Merhaba Dostlar! Uzun bir süre sonra yeniden aranızdayım. 18 Mart Çanakkale destanıdır. Sadece bir savaş değil bir savunma dan ibaret değildir. Efsaneyi, destanı efsane ve destan yapan yaşanılanları dır. İlk kez sizlere bilinmeyen bir tarihi yüzünü anlatacağım. Dönemin Yarbayı Mustafa Kemal, Ateşelikden Çanakkale'ye savaşmaya gelince llk işi 57. alay daki takviyesini Kırım Türkleri olan aile soyağacım Giray Taburlarından yapmıştır. Aile büyüklerimin anlatılarına göre Kırım'dan gelen yaklaşık 350 akrabam ki dedem Kerim Giray da dahil hepsi Çanakkale'de şehit olarak bu destanın ve sath-ı müdafanın birer kahramanı olmuşlardır. Işıklar içinde ne yazık ki dedem dahil ve onun amca çocukları dahil yaklaşık 15 kişinin mezarları halen bilinmemektedir. Aziz vatan toprağına emanetler!
Ne zaman Çanakkale ye gitsem Rüzgar kulaklarıma hep şunu fısıldar! "Hücuuuuummmmmm Allah ! Allah ! Allah! "" tüylerim ürperir!. Suskunlaşırım gözümden yaşlar boşalır. Ağaçlara dokunurum çalılıkları makileri eller hissederim rüzgar hep orada birşeyler anlatır sert eser Çanakkale rüzgarı ama çok sert! Fakat cennet kokusu taşır ve yüzünüzü okşayarak devam eder gider... Bir ulusun ''Artık yeter!'' diyeceği. Kutsal vatan davasının başlangıç safhasıdır yaşanılanlar... Bakınız ilginç bir anı paylaşayım sizler ile...
Bana rahmetli babaannem anlatmıştı. "çarpışmaların 8.'nci veya 9.'ncu gününde ulak olan bir Türk süvarisi atının üstünde vurularak şehit düşer. Bindiği at ise yere düşen Türk Bayrağı'nı alır ve dörtnala ağzında koşarak gözetlemede bulunan Türk tahkimatına getirir! "O sebep ile Çanakkale savaşı destansı ve gerçek duyguları yaşatmış olan bir savaştır dünya savaş tarihinde.... Bu olayı İngiliz askerleri de teyit etmişler ve olaydan çok etkilenmişler... Hatıralarına ekleyerek kaleme kağıda dökmüşler... Söze gerek yok...
Tüm Aziz Şehitlerimizin ruhları şad olsun... Vatan, millet, bayrak sevdasının aşamayacağı hiç bir güçlük yoktur dünya da... Aslen vatandır sağ olacak olan... Sevgi saygılarımla esen kalınız.