Türkçenin süvarisi, beyaz atlı prens, Türkçülük ve Turancılık hareketinin duayenlerinden yazar şair edebiyatçı, eğitimci ağabeyimiz, Üstadımız Mehmet Nacar'ın vefatı bizi çok derinden üzmüştür. Sanki bir kanadımız kırık gibiyiz. Ülkücü olduğu için, onun ömrü sürgünlerle geçti. Çile çekmekten dert sahibi oldu ve gitti. Düşmanları ondan ve keskin kaleminden kurtuldukları için kına yaksınlar. Burada binlerce bozkurt onu yolcu ederken, orada binlerce bozkurt karşılar inşallah. Burada başsağlığı, orada gözler aydın. İki ayrı dünyada iki ayrı tören var. Onu başbuğla, kürşadla diz vururken gören var. Ülkücü hareketin ve nacar ailesinin başı sağ olsun. Mekanı cennet olsun.
ATSIZ VE NACAR TANRIDAĞINDA
Burada baş sağlığı, orada gözler aydın;İki ayrı dünyada iki ayrı tören var.
TANRI katından gelen bir yüce buyruk üzre,Aramızdan ansızın çadırını deren var.
Orada ecdat ruhu şâdümanlık içindeBurada tamu içre gönüllerde boran var.
Eksilmiş bir yanımız: çarpılmış gibiyiz hep. TANRI korusun, sanki Bozkurtluğa kıran var.
Yukardan gök mü bastı; altta yer mi çöktü ne? Kimsede ağız, dil yok; gözleriyle soran var.
Buradan uğurlarken onu binlerce BozkurtOrada karşılayan binlerce Alp-Eren var.
O gün Tanrıdağı'nda tan ağardığı çağda.Dediler Oğuz Hanın otağına giren var.
Ve Tanrı Kut Mete'nin huzurunda Atsız'ıKür Şad'la Kül Tiğin le diz vururken gören var.
Töredir; konan göçer, doğan gün batar elbet. Tanrı zeval vermesin devlet, din ve KUR'AN var.
Dayanılmaz olsa da Atsız'lığın acısıUlu Tanrı'ya şükür yine soy var. Turan var.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu.