Türkiye’de işçiler arasında sendikalaşma oranı çok düşük. Yıllardır da ancak kağnı hızıyla ile ilerliyor. Sendikalı olmayan işçi ise hakkını bile arayamıyor. Örneğin bugün yaklaşık 8 milyon işçi, açlık sınırının altındaki 17 bin 2 liralık asgari ücret ile çalıştırılabiliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın dün yayımladığı “İşkollarındaki İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2024 Temmuz Ayı İstatistikleri” de, bu durumu bir kez daha ortaya koydu. Temmuz ayı itibarıyla toplam işçi sayısı 16 milyon 973 bin 610 kişi olurken sendikalı işçi sayısı 2 milyon 512 bin 330 kişi ve sendikalaşma oranı ise yüzde 14.8 oldu. Bu sayılar ve oran Ocak 2024’te 16 milyon 395 bin 275 kişi, 2 milyon 495 bin 423 kişi ve yüzde 15.22, Temmuz 2023’te 16 milyon 413 bin 359 kişi, 2 milyon 421 bin 940 kişi ve yüzde 14.76’ydı.
DAVALAR UZUN SÜRÜYOR
Ayrıca son 10 yıllık verilere bakıldığında, oran ancak yüzde 9.68’den yüzde 14.8’e çıkabildi. Güncel verilere göre işkollarındaki genel durum ise şöyle:
En fazla işçinin bulunduğu ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda toplam 4.3 milyon işçi var. En fazla üyeli sendika 130 bin 487 kişiyle Tez-Koop-İş Sendikası. Metal işkolunda 1.9 milyon işçi var. En çok üyeye sahip sendika 295 bin 192 kişiyle Türk Metal Sendikası.AKP iktidarınca sürekli desteklenen inşaat işkolundaki işçi sayısı 1.7 milyon kişi. en çok üyeye sahip sendika 51 bin 694 kişiyle Yol-İş Sendikası. Konaklama ve eğlence işleri işkolundaki işçi sayısı 1.3 milyon kişi olurken TOLEYİS’in üye sayısı 45 bin 723. Madencilik ve taş ocakları işkolunda 196 bin 656 işçi var. Bunların 27 bin 164’ü Türk Maden-İş Sendikası üyesi.Örgütlülüğün en yüksek olduğu işkolu genel işler. 966 bin 866 kişi olan toplam işçi sayısının 275 bin 317 kişisi Hizmet-İş Sendikası üyesi.
Örgütlenmenin bu kadar düşük olmasının nedeni ise sendikalaşmanın önündeki engeller. İşkolu ve işyeri barajları örgütlenmeyi zorlaştırıyor. Sendikalara üye olanlar ise işverenlerce ya atılıyor ya da sendikalardan istifaya zorlanıyor. Bu durum toplusözleşme yetkisini de zorlaştırıyor. Buna karşı açılan davalar ise yıllarca sürüyor. Özellikle özel sektörde büyük firmalar dışında sendikalaşma yok denecek kadar az.