MHP Gaziantep İl Başkanı Muhittin Taşdoğan, haftalık basın toplantısında yaptığı konuşmada, Gaziantep’in sağlıkta, güvenlikte ve ekonomide alarm vermeye başladığını söyledi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YETERSİZLİĞİ İŞ YÜKÜNÜ ARTIRIYOR
MHP İl binasında yapıtığı basın toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulunan Taşdoğan, “Gaziantepimiz artık hem sağlıkta, hem güvenlikte hem de ekonomi de alarm vermeye başlamıştır. Öncelikle sağlıkla başlayacak olursak, sizlerinde bildiği gibi geçen hafta içerisinde açıklanan TÜİK istatistikleri sağlık sektöründeki en büyük sorunu ortaya koymuştur. Yani bu istatistiklere göre şehrimizde her bin kişiye bir hekim düşüyor. Bu rakam hekim sayısındaki yetersizliği gözler önüne sermektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), verilerine göre; Gaziantep’te 1432 uzman hekim, 1014 pratisyen, 302 asistan, 324 diş hekimi, toplam 2748 hekim var. Öte yandan sağlık çalışanının ve hemşire sayısının da yetersiz olduğu kentte 3 bin 246 hemşire, 2 bin 666 sağlık memuru, 943 ebe ve 522 eczacı bulunuyor. Nüfusu 3 Milyona yaklaşan Gazi şehrimizde sağlık çalışanlarının yetersizliği iş yükünü artırmaktadır. İş yükünün artması ise mevcut çalışanların tayin istemesine, yeni atanacakların ise tercih etmemesine sebep olmaktadır. Hasta haklarını ve hekimlik değerlerini erozyona uğratan yasal düzenlemeler ve uygulamalarla ortaya konulduğu sürece bu durum içinden daha da çıkılmaz bir hal alacaktır. Her yeni gün bir öncekini aratan uygulamalar ortaya konulmaktadır. Bu sorunların en başlı sebebi de budur. Sağlık müracaat sayıları ve vatandaşların memnuniyeti arasına sıkıştırılmamalıdır. Sağlıkta hastalığın tedavisi önemlidir. Zaten siz hekim olarak hastaya gerekli tedaviyi uyguladığınız da hasta memnun olacaktır. Bu sebeple ön plana alınması gereken müracaat ve memnuniyet değil iyileşme olmalıdır. Hatta öncelik Koruyucu hekimlik olmalı yani insanımızın hasta olması önlenmelidir. MHP olarak biz göreve geldiğimizde bu haliyle ‘’Hastalık Bakanlığı’’ olan anlayışı ‘’Sağlık Bakanlığı ‘’haline getireceğimizin müjdesini bu fırsatla vermek isterim.” Diye konuştu.
ELİMİZİ CEBİMİZE ATACAK HALİMİZ KALMADI
Gastronomi şehir seçilen Gaziantep’te pahalılığın hat safhaya ulaştığına dikkat çeken Taşdoğan, şöyle konuştu:
“Bir diğer husus ise şehrimizdeki pahalılığın başını alıp gitmesidir. Gözle görülen ve ceplerimizi yakan bir gerçek var ortada. Biz gastronomi kenti seçildik. Elimizi cebimize atacak halimiz kalmadı. Yemek ve Tatlı fiyatlarında çok ciddi artışlar oldu. Sadece yiyecekle sınırlandırmayalım. Kira ve satış fiyatları bile piyasaların durgunluğunu hiç tınlamıyor. Hala çok pahalı rakamlara ev satılıyor veya kiralanıyor. Daha sayamadığım ama her gün karşılaştıkça hayrete düştüğümüz birçok şey var pahalılaşan. Buna rağmen kalkmışız hedefimizin 2 milyonun üzerinde turist olduğunu söylüyoruz. Kusura bakmayın bu pahalılık böyle devam ederse bırakın 2 milyonu, 500 bin rakamını bile rüyamızda görürüz. Bu pahalılığın en büyük sebebi denetimsizliktir. Serbest piyasa adı altında 1 TL sorduğunuz ürünün tüm özellikleri ile aynı olanını 2-3 dükkân sonra 10 TL’ye de görebiliyorsunuz. Bu sebeple denetimleri yapılıp fiyatlar kontrol altına alınmalıdır. Aksi takdirde şehir olarak büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Makul fiyatlar belirlenmelidir, taban ve tavan fiyatı uygulaması düşünülmelidir, ne üretici, ne esnaf ne de vatandaş mağdur olmamalıdır. Özellikle gıda fiyatlarında bu aşırı artışların nedeni, üreticiden tüketiciye gelene kadar çok fazla aracı bulunmaktadır. Bu aracılar bir an önce azaltılmalı ve rekabetçi yapı oluşturulmalıdır. Şehrimizi idare eden iradeye bir an önce bu tedbirleri almasını tavsiye ediyoruz. Yoksa bizim hemşehrilerimiz yavaş yavaş misafirlerini Şanlıurfa, Adana ve Kahramanmaraş’da ağırlamaya başladı. Yarın kimse ‘’ben duymadım’’ demesin! bizden söylemesi. Ayrıca et ithalatı ile de etin ucuzlayacağı beklentisi doğmuşken orada da çok az firmanın ithalat yetkisi olması nedeniyle tekelleşmeye gittiği, rekabetçi olmayan ortamda, ucuzlamanın mümkün olmadığını yetkililerin ve kamuoyunu dikkatine sunarım. Çözüm Tabii ki MHP ve uygulayacağımız Tarım, gıda ve hayvancılıkta Milli Politikalardır. Üreticiyi güçlendirme tüketiciyi koruma ve aracısız rekabet ortamıdır.”
DUYGUSUZ NESİL CİNNET HALİNDE DOLAŞMAKTADIR
Gaziantep’te son zamanlarda kan donduran cinsten olaylar yaşandığını vurgulayan Taşdoğan, güvenlik konusuna dikkat çekerek, “Güvenlik konusuna tekrar değinmeliyiz. Son zamanlarda asayiş olaylarında yine artış yaşanmaktadır. Meydana gelen olaylar kan donduran cinsten olmaya başladı. Duygusuz nesil olarak tanımlanan bir nesil oluştu ve cinnet halinde dolaşmaktadır. Vatandaşlarımızın bu konudaki tedirginliği haklı bir tedirginliktir. Issız bir sokakta evinize doğru giderken nasıl bir durumla karşı karşıya kalacağımızı bilmiyoruz. Çünkü artık toplumumuzun ruh sağlığı bozulmuştur. Yaşam mücadelesi insanları zor bir durumun içerisine sokmuştur. Bu durum ise cinayetlerin ve vahşetlerin önünü açmaktadır. Artan bu asayiş olayları da bunun en büyük göstergesidir. Emniyet Müdürlüğümüzden ricamız daha tedbirli olunması ve devriye gezen ekiplerimizin sayısının arttırılmasıdır. 2007 seçim beyannamemizden yer alan bugünlerde hükümet tarafından uygulanmaya alınan bekçilik sistemini hızla geçilmelidir. Bu sorunun üstesinden gelebilecek tek yetkili merci Emniyet güçlerimizdir. Allah onların canlarını incitmesin” dedi.
GAZİANTEP’E DEĞER KATTIK, ÇORBADA TUZUMUZ OLDU
Gaziantep’in daha iyi hizmet alabilmesi için yapıcı ve uzlaştırıcı bir dille eleştrileri yaptıklarını hatırlatan Taşdoğan, “Uzun zamandır Gaziantep gündemini hep beraber takip edip yapıcı, uzlaşıcı, yanlışları söyleyip, çözüm yolları tavsiye edici, Gazişehrimizin daha iyi hizmet alabilmesi için gücümüzün yettiğince mücadele etmekteyiz. Bu mücadelimizde bizleri yalnız bırakmayan Milliyetçi-Ülkücü camiamıza, partililerimize hemşehrilerimize ve gür sesimizi duyuran siz basın mensuplarına partim ve şahsım adına teşekkür ederim. Bu toplantılarımız sonucu sayamayacağımız kadar soruna çözüm ürettik ve sonuç aldık. Birkaç tanesine hatırlayacak olursak. Ölüm yoluna dönen Nizip yolunda çalışmalar hızla başladı, takipçisi olmaya devam edeceğiz. Şahinbey Anıtı’nın içler acısı durumu için bir takım çalışmalar başladı. Uyuşturucu ile etkin mücadelede hızla yol alınıyor. Gaziantep terör ile birlikte anılmamalı çabamızın, sonucu çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetler arttı. Sanayicimizin, esnafımızın, memurumuzun, işçilerimizin, odalarımızın, STK’larımızın, sporumuzun sorunlarını çözüm yolları ile anlatarak çeşitli sonuçlar aldık. Özetle son bir yılda hep beraber Gaziantep’imize değer kattık, çorbada tuzumuz oldu. Katkısı, desteği, çabası olan herkese ve dikkate alan yetkililere teşekkür ederiz. Dikkate almayan uyarılara rağmen yanlışa devam edenlere de yeni yılda Yüce Rabbimizden akıl ihsan etmesini dileriz.
Hep beraber bunca sorunu dillendirirken; bu haftada, gündemimize direkçi pazarı esnafımızın sesini taşımak istiyoruz ve yetkilileri sorunları yerinde görmeye ve çözmeye devam ediyoruz. Şıhcan’ın hemen üst başında, Mübarek Kara Kabir’in hemen arkasında uzun yıllardır Gazişehrimize katma değer sağlayan ‘’Direkçi Pazarı Esnafımız’’ın hali bu kış şartlarından daha da zorlaşmış durumdadır. Pazar, şehrin merkezinde ve trafiğin çilesi içinde kalmıştır. Merkezde olmasına rağmen ne yol var ne yolak! şehir merkezinde çamurun içindeler. Dükkanlarına getirecekleri tır veya ağır nakliyat araçlarının girmesi imkansızlaşmış. Hele, 1 no’lu cadde’den Şıhcan’a çıkışta sola dönüşte yasaklanınca! bölgeyi iyi bilen insanların dahi geliş gidişi çileye dönmüş. Uzun zamandır hiçbir yetkili hallerini sormamış. Şehrimiz bu kadar gelişirken, bu esnaflarımızın orada adeta kaderine terk edilmesi yakışmamıştır. Önerimiz kısa vadede gerekli trafik düzenlemlerinin yapılması ve işyerlerinde ki, sorunlarına, palyatif çareler üretilmesi acildir. Uzun vadede kentimize insanımıza ve esnafımıza yakışan bir alana taşınmaları acilen gerekmektedir. Taşırken de Şahinbey oto sanayisi uygulamasında olduğu gibi; zaten dar gelirli olan buradaki esnaflarımızı borç batağına sokacak fahiş fiyatlara satılacak dükkanlara değil, uygun fiyatlara ve uygun yerlere taşınması için gereğinin yapılmasını diliyor, bekliyor ve de takip ediyor olacağız. Unutulan direkçi pazarı’nı unutmayalım! Gazişehir’i Gaziantep Markası yapanların kıymetini bilelim.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin öncelikle 25 Aralık düşman işgalinden kurtuluşumuzun yıldönümünü kutlarım. Şehitlerimize rahmet Gazilerimize minnet duygularımı sunarım. Yeni yılınızı tebrik eder sizlere ailelerinize şehrimize ve milletimize hayırlar getirmesini dilerim. Yeni yıla günler kala bir emlakçının, evengelistlerin ve kaos sevicilerinin Kudüs’ü İsrail Başkenti ilan etme hezeyanı karşısında dimdik duran Başta Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli olmak üzere, üzerine düşeni yapan, Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti yetkili organları ve İslam İşbirliği Teşkilatı Delegasyonunun kararlarının yanında bu hezeyan bitene kadar duracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.