye etmem."
!#**h36476**#!