?>

ANI... 2006

T. Doğan ÖZDİNÇ

IŞIKLARDA UYU DOKTOR CAHİT DİNLER...

“Fıstık kabuğunu doldurdu”!

“Fıstık kabuğunu doldurmaz” bu deyime örnek bir olay, yaşadım geçtiğimiz günlerde, akıllara küpe olması ve “önce insan” sağlığı için birlikte paylaşalım istedim.

Yaklaşık on beş gün önce çok sevdiğim fıstığı, sağ elimin “en sol” başparmağı ile açmağa çalışırken umursamadığım bir küçük parça “tırnak ile et” arasına kaçtı. Elbette “et tırnaktan ayrılmaz” derler ama o zorluğu ben yaşadım çünkü: tırnağımı etten ayırdılar.

Sen umursamaz mısın bir küçük parçanın tırnak ile et arasına kaçmasını, sağ elimdeki “en sol başparmağı”, çok değil iki tam gün sonra, o parmak “sabahı gece, geceyi sabah yaptırdı bana”.

Birkaç gün parmağımın sağlığını, bir gün hamurda bir gün kara mehlemde, bulmanın “eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” uygulaması yaparak, sevgili elimin en sol başparmağımı neredeyse kaybetmek üzere iken, eski çalışma arkadaşım “Kemal Özerbaş’ın” doktor evladını hatırladım.

Bizler hep söyleriz “gerek etmesin ama” doktorlarda olmasa halimiz nice olur deriz. Doğru söze ne denir. Neremiz ağrısa canımız oradadır.

Çoğu zaman, “karı koca ilaçlarına” olan ilgimiz, bilim ve teknolojiye olan ilgimizi yenmese de, acının verdiği çaresizliğimi; bir gün hamurda bir gün kara mehlemde, bulmanın ezikliği ile sevgili Doktor Suat Özerbaş’ı aradım. “İyi ki varsın Doktor Suat”.

Konukoğlu tıp merkezine hemen girişte karşılaştığım “Operatör Doktor Cahit Dinler” ile birlikte sevgili doktorum Suat Özerbaş yerinde bir müdahale ile sağ elimin en sol parmağını çok acıtsalar da “kangren” olmaktan kurtardılar.

Siz, siz olun bilimden ayrılmayın. Parmağa hamur sarma zamanı çoktan geçmiş.

Teşekkürler “Operatör Doktor Cahit Dinler” teşekkürler “Doktor Suat Özerbaş” ve acil çalışanları

YAZARIN DİĞER YAZILARI