Değerli okuyucularım malumunuz anket şirketleri sahaya tekrar indi ve halkın nabzını yavaş yavaş tutmaya başladı. En son KONDA’nın yapmış olduğu kamuoyu araştırmasında AKP oylarının % 27’ler civarına düştüğü açıklanmıştı. Elbette AKP’nin yüksek oranda oylarının erimesi ve kan kaybetmesinin birçok nedeni var.
Bunlardan önemli gördüklerimizi şu şekilde sıralayabiliriz:
Ekonominin kötü gidişatı, (AKP’nin erimesinde birinci sırayı teşkil ediyor)
Suriye Mülteciler sorunu, (AKP’nin erimesinde en büyük etkenlerden birisi)
İşsizlik ve EYT sorunu, (AKP’nin erimesinde en büyük etkenlerden birisi),
AKP politikalarının Türkiye gerçeklerinden git gide uzaklaşması,
Sn. Erdoğan’ın eskisi gibi parti tabanında ağırlığının olmaması,
23 Haziran’da yapılan İstanbul yerel seçimlerinde güç kaybetmesi ve halkın Ekrem İmamoğlu’na yoğun ilgi göstermesi ve destek vermesi
Halkta AKP yıkılmaz, yıkılamaz, Erdoğan’ı kimse düşüremez algısının son yapılan yerel seçimle birlikte son bulması,
AKP’den istifa eden eski kuruculardan Babacan ve Davutoğlu’nun yeni parti kurma süreci, (AKP’den kopuşları hızlandıran önemli etken)
AKP’’ye gelen milliyetçi oyların tekrar MHP’ye kayması,
Sanayinin içinde bulunduğu sıkıntılı süreç,
Üretimin durma noktasına gelmesi,
Tarım politikalarının çiftçiyi bitirme noktasına getirmesi.
Bu ve buna benzer birçok unsur AKP’nin hızlı düşüş yaşamasında önemli gelişmeler olarak sıralamak mümkün.
Hal böyle olunca önümüzdeki süreçte siyasi arenada çok şeylerin değişeceğini şimdiden tahmin etmek zor olmasa gerek.
Şayet olası bir baskın seçim olması halinde hangi gelişmeler yaşanır ya da ne olma olasılığı yüksektir?
Bir defa CHP buradan en karlı ve güçlü çıkacak partilerin başında gelir. (Ama bunun gerçekleşmesi içinde CHP’nin önümüzdeki günlerde yapılacak il ilçe kurultaylarını dikkatli bir şekilde ve tıpkı İmamoğlu gibi profili yüksek adaylardan seçmesi kaçınılmaz bir gerçek. Aksi takdirde köhneleşmiş, eski siyasi üslup ve kısır döngü bir politika benimseyen pforillerin tekrar il ve ilçelerde görev alması partiyi özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde etkisiz hale getirir bizden söylemesi. Şayet İstanbul ve Ankara’daki İmamoğlu Ve Mansur Yavaş gibi halkı kucaklayacak adaylar tespit edilip il ve ilçe kurultaylarında aday gösterilip yetki verilirse CHP’nin olası bir seçimde %40-50 bandını yakalaması yüksek bir ihtimal). Tahminimce önümüzdeki olası bir seçimde İktidarın en büyük adayı pozisyonunda olan parti CHP olacak gibi duruyor şu aşamada.
Olası yeni kurulacak partileri de işin içerisine kattığımız zaman ittifaklar ne yönde şekillenir bilemeyiz ama bu noktada İyi Parti’nin işi zor gibi gözüküyor.
Şayet CHP, İyi Parti ile bir ittifak yapmaktan uzak durursa, İyi Parti’nin baraj altında kalacağı yüksek bir ihtimal.
Zaten yapılan kamuoyu araştırmalarında İyi Parti’nin şuan ki oy oranı % 3’ler civarında gözüküyor. Yani işin rengini ve gidişatını değiştirecek olan CHP ve yeni kurulacak olan Babacan’ın ve Davutoğlu’nun başını çektiği oluşumlardır. Şahsen ben Davutoğlu’nun başarılı olacağına ihtimal vermiyorum ama Babacan İyi Parti’nin yerini alması yüksek bir olasılık.
Diğer bir husus, AKP-MHP ittifakı devam eder mi?
Son günlerde İyi Parti’nin AKP’ye yakınlaşma söylentilerinin doğruluk payı nedir?
Şayet böyle bir durumda MHP, AKP ile devam eder mi yoksa yol ayrımına mı gider?
Diğer bir husus HDP bu noktada nasıl bir siyaset izleyecek?
Doğu ve Güneydoğu seçmeni üzerinde Kayyum atamaları ne kadar etkili olacak?
Kürt seçmeninin oy rengi ne olacak?
Hep beraber bekleyip göreceğiz. Önümüzdeki günlerde siyaset kazanı tekrar kaynamaya başlarsa sakın şaşırmayın. Zaten, sn Kılınçdaroğlu’nun erken seçime yönelik açıklaması da bunun en somut örneğini teşkil ediyor.