Peşinen söyleyeyim bu projeleri bulurken çok düşünmedim. Öyle ekibim filan da yok. Dün şehrin yaya trafiğinin yoğun olduğu, en uzun caddesinde, bir aşağı bir yukarı yürürken aklıma geldiler. Sonra, 'aaa proje bulmak ne kadar kolaymış' dedim. Yürüyüşüm bir seçim çalışması değildi, geçim çalışmasıydı. İnanır mısınız? Benim gibi geçim çalışması yapan ne çok vatandaş var. Üstelik hepsi de ‘sizin vatandaşınız’... Hani şu ‘efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geleceğiniz’ vatandaşlar...
Söylemeliyim ki, hayat toz pembe akmıyor caddede. Caddede vatandaş çok, dükkanlar boş. Bankalar kalabalık. Neden acaba diye, bankanın birisinde ‘sizin vatandaşlardan’ birine yaklaştım: 'Para mı dağıtıyorlar burada' diye sordum. Hani banka ya, bankada ne olur para, para kime lazım vatandaşa... O da benim gibi dalga geçenlerdendi olup bitenle: ”Geç kaldın taze bitti” dedi.
Çıktım dışarı. Yüzlerinde aynı dertten muzdarip oldukları belli, ne kadar çok ‘sizin vatandaşınız’ var. Tıpkı benim yüzüm. Yüzlerimiz yorgun, gözlerimizin feri sönmüş, hayallerimiz yarına çıkamayacak kadar takatsiz. Cepteki parayla ilgili değil bu takatsizlik; Kaygıyla ilgili, huzurla ilgili, umutla ilgili... Oğlumun deyimi ile ‘zifiri bir sessizlik’, benim deyimimle zifiri bir korku var; Dilimizde ve yüreklerimizde. Bu sessizliği ve korkuyu dağıtacak projeler lazım memlekete.
Bu girizgahtan sonra fazla kafa ütülemeden gelelim projelere:
1. Mutlu kentler projesi: Bu projeye göre, Belediyeler kendi bölgelerinde bulunan vatandaşlar arasında kendini en çok mutlu hisseden vatandaşı tesbit edecektir. Mutluluk çıtasını mutlu vatandaşın mutluluk çıtasına yükseltecek buna göre ortalama bir mutluluk katsayısı bulunacak. Mutluluk matematiksel bir işleme dönüştürülerek, her ay aritmetiksel olarak artırılacaktır. Böylece mutluluk dalga dalga yayılacak. Mutlu kentler çoğalacaktır.
2. Sorunları buharlaştıralım projesi: Vatandaşın şikayetleri orta (k) akıllılar heyetinde değerlendirilerek bir potaya atılıp eritilecek, bütün sorunlar buharlaştırılacaktır. Böylece buharlaştırılan sorunlar gökyüzünde yağmur bulutlarıyla çarpışacak çözüm olarak yeryüzüne yağacaktır.
Nasıl ama?
Sorunların karmaşıklaştırıldığı, vatandaşın kendi sorunları ile hemhal olduğu. İçine kapandığı bir dönemden geçiyoruz. Birilerinin cesurca ortaya çıkıp sizin sorunlarınızı çözeceğim demesi, proje üretmesi kolay bir iş değil. Umarım bizlerin karamsarlığını başkan adaylarının umutları ve projeleri dağıtır.
Bu seçim sonuçları ne olursa olsun yeni bir siyaset anlayışı yeni bir dil doğuyor. Eskilerin, vaadlerin, düşmanlaştırmanın prim yapmadığı yeni bir politik yaklaşım var, derinlerde hissediliyor. Biten bir şeyler var, bu umutlandırıyor. Biten bir şeyler var. Yeter ki umut bitmesin.