Zihinsel karanlıkta yüzenler, Atatürk’ü ortadan kaldırabileceklerini sanıyorlar. Ancak belirtmek isterim ki; Atatürk, size meydanlarda fırlatılan makarna gibi tüketilebilecek bir figür değil. O, bir çay paketi değil; içip çöpe atabileceğiniz basit bir nesne değil. Atatürk, Türk milletinin özünde, damarlarında akan asil bir kan gibidir. Onu silmeye çalıştıkça, fikirleri daha güçlü bir şekilde yeşerir ve büyür.
Atatürk’ü yıpratmaya çalışanlar, aslında kendi zayıflıklarını sergiliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak, bağımsızlığın ve özgürlüğün sembolüdür. Onun fikirleri, her nesilde yeniden hayat bulmaktadır.
Hangi devrimlerini sona erdirebilirsiniz? Laiklik ilkesini eğitimde, kadın haklarının tanınmasını, hukuk sisteminin modernizasyonunu, sanayileşmeyi ve tarımda modern tekniklerin uygulanmasını mı hedef alıyorsunuz? Bu devrimler, Türkiye’yi çağdaş dünyaya entegre eden ve ulusal kimliğimizi pekiştiren adımlardır. Bu değişimler, halkımızın kolektif hafızasında derin izler bıraktığı için, kimse bu ilerlemeyi geriye döndüremez.
Atatürk’ü hedef alan zihniyet, onun ilkeleri sayesinde sahip oldukları özgürlüğü nasıl unutur ve nankörlük edebilir? Atatürk’ün hayalleri, bugün varlığınızı sürdürebilmeniz için temel teşkil etmektedir; fakat onun ideallerini silmeye çalışarak kendi varoluşunuzu inkâr etmekten başka bir şey yapmıyorsunuz.
Atatürk, yalnızca bir siyasi lider değil, aynı zamanda bir vizyoner olarak Türkiye’yi her alanda ileri taşımıştır. Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanması, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve ekonomik alandaki reformlar, onun ileri görüşlülüğünün en güzel örnekleridir. Bugün, bu başarılarla gurur duymaktayız.
Atatürk’ü hedef alan müptezeller, onun ideallerini asla silemeyecekler. Atatürk, Türk milletinin kalbinde, size rağmen yaşamaya devam edecektir. Bizler, onun bıraktığı mirası korumak ve yaşatmak için buradayız. Onun hayalleri, bizim mücadelemizdir. Atatürk bitmez; çünkü biz varız!