İdlib ve Halep çevresinde yaşanan çatışmalar sonrası, Suriye ordusuna ait pek çok ağır silah, teçhizat ve askeri aracın cihatçılar tarafından ele geçirildiği ve onlarca Suriye askerinin esir alındığı öne sürüldü.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 28 Kasım'da çoğunluğu HTŞ'den olmak üzere 153 kişinin öldüğünü açıkladı.
İran Devrim Muhafızları'nın üst düzey komutanlarından Tuğgeneral Kiyamurs Purhaşimi'nin, cihatçı gruplar tarafından dün Halep'in batısında düzenlenen bir saldırıda öldürüldüğü kaydedildi.
Cihatçı grupların, Halep'in 10 km kadar yakınına ve İran destekli milis grupların güçlü bir askeri varlık gösterdiği Nubl ve el Zahra'nın da birkaç kilometre yakınlarına kadar ilerlediği kaydedildi.
Suriye ordusu ise Halep ve İdlib'e yönelik "terör saldırılarının" devam ettiğini belirterek, ordunun, "büyük çaplı terör saldırılarına karşı koymaya devam ettiğini" açıkladı.
RUS VE SURİYE UÇAKLARI VURDU
İdlib ve Halep çevresinde çatışmalar devam ederken, Rus ve Suriye savaş uçakları da harekete geçti.
Savaş uçaklarının, söz konusu bölgelere düzenlediği hava saldırılarında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği öğrenildi.
MSB: HER TÜRLÜ TEDBİR ALINDI
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Suriye ordusu ile HTŞ arasında süren çatışmaya ilişkin basın açıklaması yaptı.
"Bölgedeki Türk birlikleri için her türlü tedbirin alındığını" belirten kaynaklar, "Suriye’nin kuzeyindeki çatışmaları yakından takip ediyoruz" açıklamasında bulundu.
Öte yandan, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SHOR), Türk Silahlı Kuvvetlerine ait bir askeri konvoyun, Halep'in kuzeyindeki Al-Salamah sınır kapısından Suriye’ye girdiği ve "Fırat Kalkanı Harekatı" bölgesinde konuşlu gözlem noktalarına doğru yöneldiğini ileri sürdü. Askeri konvoyun, yaşanan çatışmalara tedbir amacıyla gönderildiği aktarıldı.
RUSYA'DAN İLK AÇIKLAMA
Kremlin'den yapılan açıklamada, Halep'te “düzenin hızla yeniden tesis edilmesinin” umulduğu ifade edildi.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “Halep yakınlarındaki durumla ilgili olarak, bu Suriye'nin egemenliğine yönelik bir ihlaldir. Biz Suriye hükümetinin bu bölgede düzeni hızlı bir şekilde yeniden tesis etmesini ve anayasal düzeni yeniden kurmasını istiyoruz” diye konuştu.
İRAN, İSRAİL VE ABD'Yİ SUÇLADI
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Suriye'de gerçekleşen çatışmaların, “İsrail ve ABD’nin, Batı Asya bölgesini istikrarsızlaştırma planının bir parçası ve Astana anlaşmalarının bir ihlali” olduğunu belirtti.
Bekayi, “Suriye'deki terörist grupların son iki gündeki hareketleri, terörist İsrail rejimi ve ABD'nin Batı Asya bölgesini istikrarsızlaştırma planının bir parçası” ifadelerini kullandı.
Astana sürecinin garantörleri olan Türkiye, Rusya ve İran arasındaki anlaşmalar uyarınca, Halep ve İdlib’in kuzey ve kuzeybatısındaki ilçelerin “çatışmasızlık bölgesi” olarak kabul edildiğini belirten Bekayi, “Terörist grupların bu bölgelere saldırması Astana sürecindeki anlaşmaların kaba bir ihlali” dedi.
"GERGİNLİĞİ AZALTMA BÖLGELERİ" ANLAŞMASI
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki 4. tur Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.
Ancak Suriye hükümeti ve İran destekli gruplar, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölge arasından İdlib dışındaki bölgeleri, Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi.
Temmuz 2017'deki 5. tur Astana görüşmelerinde ise Gerginliği Azaltma Bölgelerine ilişkin detayları görüşmek için Ortak Çalışma Grubu oluşturulması konusunda anlaşıldı. Nur Sultan'daki Eylül 2017'deki bir sonraki toplantının ana gündemi İdlib ilindeki çatışmasızlık bölgesinin sınırlarının çizilmesi oldu.
HEYET TAHRİR EL ŞAM (HTŞ)
HTŞ, Suriye İç Savaşı'na katılan aktif bir selefi cihatçı örgüttür. Örgüt, 28 Ocak 2017'de Cebhe Fetih el-Şam (eski adı el-Nusra Cephesi), Ensaruddin Cephesi, Ceyşu's-Sünne, Liva El-Hak ve Nureddin Zengi Hareketi adlı grupların birleşmesiyle kuruldu. Açıklamanın ardından ek gruplar ve kişiler katıldı. Birleştirilmiş grup şu anda Cebhe Fetih el-Şam ve eski Ahrar el-Şam liderleri tarafından yönetiliyor.
HTŞ'nin, Suriye'de el-Kaide'nin temsilcisi olarak görülüyor ve grubun üst düzey yöneticilerinin el-Kaide ile bağlantısı olduğu biliniyor. Bu iddialara karşın HTŞ, el-Kaide'nin Suriye şubesi olduğunu reddediyor.
HTŞ, İdlib'in büyük bir bölümüyle komşu Halep, Lazkiye ve Hama illerinde küçük alanları kontrol ediyor.