İzmir’in Çiğli ilçesindeki Güzeltepe'de Süleymancılar olarak bilinen tarikata bağlı Kuran İlimlerine ve Milli Kültüre Hizmet Vakfı’nın yurt açmak istemesini mahalleli mahkemeye taşıdı. Yurdun açılması için ruhsat ve izin veren kamu görevlileri hakkında Anayasa’nın 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu’na, 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu’na aykırı şekilde tarikat faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin önünü açtıkları gerekçesiyle haklarında görevi kötüye kullanma suçundan suç duyurusunda bulunuldu. Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi’nin çağrısı ile Karşıyaka Adliyesi önünde buluşan yurttaşlar bir kez daha mahallelerinde, ülkelerinde tarikatları, cemaatleri istemediklerini dile getirirken sık sık, “Mahallede tarikat istemiyoruz”, “Güzeltepe Aladağ olmayacak” sloganları attı.
“ÇOCUKLARIMIZ KARANLIĞA MAHKUM EDİLİYOR”
“Tarikatlar suç örgütüdür” pankartı açan yurttaşlar adına açıklamalarda bulunan Avukat Emel Diril, “Bu yurt için yapı ruhsatını verenler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın verdiği onay dahil yurdun o mahallede yükselmesinde parmağı olan tüm kamu görevlileri hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan suç duyurusunda bulunduk. Eğitimde laiklik esas yazan bir Anayasamız var. Tekke ve zaviyeleri kapatan kanun hala yürürlükte. Yine Anayasa tartışmalarının yapıldığı bu günlerde Anayasa'da açıkça din istismarı yapılamayacagı yazar. Yaşadıklarımız hukuka, Anayasa'ya sığmıyor, hukuksal olarak da açıklamak yetmiyor. Tarikatlar sivil toplum kuruluşudur diyen bakan, çocuklara anti-bilimsel, gerici maarif modeli müfredat hazırlayan Milli Egitim Bakanı, bakanlığı, okullara imam atama protokolü ÇEDES'e imza atanlar bugün yaşadıklarımızın siyasi sorumlularıdır. Bu mahallenin kalbine, tam ortasına yapılmak istenen bu yurdun özel bir anlamı olduğunu biliyoruz. Ama bunu sadece direngen bir tarihi olan mahalleler ile sınırlayamayız. Türkiye’de şu an bakanlıkların, tarikatlar arasında pay edildiğini biliyoruz. Yeni müfredat etnik kimlik, cinsiyet, inanç fark etmeden tüm çocuklarımızı gericiliğe boğmak istedikleri için oluşturuldu. Tarikat ve cemaatler de ülkenin her yanında çalışıyor, yoksulların, emekçilerin çaresizliğinden besleniyor ve yaşamlarımızı, çocuklarımızı karanlığa mahkum ediyorlar” dedi. 2020 yılında Çiğli Belediyesi tarafından yapı ruhsatı verilen bu tarikat yurdunun yapılması, işletilmesi, plan ve projelendirilmesi dahil tüm aşamalarına dahil olan herkesin suç işlediğini, suça ortak olduğunu belirten Diril, yeni Anayasa tartışmalarının yapıldığı bu günlerde, tarikatların, cemaatlerin Anayasa’ya aykırı olduğunu hatırlatarak, laiklik mücadelesinin daha güçlü bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
DEMİR:“BİZİM MAHALLEMİZİN TARİKATLARA, ONLARIN YURDUNA İHTİYACIYOK”
Güzeltepe Mahalle Meclisi adına konuşan Faruk Demir ise mahallede tarikat yurduna geçit vermeyeceklerini belirterek şöyle konuştu:
“Bugün burada suç duyurusunda bulunacağız ama topladığımız yüzlerce imzayla beraber bulunacağız. Bu imzalar, mahalle meclisinin, mahalle halkının iradesini temsil ediyor. Biz mahallemizde tarikat yurdu istemediğimizi daha önce yaptığımız yürüyüşlerle, toplantılarla, etkinlikle defalarca kez gösterdik. Vakıf, dernek adıyla mahalleleri girmeye çalışan bu tarikatların, suç örgütü olduğunu söylüyoruz. Geçmişlerini biliyoruz. Çocuk düşmanlıklarını, çocukların hayatını nasıl kararttıklarını biliyoruz. Biz mahallemizde bunların olmasını istemiyoruz. Bizim mahallemizin tarikatlara, onların yurduna ihtiyacı yok. Bizim mahallemizin Türkiye'deki her mahalle gibi ücretsiz kreşlere ihtiyacı var, yaşam alanlarına ihtiyacı var. Çocukların kendini geliştirebileceği sosyal tesislere ihtiyacı var. Biliyoruz ki mahallemize sahip çıkmazsak, çocuklarımıza sahip çıkmazsak bu tarikatlar daha da palazlanır. Memleketi hiçbir olmayan bu yapılar ellerini, kollarını sallayarak rahat rahat dolaşabileceklerini zannediyorlar. Mahallemize sahip çıkalım, çocuklarımıza sahip çıkalım. Mahallesine ve çocuklarına sahip çıkamayan bir halk gerçekten memlekete sahip çıkamaz.”