Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı (GSO) Adnan Ünverdi, sanayi ve ihracatı doğrudan etkileyecek olan AB Yeşil Mutabakat kriterlerine firmaların ilgisini artırarak bir an önce hazırlıklara başlamaları gerektiğini belirtti.
Ünverdi, üretim ve ihracat yapan Gaziantepli firmaları yeşil üretim yol haritalarını belirlemek için Gaziantep Sanayi Odası Mesleki Eğitim Merkezi’ne davet etti.
Firmalara çağrıda bulunan Adnan Ünverdi, sınırda karbon vergisi düzenlemesine günbegün yaklaşıldığının altını çizerek, Gaziantep’te hazırlık yapan firma sayısının yeterli seviyede olmadığına dikkat çekti.
Yeşil Mutabakat Eylem Planı uygulama takvimi çerçevesinde, 1 Ocak 2026 itibarıyla AB ve ABD gibi ülkelerde sınırda karbon vergisi uygulamasına geçilmesinin öngörüldüğünü kaydeden Ünverdi, karbon ayak izi başta olmak üzere halihazırda Gaziantep’ten dönüşüm hazırlıklarına başlayan firma sayısının istenilen düzeyde olmadığını ifade etti.
Pandemi, deprem ve ekonomik koşulların getirdiği zorlukların bu süreçte işletmeler üzerindeki etkisine işaret eden Ünverdi, sorunlar olsa da yeşil üretime geçişin geri planda kalacak bir konu olmadığını ve özellikle ihracatçı firmaların sürdürülebilirliği için bir zorunluluk olduğunu kaydetti.
Zamanın çabuk geçtiğini ve bugünden yola çıkanların yarının kazananları olacağının altını çizen Ünverdi, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Maalesef dünyada farklı krizlerin birbirini takip ettiği bir dönemden geçiyoruz. Savaşlar, gerilimler, afetler, krizler olsa da gelişim devam ediyor ve ekonomi en belirleyici unsur olmayı sürdürüyor. Bunun için de ülke olarak güçlü olmak zorundayız. Yeşil üretim ve dijitalleşme ekseninde yeni bir ticaret döngüsü bizi bekliyor. AB Yeşil Mutabakatı burada en öne çıkan ve uluslararası ticarette belirleyici unsur olacak. Yükümlülüklerini yerine getiren ülke firmaları rakiplerinin önüne geçerken, hazır olmayan ülkeler sınırda karbon vergisi ödemek zorunda kalacakları için rekabet edemez hale gelecekler. Bazı ülkeler uzun yıllar ürün ihraç ettikleri pazarlarını dahi kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaklar. AB ülkeleri; ülkemiz ve şehrimiz için en önemli ve en büyük pazar. Üretimlerimizin yarsını bu ülkelere ihraç ediyoruz ve ihracat birim değerlerinin en yüksek olduğu gelişmiş ülkeler bunlar. Bu nedenle, AB’ye yakınlığımızla birlikte yeşil dönüşümü avantaja dönüştürebilirsek uzak doğu ülkeleri başta olmak tüm rakiplerimizin çok daha ilerisine geçebiliriz.”
Gaziantep Sanayi Odası olarak kent sanayisini bu sürece hazırlamak için öncü ve örnek çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Ünverdi, şöyle devam etti:
“Sanayimizin, ihracatımızın sürdürülebilirliği ve üretimlerimizde katma değeri artırabilmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Yeşil dönüşüm konusuna ilk başlayan ve bu konuda ilklere imza atan bir kurumuz. Ülkemiz sanayisi ve ihracatında ilk 6’da yer alan şehrimizin bu konuda da rol model olmasını istiyoruz. Sanayicilerimizle birlikte yürümemiz gereken bir yol bu ve düşünsel olarak sanayicilerimiz buna hazırlar. Bu doğrultuda önemli mesafeler kat eden firmalarımız da var. Yürütmüş olduğumuz çalışmalar çerçevesinde kendileri ile temas kurmaya da devam ediyoruz. Yaşamış olduğumuz deprem afeti bu sürece sekte vurmuş olsa da yeşil üretim için kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yeşil üretime geçişte bundan sonra adımlarımızı daha da hızlandıracağız. Zaten gerekli altyapıyı önceden oluşturmuştuk.”
Ünverdi, GSO’nun gerçekleştirmiş olduğu yeşil dönüşüm çalışmalarını ise şöyle sıraladı:
“Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, Gaziantep Organize Sanayi Bölgemizin İklim Eylem Planı’nı hazırladık. En başından itibaren yeşil OSB olmasını hedeflediğimiz Ayakkabı Terlik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için yeşil OSB fizibilite çalışmasını gerçekleştirdik. Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GİZ) ile ‘İstihdam İçin Yeşil ve Dijital Dönüşümün Desteklenmesi Projesi’ düzenledik. Model Fabrikamızda dijitalleşme ve yalın üretim teknikleri konusunda firmalarımıza mentörlük yapıyor, karbon salınımını azaltacak çalışmalarla firmalarımızın yeşil üretime geçişlerine katkıda bulunuyoruz. Bugüne kadar 30 firmamızın karbon ayak izini ölçtük, 140 kişiye bu alana yönelik eğitim imkanı sağladık. Nisan ayında ‘Yeşil OSB’ tanımının mevzuata girmesi de altyapısını hazırladığımız çalışmalarımızın ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha gösterdi ve verilen teşvikler çalışmalarımıza önemli katkılarda bulunacak.”
Ünverdi açıklamasının son bölümünde, “Biz yapmış olduğumuz görüşmeler ve yazışmalarımızda bu sürecin önemini çok daha iyi görme imkanı buluyoruz. İşletmelerimizin de bu sürece hazırlanmaları için kendilerine rehberlik ediyoruz. Bizimle muhakkak iletişime geçsinler, dönüşümü birlikte gerçekleştirelim” ifadelerini kullandı.