Önce birini görüyorsun. Hep oradaymış gibi duruyor, hep varmış gibi! Hal bu ki yoktu. Sonra başka birini görüyorsun ama diyorsun bu da yoktu! Nereden çıktılar. Hayat o kadar ağır aksak ve karamsarca akıyordu ki, bunlar nereden çıktı? Sel, deprem, kuraklık gibi doğal felaketlerin yanında doğal olmayan, insan eliyle yaratılmış felaketleri; Savaş, nefret, akıl ve bilim dışılığı gördükçe gelmezler artık hissiyatına alışmıştık. Gelmezler böyle bir dünyaya! Gelmemeleri gerekmiş gibi bir duygu dolaşıyor insanın içinde,normal değilmiş gibi bir düşünce... Oysa,gelmeleri gerekiyordu, geldiler! lk birinin geldiğini görünce bir umut sarıyor, geliyorlar diyorsun. Hepsini birden görünce geldiler işte diyorsun. Geldi işte,bütün zorluğuna rağmen bütün zorlaştırmalara rağmen BAHAR geldi! Gelebiliyormuş. Uykudaki doğa uyanıyor. Ağaçlar, çiçeklerini 'utanır' gibi açıyorlar. Ve otlar; En arsızları ayrık otları, her yanı birdenbire sarıyorlar. Ayrık otları doğanın sahibi gibi davranıyorlar. Sanki,sadece kendileri varmış gibi. Sanki, bu topraklar sadece kendilerine 'aitmiş' gibi! Oysa o kadar çok çiçek açıyor ki uyanarak... O kadar çok renk var ki! Bir yandan, arsız utanmaz ayrık otları sarıyor toprağı,bir yandan utanır gibi açan çiçekler! Çiçekler geldiler,baharı getirdiler. Bu topraklarda her çiçeğe yer var. Her renk açar! 'Unuttuğumuz' BAHAR geldi. Çiçekler açıyor renk renk! Çiçeklerin dili olsa şöyle söylerlerdi: "Bir kez olsun birbirinizle uğraşmaktan vazgeçin.  Bir kez olsun “O niye orda ben niye olmadım” demeden omuz verin ortak bir geleceğe!  Bir kez olsun başkasının eksikliklerini görmek yerine,kendi eksikliklerinizi tamamlayın.  Bir kez olsun umutlarınızı birleştirin.  Bir kez olsun “dev aynasına” bakmaktan vazgeçip,birbirinize ayna tutun!  Bir kez olsun,el sıkışın hem kendinizle hem yol arkadaşınızla. Yol uzun, durmak yerine yürüyün!  Bir kez olsun renk renk açan çiçekler ne söylüyorlar,dinleyin! ...... ......." Çiçeklerin dili olsa böyle konuşurlar mıydı bilmiyorum. Ancak, Baharın dili var biliyorum: Bahar geliyor, onu karşılayalım! Ve bizler, bu karamsar iklimi değiştirelim, bahara omuz verelim.