?>

1950 SONRASI TÜRK SİYASETİNİN SORUNU “LİDER SULTA”

Abdullah Yeniekinci

5 yıl önce

Türk siyasetinin cumhuriyetten bu yana geçmişini incelediğimiz zaman belirli kriterlerin ön plana çıktığı ve bu kriterlerin ülkenin kaderine yön verdiği görmekteyiz.

Partiler bazında lider sulta dönemleri; 1950’den yani Tek Partili dönem sonrası demokrasinin daha belirgin olduğu çok partili hayata geçilmesi sonrası siyasette, lider sulta yönetimlerinin ağırlık kazandığı gerçeğiyle karşı karşıya kalındığını görmekteyiz.

***

Menderesin Demokrat Parti’si;

Demokrat Parti Menderes liderliğindeki 10 yıllık lider sulta ile yönetilmiş ve darbeyle kapatılmıştır. Akabinde yerini Adalet Partisinin aldığını ve siyasi sahneye çıktığını görmekteyiz.

***

CHP’li İnönü, Ecevit, Baykal ve Kılıçdaroğlu’lu yıllar

Kurtuluş Savaşı kahramanlarından İsmet paşa 1950 den 1972 ye kadar partiyi tek başına lider Sulta yönetimiyle idare etmiş akabin 1973 yılında CHP genel başkanlığına gelen Ecevit 82 darbesiyle genel başkanlığı noktalamış, arada geçen dönemlerde birkaç başkan değişimi olduktan sonra 1992 yılında CHP genel başkanlığına gelen Baykal yaklaşık 18 yıl partiyi lider Sulta sistemiyle yönetmiştir. 2010 yılında istifa ederek başkanlıktan ayrılan Baykal’ın yerine Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçilmiş ve hala ana muhalefet partisi olarak genel başkanlık görevini yürütmektedir. Sn Kılıçdaroğlu’un ilk yılları başarısız olsa da özellikle İstanbul, Ankara ve Adana’nın alınmasında birincil rol oynaması ve önümüzdeki yapılacak olası bir genel seçimde CHP’nin iktidar olmasının da önünü açmıştır.

Dipnot:

Kılıçdaroğlu’nun şuanda yapması gereken en önemli işin Özellikle doğunun ve güneydoğunun belirleyici noktasında olan Gaziantep’e ivedilikle çözüm üretmesi ve liyakatsiz kadroları parti yönetiminden uzaklaştırıp tıpkı İstanbul, Ankara ve Adana’da olduğu gibi bütün kitlelere(Türk-Kürt, Ülkücü-Milliyetçi, Alevi-Sünni, Sağ-Sol vb gibi) hitap edecek genç ve vizyonu olan başkan adayı profili belirlemesi kaçınılmazdır. İktidara açılan kapının önemli ve kilit noktasının Gaziantep liderliğinde doğu ve güneydoğu’dan geçtiğini unutulmaması gerekmektedir.

***

Demirel’in Adalet ve Doğruyol Parti’si;

Adalet Partisi’nde Ragıp Gümüşpala’nın kısa dönem genel başkanlığı sonrası görevi devralan Süleyman Demirel’in neredeyse yarım asır partiyi önce Adalet Partisi, sonrasında Doğruyol Partisi olmak üzere yine lider sulta yönetimiyle idare ettiğini görmekteyiz. Akabinde görevi 1993 yılında devralan Tansu Çiller’inde partiyi lider sulta yönetimiyle yönettiğini görmekteyiz.

***

Erbakan hocanın partileri; Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet Ve Saadet...

Yine 1970 yılında Milli Nizam Partisi ile siyasi sahneye çıkan Prof Dr Necmettin Erbakan’da Önce Milli Nizam hada sonra bu partinin kapatılması sonucu Milli Selamet, Milli Selamet’in kapatılması sonucu, Refah Partisi onunda kapatılması Sonucu Fazilet Partisi Faziletin de kapanması sonucu Saadet Partisinin ve diğer kapatılan partilerin genel başkanlarının cezaları gereği üstlenmediği başkanlıklar haricinde hep lider sulta dönemleri olarak Erbakan hoca olduğunu görmekteyiz.

***

Özal’ın ve Anavatan’ı...

1983 yılında Turgut Özal liderliğinde liberal hareketle Türk siyasi sahnesindeki Yerini alan Anavatan Partisi bir başka lider sulta döneminin yaşandığı süreç olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz. Cumhurbaşkanlığı dönemine kadar lider Sulta olarak partiyi yöneten akabinde Yine Özal’ın partisi olarak görevi devralan Mesut Yılmaz’ında partiyi 2002 seçimlerine kadar bu şekilde yönettiği görmekteyiz.

***

Yine 1985 yılında Tarih sahnesinde bu defa sol bir parti Ecevit ve DSP’si...

DSP karşımıza lider sulta dönemi olarak çıktığını görüyoruz. Ecevit’in cezalı olduğu dönem haricinde partiyi 2002 yılına kadar tek başına idare eden Ecevit 2002 seçimlerinden sağlık problemlerinden ötürü siyasi hayatını noktalamıştır. Türk siyasetinin bir başka renkli ismi

***

Türkeş’in MHP’si

Alparslan Türkeş, 1965 Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi kurultayında genel başkanlığa seçilen 1969 yılında parti isminin MHP olarak değiştirilmesi ile siyasete devam eden Alparslan Türkeş’inde tek başına yaklaşık 28 yıl partiyi aynı sistemle idare ettiğini görmekteyiz. Türkeş’in vefatı sonucu 1997 yılında partinin başına geçen Bahçeli ogünden bugüne partiyi aynı lider Sulta sistemiyle yönettiğini görmekteyiz.

AKP ve Erdoğanlı yıllar.

 Ve 2001 AKP ve Recep Tayyip Erdoğan dönemi bir başka lider sulta döneminin başlangıcı ve halan da devam eden bir süreç. 2001 yılında kurulan AKP genel başkanlık görevine Recep Tayyip Erdoğan’ı getirmiş o günden bugüne değin bu görevi lider sulta sistemiyle yürütmektedir.

***

Şimdi asıl soruna gelelim, Cumhuriyet ve demokrasi sisteminin işlediği bir siyasi yelpazede partisini; ülkeyi iyi yönetiyor yönetmiyor, beğeniriz beğenmeyiz ön yargıları bir kenara bırakırsak iktidara taşıyanlara sözüm yok. Fakat yıllarca bıkmadan usanmadan muhalefette bulunan iktidara taşıyamayan genel başkanların o koltukta ısrarla oturmaları karşılarına çıkan siyasi rakiplerini her türlü ali Cengiz oyunlarıyla, siyasi oyunlarla bertaraf etmeleri siyasi sulta liderliği değil de nedir?

***

Siyasi partilerin amacı nedir?

Niçin vardır?

Vatan için, memleket için hizmette öncü olmak lider olmak için değil mi?

Bunun olmasının en birincil şartı iktidar olmak değil mi?

Nerede görülmüş mecliste grubu veya temsili bulunan bir siyasi parti başkanının onlarca yıl o koltukta oturduğu.

İktidar yapamıyorsan partini,

İktidar olma kabiliyetine haiz değilsen,

Ve seçmende karşılığın yoksa o koltukta bir saniye beklemenin hiçbir anlamı yoktur.

Bu sözüm;

Partisi adına seçilmiş kukla belediye başkanları,

Kukla milletvekilleri

Kukla il başkanları için de geçerlidir.

Kısaca başarılı olamayanların yapması gereken tek bir sonuç var, genel başkan olsun, milletvekili olsun, belediye başkanı olsun, il ve ilçe başkanları olsun derhal görevlerini bırakmalı ve liyakatli kadrolara bayrağı teslim etmeleri.

Tıpkı 25 yıldan beri İstanbul alınmaz alınamaz diyen bir zihniyetin elinden söke söke alan Ekrem İmamoğlu gibi,

Tıpkı Ankara’yı Melih’in elinden alamaz diyen Mansur Yavaş gibi,

Tıpkı Adana’nın yiğit evladı Zeydan Karalar gibi...

Liyakatli ve halkta karşılığı olan kişilerin görev başına geçmeleri gerekmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI