?>

Sedat Peker'in hedefindeki Taşkesenlioğlu ile Rıza Sarraf ilişkisi

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olarak gittiği ABD’de tutuklanan ve iki yıl sonra sınır dışı edilen Hakan Atilla'nın, Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Rıza Sarraf'a dair açıklamalarına yer verdi.

Gündem - 2 yıl önce

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olarak gittiği ABD’de tutuklanan ve iki yıl sonra sınır dışı edilen Hakan Atilla'nın, Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Rıza Sarraf'a dair açıklamalarına yer verdi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, “Halkbank savunmasını planladılar, faturayı Hakan Atilla'ya kestiler” başlıklı bir yazı  kaleme aldı.

Terkoğlu bugünkü yazısında, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olarak gittiği ABD’de tutuklanan ve iki yıl sonra sınır dışı edilen Hakan Atilla ile olan görüşmesini aktardı.

Terkoğlu, Atilla'nın tutuklanmasına ilişkin Sedat Peker’in iddialarının odağındaki, dönemin Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu gördüğünü ifade etti. Yazıda, Atilla’nın, Halkbank'ın Rıza Sarraf ile çalışmaması yönünde Taşkesenlioğlu'na defalarca telkinde bulunduğu da aktarıldı.

İşte o yazı:

Sanki bir kapı açıldı. Herkes konuşmaya başladı. İçinde birikeni, dilinin altında kalanı, eteğindeki taşı döktü.

Geçen perşembe, bu köşede, Hakan Atilla’nın açıklamalarını okudunuz. Atilla, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olarak gittiği ABD’de tutuklanmış, iki yıldan fazla bir süre hapiste kalmıştı. Sınırdışı edilen ve havaalanında kahraman gibi karşılanan Atilla, Borsa İstanbul’un başına getirilmişti. Ancak istifa etti, köşesine çekildi.

İşte yıllar sonra, sürecin muhasebesini yapıyordu. Kendisi ABD’deyken, birilerinin “Atilla orada” diye haber uçurduğuna, tutuklanma hazırlığının böyle başladığına inanıyordu. Dahası, Halkbank yönetimi, tutukluyken onu yalnız bırakmıştı. Üstüne, savunma yapması için ne tanık ne delil desteği vermişti. Atilla, sorumlulardan biri olarak, Sedat Peker’in iddialarının odağındaki, dönemin Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu görüyordu. FETÖ’nün Bank Asyası’ndan Halkbank’a transfer olan Taşkesenlioğlu için, “Bankaya katkı sağlayacak tek bir şey yaptığını görmedim, ne sıfatı vardı da genel müdür oldu anlayamadım” diyordu.

ATİLLA, SARRAF İÇİN UYARMIŞ

Atilla’nın tarihi açıklamalarından sonra, sürecin tanıklarıyla konuştum. Neredeyse tamamı, Atilla’nın anlattıklarından çok daha fazlası olduğunu söylüyordu. Onların ekledikleri, Atilla’nın boşluklarını dolduruyordu.

İlki Rıza Sarraf ile ilgili. Hani bir zamanlar, yandaş medyanın, Türk bayrağının önünde kahramanmış gibi konuşturduğu, sonra ABD’ye gidip dağıttığı rüşveti anlatan Sarraf’tan söz ediyorum. Evet, Atilla, Sarraf’ın suçlamalarıyla yargılandı. Üstelik Sarraf bile “Atilla’ya rüşvet vermedim” dediği halde...

Peki Hakan Atilla ile Ali Fuat Taşkesenlioğlu arasında, henüz testi kırılmadan önce bu konuda bir çatışma olmuş muydu?

Konuştuğum kişi, bu soruya, “Evet” yanıtını verdi. Hatta bir değil, iki kere...

17-25 Aralık operasyonlarından birkaç ay sonraydı. Ali Fuat Taşkesenlioğlu henüz çiçeği burnunda genel müdürdü. Yardımcısı Hakan Atilla onu “Halkbank, Sarraf’la çalışmayı bıraksın” diye uyardı. 

İkincisi de var...

ABD Hazine Bakanlığı Terör ve Mali İstihbarat Ofisi müsteşarı David Cohen ile Taşkesenlioğlu ve Atilla özel bir toplantı yapmıştı. Bu görüşmede Sarraf’ın adı yersiz bir şekilde geçti. Aslında henüz görünürde bir Sarraf davası yoktu. Ama görüşme bittikten sonra Hakan Atilla, ABD’nin planını anlamıştı. Taşkesenlioğlu’nu bir kez daha “Sarraf’la çalışmayı bırakalım” diye uyardı. 

Gelgelelim, Taşkesenlioğlu, kime “danışıyorsa”, “Sarraf’la devam” kararı verdi.

17-25 FETÖ hesaplaşmasının sonrasından söz ediyorum...

Bu durum, Türk ekonomisine vurulan en büyük darbede, bile bile lades denildiğini bize gösteriyor. Birilerinin “kervanı yürüsün” diye hepimizin ekmeğinin küçüldüğünü anlatıyor.

ATİLLA’YI DEĞİL SARRAF’I SEÇTİLER

İkinci dinlediğim hikâye daha felaket...

Dedim ya, söylediği 17-25 değil, sonrası. Sarraf, 17-25’ten sonra da Halkbank’ta gemilerini yürüttü. Gelgelelim, ABD’deki davada 17-25 sonrasına nedense pek girmedi. 

“Ne demek istiyorsun?” diyorsunuz.

Sarraf’ın, ABD’de, rüşvetle hapse cep telefonu soktuğunu hatırladınız mı? İşte anlatılan o ki, Sarraf, o telefonla Türkiye’den “birileriyle” görüşüyor, savunma stratejisini planlıyordu. 

Noktaları birleştirelim...

Sarraf’ın, 17-25 soruşturmalarından nasıl kurtulduğunu bilmiyorsanız, söyleyelim. Kendisi ABD’de anlattı. “Bazı etkili hukukçuların” aracılığıyla, bahşişini peşin ödeyerek çıkmıştı. İşte Sarraf, ABD’deyken de tarihi tekerrür ettirmek istemiş, cep telefonuyla aynı “etkili hukukçularla” görüşmüş, akıl almıştı. 

Gelelim üçüncü parçaya...

Halkbank Genel Müdürü, Hakan Atilla’yı yalnız bırakma kararını kendi başına almadı. Sarraf davası stratejisini, arkada “birileri” planladı. İşte Sarraf’ı 17-25’te çıkaran, ABD’deyken onunla görüşen kimse, Halkbank’ın savunmasını yöneten de aynı akıldı. Teşkesenlioğlu, belki de çok yetenekli olduğu için değil, geçmişindeki FETÖ kamburunun da etkisiyle, en çok söz dinleyen olduğu için o koltuğa oturtuldu.

İşte Atilla’nın anlattıklarındaki boşluklar böylece doldu. Koca devletin geleceğini kime emanet ettilerse, o bir tercih yaptı. Ne Türkiye’yi ne milletin cebini ne de Halkbank’ın itibarını düşündü. Sarraf Sarraf Sarraf, para para para dedi. Sarraf dışarı çıktı, Hakan Atilla içeri girdi, Halkbank yargılandı, dolar fırladı, millet daha da yoksullaştı.

O tercih de yapan da keşke bir gün sorgulansa...

Hakan Atilla sırtında kaç hançer olduğunun farkında mı bilmem. Ama Sarraf’ın bütün günahlarını devrederek çıkması için bir kurban gerekiyordu. Umarım, Sarraf’ın bile “İşimize taş koyuyor” diyerek hazzetmediği Atilla, “seçilmiş kurban” değildir. Eğer öyleyse yazık, çok yazık!

Herkes Ali Babacan’a, Atilla söyleşisinden sonra bir şeyler sordu. 17-25 Aralık’ı FETÖ parantezine alsak ya da zaten öğreneceğimizi öğrendik desek bile 17-25’ten sonraya dair hâlâ büyük bir karanlık var. Babacan’ın bu dönemi aydınlatması, Türkiye’nin geçmişinden çok geleceğini ilgilendiriyor.

Konuştukça kapıları açacak, kirlerimizden arınacağız. Bileğimizdeki pranga, gözümüzdeki bağ çözüldüğü gün, esaretimiz uzak ama görünür olacak.

Haftanın Öne Çıkanları

Sedat Peker: Lan deli nevzat mitoloji denen şeyi bilir misin?

2022-08-30 22:37 - Gündem

İsmail Küçükkaya'nın Halk TV'de sunacağı program belli oldu

2022-08-30 19:27 - Magazin

Karakolu basıp, polis döven AKP'li tutuklandı!

2022-08-31 18:45 - Gündem

Yiğit Bulut: 1 milyon Avrupalı kışı Türkiye'de geçirecek!

2022-09-04 12:30 - Gündem

Gerici tebliğciler bu kez pavyonda görüntülendi!

2022-09-04 11:35 - Gündem

30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 100. yılı kutlu olsun...

2022-08-30 01:11 - Gündem

Korkmaz Karaca'nın istifası sonrası Sedat Peker'den açıklama

2022-08-30 21:51 - Gündem

Sedat Peker'den Atatürk ve İnönü paylaşımı...

2022-08-31 17:16 - Gündem

Peker'den Yenişafak ve Fuat Uğur'a: Size de ziyarete geleceğim!

2022-08-31 20:56 - Gündem

Ünsal Ban: Peker geçmişte eşimle mesajlaştığını söyledi!

2022-09-03 10:44 - Gündem

İlgili Haberler

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: 'Netanyahu hakkında açıklanan tutuklama emri umut verici'

21:09 - Gündem

DEM Parti Esenyurt ilçe yöneticileri tutuklandı

18:09 - Gündem

Meteoroloji’den uyarı… Sıcaklık 18 derece azalacak!

19:09 - Gündem

TÜRK-İŞ Başkanı Çayırhan'daki madenci eyleminde: Ülkeyi yönetenler aklını başına alsın

18:08 - Gündem

Son Dakika... DEM Parti Esenyurt ilçe eş başkanları tutuklamaya sevk edildi

16:08 - Gündem

Günün Manşetleri

Erkek vahşeti… Uzman çavuş eşini çok sayıda bıçak darbesiyle katletti!

19:38 - Asayiş

Meteoroloji’den uyarı… Sıcaklık 18 derece azalacak!

19:09 - Gündem

CHP’li Meriç: En düşük emekli maaşı 30 bin TL olmalı

19:01 - Siyaset

Gazeteci Gökhan Özbek serbest bırakıldı

18:38 - Gündem

DEM Parti Esenyurt ilçe yöneticileri tutuklandı

18:09 - Gündem