Squid Game” bütün dünyada ses getiren Güney Kore yapımı bir televizyon dizisi. Medyada çokça konuşulması merakımı mûcip oldu. Benim televizyonla aram yok. Bazen Kâbe’den ve Mescid-i Nebevi’den canlı yayınları seyretmek için, ara sıra da haberlere bakarım. O kadar… Bir tanıdık da bu diziden bahsetti. Ben de kendisine seyretmesini, can alıcı kısımları bana göstermesini söyledim ve o şekilde 9 bölümlük diziyi, bir dizinin yarısı kadar vakitte seyretmiş oldum.
Dizinin özeti şu: Çok zengin bir adam var. Yaşlı ve ölümcül bir hastalığa yakalanmış. Bu adam (manyak) kafaya koymuş, çocukluğunda oynadığı oyunların benzerlerini oynatacak. Sonunda kazanan kişi 45,6 milyar won ödül kazanacak. İşsiz güçsüz, borç batağına düşmüş kişileri tespit ediyorlar. 500’ün üzerinde insan. Bu insanlara böyle bir oyuna katılmaları teklif ediliyor ve kazanmaları halinde yüklü para kazanacakları söyleniyor. Bu oyun için bir dağın altında muazzam tesisler hazırlanmış. Oyun başladığında tüyler ürpertici bir manzara ortaya çıkıyor. Oyunda kaybedenler anında infaz ediliyor. Otomatik tüfeklerle kurşunlanıyorlar. Bu öldürülenler, fırınlarda yakılarak yok ediliyor. Sonraki bölümlerde ortaya çıkıyor. Bu zulüm tiyatrosunun eli silahlı adamları da kendi aralarında örgütleşmişler. Bir kısmı o öldürülenlerin organlarını satıyor. Bu oyunu düzenleyen yaşlı zengin de oyuna dahil oluyor. Ancak sonlara doğru oyundan çekiliyor ve oyunu bir kişi kazanıyor. O arada yüzlerce insan ölüyor. O sapık düşünceli ihtiyar da hayalini gerçekleştirmiş olarak ölüp gidiyor…
Bu bir dizi film. Bu filmin benzerleri asırlardan beri sergileniyor. Bunlardan biri Benî İsrail’in macerası. Yaklaşık iki bin altı yüz sene önce Babil Hükümdarı II. Nebukadnezar (Buhtunnasr) M.Ö. 586’da Kudüs’ü ele geçirmiş, buradaki Hz. Süleyman’ın (as) M.Ö. 957’de inşa ettirdiği mabedi ve diğer bütün yapıları yerle bir etmiş, binlerce Yahudi’yi kılıçtan geçirmiş ve kalanlarını da esir alıp Babil’e götürmüştü. Bu hadiseye ve daha sonra Yahudilerin başlarına gelenlere ve geleceklere Kur’an-ı Kerim’de işaretler bulunmaktadır. Benî İsrail, yani Yahudi kavmi bu gibi cezaları, yaptıklarının karşılığı olarak karşılarında bulmuşlardır. Onlar binlerce peygamberi şehit etmişler, Allah’ın hükümlerine âsi olmuş, kendi başlarına buyruk yaşamış, bunun da cezasını her devirde görmüşlerdir.
İşte Benî İsrail kavmi, “Squid Game” filmindeki o manyak ihtiyarın çocukluğundaki oyunu, ölüm kalım oyunu haline getirip oynaması gibi, 2600 sene önce kovuldukları beldelere geri dönme oyununu kanlı bir şekilde oynamışlardır. Bu hedefe ulaşmak için düzinelerle savaş, düzinelerle ihtilâl, düzinelerle terör hadiseleri tezgâhlamışlardır. Osmanlı’yı yıkmak için 93 Harbi, Balkan Harbi, 31 Mart Vak’ası, Birinci Dünya Savaşı tezgâhlanmış, birçok ülkede darbeler planlanmış, Körfez savaşları çıkartılmış, Arap Baharı oyunu sahnelenmiş; bütün bunların neticesinde milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan yurdundan yuvasından olmuştur.
Benî İsrail, “Sguid Game” oyunundaki gibi yeni yeni oyunlar tezgâhlamaktadır. Canı çektikçe Gazze’yi bombalamakta, Mescid-i Aksa’yı basmakta, 5 yaşındaki bebeler dahil yüzlerce genci alıp götürmekte, yolda rast geldikleri Filistinlileri kurşunlayıp öldürmektedir.
“Squid Game” oyununun benzerini 200 seneden beri oynayan başka manyaklar, İslâm beldelerine tebelleş olmuş vaziyetteler. Oyunu İslam topraklarında oynamakta, oyuncuları Müslümanlar arasından seçmekte, milyonlarca Müslüman’ı hunharca katletmekte, kadınlara tecavüz etmektedirler. Irak’a saldırmak için, “kitle imha silahları saklıyor” demekte, iki milyona yakın masum insanı öldürdükten, 8 milyonu evinden barkından ettikten sonra, bu ülkenin kamyonlar dolusu külçe altınlarını, müzelerindeki değerli eserlerini, bankalarındaki paralarını yağmaladıktan, petrolüne el koyduktan sonra, “Pardon, yanlışlık oldu. Kitle imha silahı yokmuş” demekte, askerlerini geri çekmekte, ancak petrol bölgelerinde paralı askerlerini konuşlandırmaya devam etmektedir.
“Squid Game”in senaristi, belki de ilhamını tarihten ve 200 senedir oluk oluk kan akıtan o manyaklardan aldı. Kim bilir…